Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/12303
Karar No: 2022/4377
Karar Tarihi: 10.05.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/12303 Esas 2022/4377 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2021/12303 E.  ,  2022/4377 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş olup hükmün asıl davada davacı vekili ile birleşen dava davacısı ile davalılardan Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... İlçesi ... Köyü 101 ada 1 parsel sayılı 3.511.066,96 m2 alanlı taşınmaz, orman vasfıyla davalı Hazine adına tespit edilmiştir.
    Asıl davada davacı ... Kişiliğini temsilen köy muhtarı tarafından Alucra Asliye Hukuk Mahkemesine verilen 12.11.2010 tarihli dava dilekçesinde; köyde yapılan kadastro çalışmaları sırasında köy tüzel kişiliğine ait köy imamının oturduğu ev ile yine köy tüzel kişiliği adına kayıtlı 22.05.1974 tarih, cilt 11, sayfa 64, sıra no 2'de kayıtlı halen okul olarak kullanılan taşınmazın ... Köyü 101 ada 1 parsel içerisine alınarak orman vasfı ile hazine adına tespit ve tescil edildiğini, bu taşınmazların orman ile ilgisinin bulunmadığını, köy yerleşim içerisinde kaldıklarını ileri sürerek, ... Köyü 101 ada 1 parsel içerisinde kalan Köye ait anılan taşınmazlar yönünden tapunun iptali ile bu taşınmazların köy tüzel kişiliği adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Asliye Hukuk Mahkemesince 15.07.2011 tarihli ve 2010/141, 2011/125 sayılı karar ile dava konusu taşınmazın tespitinin davalı olması nedeniyle kesinleşmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosya Kadastro Mahkemesine gönderilmiş ve anılan Mahkemenin eldeki esas sırasına kayıt edilmiştir.
    Öte yandan birleşen davada davacı, Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği 11.08.2008 tarihli dava dilekçesinde; 101 ada 1 parsel içindeki taşınmazlarının Cilt 42 sayfa 95, Cilt 42 Sayfa 17 ve Cilt 2 Sayfa 97/16 sayılı tapu kayıtları ile kendisi ve diğer varisler adına kayıtlı olduğunu ileri sürerek, kendisine ait olan taşınmazların adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Asliye Hukuk Mahkemesince, çekişmeli taşınmazın halen Kadastro Mahkemesinde davalı olduğundan tutanağının kesinleşmediği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilerek dosya Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir.
    Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, fen bilirkişisinin 23.09.2012 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 65,85 m2 alan yönünden davanın reddine, (B) harfi ile gösterilen 768,80 m2'lik Giresun İli .... İlçesi ... Köyü 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki alanın tespitinin iptali ile davacı ... adına aynı ada son parsel numarası verilmek sureti ile tapuya kayıt ve tesciline, Giresun İli .. İlçesi ... Köyü 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 351 hek. 298 m. 16 dm2 olarak orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
    Anılan hüküm; davacı tarafından (A) harfi ile gösterilen bölüme, davalılar Hazine ve Orman İdaresi tarafından ise (B) harfi ile gösterilen bölüme yönelik olarak temyiz edilmekle Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 03.12.2015 tarih, 2015/10455-12238 sayılı ilamıyla bozulmuştur. Bozma ilamında özetle "Mahkemece yapılan araştırma ve uygulamanın hüküm vermeye yeterli olmadığı, davacının birden fazla tapu kaydına dayandığı, tapu kayıtlarının ilk tesisinden itibaren tüm tedavüllerini gösterir tapu kayıtlarının getirilmediği, tapu kayıtlarının herhangi bir kayıt ve belgeye dayanıp dayanmadığının ve harita plan ve krokisinin bulunup bulunmadığının araştırılmadığı, tapu kaydının 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20/A-B-C maddesi gereğince usulünce uygulanıp değerlendirilmediği, hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın yerinin memleket haritasında nokta şeklinde gösterildiği, kadastro paftası ile memleket haritasının çakıştırılmasının yapılmadığı, 1952 tarihli hava fotoğraflarının incelendiği belirtilmiş ise de buna ilişkin aplikasyonun da raporda bulunmadığı, bu haliyle raporun çekişmeli taşınmazın eski tarihli belgelerde orman sayılan yerlerden olup olmadığını belirleme noktasında kanaat uyandırıcı nitelikte olmadığı" hususlarına değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında dava 07.11.2017 tarihli ve 2017/30 sayılı karar ile eldeki dava ile birleştirilmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulü ile Giresun İli ... İlçesi ... Köyü 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi Durcan Bayram'ın 26.12.2017 tarihli raporu ve krokisinde B harfi ile gösterdiği 2.996,41 m2 lik kısma yönelik davanın reddine, A harfi ile gösterdiği 1.980,38 m2'lik kısmının iptali ile aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, geriye kalan kısmın 101 ada 1 parsel numarası ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline; birleşen davanın reddine, dava konusu 101 ada 1 parsel numarası ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
    Hüküm; asıl ve birleşen dava davacıları ile davalılardan Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir.
    1. Gerçek kişi davacının birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinden;
    6100 sayılı HMK'nin 297. maddesine göre; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir."
    Mahkemece hükmün asıl davaya yönelik kurulan 1. bendinde, dava konusu 101 ada 1 parselin fen bilirkişisi Durcan Bayram'ın 26.12.2017 tarihli raporu ve krokisinde (A) harfi ile gösterdiği 1.980,38 m2'lik kısmının iptali ile aynı ada son parsel numarası verilmek suretiyle davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, geriye kalan kısmın 101 ada 1 parsel numarası ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildikten sonra; birleşen davaya yönelik kurulan 2. bendinde mükerrerlik ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde aynı taşınmazın 101 ada 1 parsel numarası ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmesi doğru olmamıştır.
    2. Davacı ... Kişiliğinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinden;
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    3. Davalı ... İdaresinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince:
    Bilindiği üzere 3116 sayılı Kanun'da çalılıklar orman niteliğinde değil ise de 6831 sayılı Kanun'un 1/J maddesinde "Funda veya makilerle örtülü orman ve toprak muhafaza karakteri taşımayan yerlerin orman sayılmadığı" düzenlenmesi mevcut olup, istikrar bulan Yargıtay kararlarında eğimi %12'nin üzerinde olan toprak ve orman muhafaza karakteri taşıyan funda veya makiliklerle örtülü yerlerin orman niteliğinde ve 6831 sayılı Kanun'un 1/J bendi kapsamı dışında olduğu; ayrıca orman içi açıklık ve boşluklar ile orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanlar, kanun gereğince orman sayıldığı için 15.07.2004 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliği'nin 26. maddesinin (a) ve (j) bentleri ve 20.11.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliği'nin 16. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (ı) bentleri gereğince, bu yerlerin Devlet Ormanı olarak sınırlandırılması öngörülmüştür.
    Diğer taraftan tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanun'un 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 tarih ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 tarih ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 tarih ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanun'un 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı hatırda tutulmalıdır. Öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğundan zilyetlik yolu ile kazanılamaz ve özel mülk olarak tescil edilemezler.
    Somut olaya gelince; Mahkemece hükme esas alınan 23.05.2018 tarihli ziraat ve 16.04.2018 tarihli orman bilirkişi raporunda; dava konusu 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.980,38 m2'lik kısmın eğiminin %30-40 arası olduğu, parsel yüzeyinde çalı formunda alıç, ahlat çöğürlerinin olduğu bildirildiğine göre dava konusu taşınmaz orman sayılan yerlerden olduğundan, davanın tamamen reddi gerekirken kısmen kabulü bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı ... Kişiliğinin asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE, (1) ve (3) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle gerçek kişi davacının birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının ve davalı ... İdaresinin asıl davaya yönelik temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, 10.05.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi