Esas No: 2022/1501
Karar No: 2022/4419
Karar Tarihi: 11.05.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/1501 Esas 2022/4419 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2022/1501 E. , 2022/4419 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davacı ... ve ...'nun davasının kısmen kabulüne, müdahil ...'nın davasının reddine karar verilmiş olup, Yargıtayca incelenmesi duruşmalı olarak davacı ... vekili,, duruşmasız olarak davacı ... mirasçıları vekili, müdahil ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 30.11.2021 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü temyiz eden Hazine vekili Avukat ... ... Yeğenoğlu ..., duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Mahkemenin verdiği önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; “Dava konusu 108 ada 47 parsel sayılı taşınmaz yönünden; dava konusu taşınmazın etrafını çevreleyen özellikle batı hududunda komşu Yeşilören Köyünde kalan tüm komşu parsellerin kadastro tespit tutanaklarının onaylı örnekleri ile dayanağını oluşturan kayıtların getirtilerek dosya tamamlandıktan sonra komşu köylerde oturan ve davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek üç kişiden oluşacak yerel bilirkişi kurulu, tarafların aynı şekilde bildirecekleri tanıklar, sağ iseler belirtmelik bilirkişileri ve üç kişiden oluşacak ziraatçi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisi hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılması, keşifte, yerel bilirkişi yardımı ile belirtmelik haritası, 1960 tarihli ve 80 tahrir numaralı vergi kaydının sınırları zemine tek tek uygulanarak fen bilirkişisine işaretlettirilmesi, vergi kaydının kapsamının kesin olarak belirlenmesi, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kime ait olduğu, kime kaldığı, kimin ne zamandan beri ne suretle kullandığı, çekişmeli taşınmazın öncesinin mera olup olmadığı veya meradan yer kazanılıp kazanılmadığı gibi hususların tek tek olaylara dayalı olarak sorulup saptanması, bilirkişi ve tanık beyanları arasında doğabilecek çelişkilerin giderilmesi, tespit tutanağının edinme sebebine aykırı sonuçlara ulaşılması halinde de tespit bilirkişilerinin tanık sıfatıyla dinlenilerek aykırılıkların giderilmesine çalışılması, keşfe katılacak ziraatçı bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın tarımsal niteliğini bildiren, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu mera parselinden nasıl ayrıldığını açıklayan, çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenen, fen bilirkişisinden ise kayıt kapsamını gösteren, keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak verir, ayrıntılı ve çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parselinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösterip açıklayan raporlar alınması; dava konusu 109 ada 12 parsel sayılı taşınmaz yönünden; dava konusu taşınmazı dıştan çevreleyen özellikle Yeşilören Köyünde kalan komşu parsellerin tespit tutanaklarının onaylı örnekleri ile Toprak Tevzi Komisyonu'nun 242 parseline ilişkin belirtmelik tutanağı ile belirtmelik haritası, tablendikatif ve eki olan tüm belgeler ile belirtmelikte uygulanan kayıtlar getirtilerek dosya tamamlandıktan sonra taşınmaz başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerde ikamet edip, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi ve aynı yönteme göre belirlenecek zilyetlik tanıkları, sağ iseler belirtmelik bilirkişileri ve 3 kişilik zirai bilirkişi kurulu katılımıyla yeniden keşif yapılması, keşif sırasında toprak tevzi haritası kadastro paftası ölçeği ile eşitlenerek zemine çakıştırılmak suretiyle uygulanması, belirtmelikte söz edilen kayıt ve davacı tarafın dayanağı olan vergi kaydının da zemine uygulanması, vergi kaydı uygulanırken komşu 109 ada 10 sayılı parselin 15339,13 metrekare yüzölçümü ile davacı murisi ... ve kardeşi ... adına tespit edildiğinin göz önüne alınarak kapsamının miktarı ile belirlenmesi; yansız bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, öncesinin kamu orta malı mera niteliği taşıyıp taşımadığı, meradan açılıp açılmadığı sorulup, maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, bilirkişi ve tanık sözlerinin komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmesi, taşınmazın fiziksel yapısı, eğim durumu, taş ve toprak unsurundan hangisinin baskın olduğu mahkemece gözlenerek ayrıntılı olarak tutanağa geçirilmesi, zirai bilirkişi kurulundan arazinin eğimi, toprak yapısı, mera parselleri ile arasında doğal ya da yapay sınır veya ayırıcı unsurların bulunup bulunmadığı, bitki örtüsü, öncesinin kamu orta malı niteliğinde mera mı yoksa çayır ya da tarla olup olmadığı ile ilgili çekişmeli taşınmaz ile komşu parselleri mukayeseli olarak değerlendiren ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, fotoğrafçı bilirkişi aracılığı ile taşınmazı tüm yönleriyle gösterecek fotoğraf çekilmesi ve fen bilirkişisinden keşfi ve uygulamayı izlemeye elverişli rapor alınması, fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmazların işaretlettirilmesi, taşınmazın öncesinin kamu orta malı mera vasfında olduğunun anlaşılması halinde meraların zilyetlikle iktisap edilemeyeceğinin düşünülmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı ... ve ...’nun davasının kısmen kabulüne, müdahil ...’nın davasının reddine, çekişmeli 108 ada 47 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın reddi ile Hazine adına tespit gibi tesciline, çekişmeli 109 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 02.12.2008 tarihli bilirkişi rapor ve eki krokide A harfi ile gösterilen 10326,75 metrekare kısmının ifrazı ile aynı ada son parsel numarasından sonra gelen parsel numarası verilmek suretiyle aynı vasıfta davacılar murisi ... mirasçıları adına 17.04.2009 tarihli ve 2009/67 Esas, 2009/66 Karar sayılı veraset ilamındaki miras payları oranında tesciline, aynı rapor ve eki krokide B harfi ile gösterilen 17139,25 metrekarelik kısım yönünden davanın reddi ile tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili, davacı ... mirasçıları vekili, müdahil ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine ve hudutları itibariyle her yere uyabilecek nitelikte olan 1937 tarihli ve 66 tahrir sayılı vergi kaydının dava konusu 109 ada 12 parsele uyduğunun kabulü mümkün bulunmadığına göre davacı ... vekili ve davacı ... mirasçıları vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2.Müdahil ... vekili ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece özetle, dava konusu taşınmazların tarım arazisi olduğu, mera olmadığı, 109 ada 12 parsel sayılı taşınmazın (A) bölümünde Hazine’ye ait toprak tevzi tapusunun oluşum tarihine kadar davacılar murisi ... lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davacı ... ve ...’nun davasının kısmen kabulüne, müdahil ...’nın davasının reddine, çekişmeli 108 ada 47 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tespit gibi tesciline, 109 ada 12 parsel sayılı taşınmazın 02.12.2008 tarihli bilirkişi rapor ve eki krokide (A) harfi ile gösterilen 10326.75 metrekarelik kısmının ifrazı ile davacılar murisi ... mirasçıları adına, (B) harfi ile gösterilen 17139,25 metrekarelik kısmın tespit gibi tesciline karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır.
Dava konusu 108 ada 47 parsel sayılı taşınmaz bitişiğinde 108 ada 50 sayılı, 109 ada 12 parsel sayılı taşınmaz bitişiğinde de 109 ada 11, 13 ve 103 ada 35 sayılı kesinleşmiş mera parselleri bulunmaktadır. Bozma sonrası yapılan keşifte mahkemece dava konusu taşınmazların komşu mera parselleri ile mukayesesi gözlem olarak zapta yansıtılmamıştır. Ziraatçı bilirkişi heyetinin raporunda taşınmazların bitki örtüsü ve toprak yapısı itibariyle etraftaki mera parsellerinden farklı olduğu belirtilmiş ise de aradaki fark denetime elverir şekilde detaylı olarak ortaya konulmamıştır. Ayrıca rapora ekli taşınmaz fotoğraflarında dava konusu taşınmazların komşu mera parselleriyle sınırı işaretlenmediğinden denetimi de mümkün olmamıştır. Bunun yanı sıra, taşınmazların niteliğini ve kullanım süresini en iyi belirleme yöntemi ... fotoğraflarının incelenmesi olup, mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmamış, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının doğru olup olmadığı ... fotoğrafları ile denetlenmemiştir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, Hazine’ye ait toprak tevzi tapusunun oluşum tarihi olan 1966 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik ... fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğü'nden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosyaya konulmalı; bundan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek aynı ve komşu köyden seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 ziraat mühendisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, bu keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim tarafından hangi tarihten beri, ne şekilde kullanıldığı, öncesinin mera olup olmadığı, komşu mera parsellerinden nasıl ayrıldığı, aralarından doğal ya da yapay nitelikte ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye ... fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmak ve temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları da değerlendirilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve ... fotoğraflarına aktarılmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazların zirai faaliyete konu olup olmadığı, zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı, öncesinin mera olup olmadığını irdeleyen, özellikle komşu mera parselleri ile aradaki farkı açıkça ortaya koyan, karşılaştırmalı değerlendirmeyi içeren ve aralarında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını belirten, çekişmeli bölümün değişik yönlerden çekilmiş özellikle komşu mera parselleri ile olan sınırını gösteren fotoğrafları ile desteklenen ayrıntılı rapor alınmalı, keşfe katılacak fen bilirkişisinden keşif ve uygulamaları izleyip, denetlemeye olanak veren, çekişmeli bölüm ile mera parsellerinin konumunu çizilecek yan kesit krokisinde gösterecek şekilde ayrıntılı rapor alınmalı, yapılacak araştırma sonucu taşınmazların kadim mera olmadığının anlaşılması halinde çekişmeli 109 ada 12 parsel sayılı taşınmazın (A) bölümünde Hazine tapusunun oluşumundan evvel davacılar lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, usul ve yasaya aykırı hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekili ve davacı ... mirasçıları vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle müdahil ... vekili ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 3.815,00 TL avukatlık ücretinin ... Haciretişoğlu ile ...'dan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan Hazineye verilmesine, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden müdahil ...'na iadesine, 44,40TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 36,30 TL'nin temyiz eden davacılardan ayrı ayrı alınmasına 11.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.