Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/10369
Karar No: 2012/1113
Karar Tarihi: 31.01.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2011/10369 Esas 2012/1113 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2011/10369 E.  ,  2012/1113 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.06.2010 gününde verilen dilekçe ile hatalı şerhin düzeltilmesi talep edilmiş, davaya asli müdahil olarak katılan ... tarafından da haciz şerhi sırasının düzeltilmesinin istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca, incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, asli müdahil tarafından temyize cevap dilekçesiyle birlikte temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması istenilmekle, tayin olunan 24.01.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili gelmedi. Karşı taraftan davacı vekili Av.... ve asli müdahil vekili Av.... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü anlatımları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R
    Davacı vekili 69 parsel sayılı taşınmazın ... adına kayıtlı iken ... 5.İcra Müdürlüğünün 1999/5974 sayılı takip dosyasından 4.260.295,28 TL boç için 11.02.2010 tarihli yazı ile taşınmaz kaydında haciz talebinde bulunulduğunu, haciz talebini içerir yazının yevmiye defterine kaydının ve tapu kütüğünün şerhler sütununa işlenmesinin unutulduğunu, hata fark edilince 13.03.2010 tarihinde 3270 yevmiye ile işlendiğini ancak bu arada ... 7. İcra Müdürlüğünün 2010/3634 sayılı takip dosyasında 08.03.2010 tarihli haciz isteminin aynı tarih 3032 yevmiye ile tapuya kaydedildiğini, 1999/5974 sayılı takip dosyasında haciz talebinin daha önceki tarih olması nedeniyle bu haczin 11.02.2010 tarih itibariyle kayda işlenmesini talep etmiştir.
    Davaya asli müdahil olarak katılan ... dava konusu taşınmaz kaydına 11.02.2011 tarihli haciz talebinin tapu sicil müdürlüğüne aynı tarihte ulaştığı buna ilişkin tutanaklarının bulunduğunu, haciz şerhinin kaydına
    işlenmediğini fark eden borçlu malikin davalı eşinden danışıklı açılan boşanma davası ile boşandığı ve bu davada 2.000.000.00 TL maddi 1.000.000.00 TL manevi tazminat ödemeyi kabul ettiği, boşanma ilamı ve icra takibinin kısa sürede kesinleştirilerek 08.03.2010 tarihli haczin kayda işlendiğini bu haczinde danışıklı olup kendi alacaklarını boşa çıkarma amacını taşıdığını ileri sürerek tapu kaydındaki hatalı şerhin düzeltilmesi isteminde bulunmuştur.
    Davalı iyi niyetli olduklarını savunarak davaların reddini talep etmiştir.
    Mahkemece davacı ve asli müdahilin istemi kabul edilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Dava tapu kaydındaki haciz şerhlerinin hatalı yazıldığı iddiasına dayalı düzeltme istemine ilişkindir.
    Türk Medeni Kanununun 997-1027 maddeleri tapu sicilini düzenlemektedir. Tapu sicilini düzenleyen bölümde yapılacak işlemler; tescil, şerhler ve beyanlar olarak düzenlenmiş, 1013 ve devamı maddelerde de tescilin ve terkinin koşulları belirtilmiştir. Şerhler ve beyanlar için ayrıca bu koşullar belirtilmemiş ise de tapu sicilinde yapılacak işlemler açısından şerhler ve beyanlarda da aynı prosödürün uygulanacağı kuşkusuzdur.
    Ayni haklar kütüğe tescille doğar ve tarihlerini tescile göre alırlar. Ancak etkisi yevmiye defterine yapılan kayıt tarihinden itibaren başlar(TMK. m.1022). Bu hüküm şerhler içinde uygulanır. Diğer bir anlatımla tapu kütüğüne şerh edilmesi gereken bir hak kütük sayfasına işlendiğinde doğar ise de hükmünü yevmiye defterine kayıt ile başlatır.
    Somut olayda; davacı asli müdahilin haciz şerhi istemini tapu sicil müdürlüğünün hatasından kaynaklanan nedenle talep tarihinden sonra kayda işlendiğini ileri sürerek şerh tarihinin istem tarihi olarak düzeltilmesini talep etmiştir. Asli müdahil de haczin hatalı olarak kaydedildiğini, davalı haczinin ise danışıklı olduğu gerekçesiyle düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Şerhin kayda işlenmesi ve hükmüne yukarıda kısaca değinildi. Somut olayda, haciz şerhinin hatalı yazıldığı, ayrıca davalı haciz şerhinin de yolsuz kayda işlendiği iddiaları mevcuttur. Ayni haklarda olduğu gibi şerh ve beyanlarda da hatalı yazım veya yolsuz tescil ve terkin de mümkündür. Bu gibi durumlarda hatalı yazım için Türk Medeni Kanunu 1027 ve Tapu Sicil Tüzüğünün 85. maddeleri uyarınca kütük üzerinde belgelere aykırı tescil veya yazımın ilgililerin oluru ile bu olmadığı takdirde dava yoluyla düzeltilebilir.
    Yolsuz terkin ve tescilde de bunun düzeltilmesini, hakkı zedelenen kişi isteyebileceği gibi tapu sicil müdürlüğünün ilgililerden olur alarak düzeltme imkanı vardır(TMK. M.1025). İlgililerden olur alınmadığı takdirde dava yoluyla düzeltme talep edilebilecektir.
    Tüm bu açıklamalardan sonra somut olaya döndüğümüzde; davacı ... asli müdahilin 11.02.2010 tarihli haciz talebinin yevmiye
    defterine kaydedilmediğini, ancak havalesinin talep tarihinde yapıldığını, davalının bu talepten sonra 08.03.2010 tarihli haciz talebinin 2.sırada olması gerekirken 1.sırada yer aldığını ileri sürerek asli müdahilin haciz talebinin talep tarihine göre kayda işlenmesini istemektedir. Haciz talebinin 11.02.2010 tarihinde yapıldığına dair tutanakta düzenlenmiştir. Ancak talep yevmiye defterine kaydedilmemiştir.
    Tapu sicilinin tutulmasında esas olan unsurlardan birinin yevmiye defterine kayıt olduğu açıktır. Tescil, şerh ya da beyan kayıtları yevmiye defterine işlendikten sonra tapu kütüğüne aynı tarihte kaydedilmese bile daha sonra yevmiye defterine kayıt tarihi ve numarası ile kütük sayfasına işlenir ve hükmü de kayıt tarihinden itibaren başlar. Asli müdahilin haciz talebi yevmiye defterine 13.03.2010 tarihinde 3370 yevmiye numarası ile işlendiği sabittir. Sonradan düzenlenen tutanak yevmiye defterine kaydın hüküm ve sonuçlarını doğurmaz. Kısaca söylemek gerekirse, haciz talebinin tapu kütüğüne sonradan işlendiği iddiası kayıt ve belgelere aykırı hatalı yazım niteliğinde kabul edilemez. Diğer yandan davalının haczinin yolsuz olduğu iddiasının da tapu siciline ilişkin yasal prosedüre uygun kayıt nedeniyle dinlenmesi olanaklı değildir. Asli müdahilin davalının haczin danışıklı olduğu iddiası da haciz şerhinin terkini davasının konusunu oluşturamayacağından mahkemece davacının ve asli müdahilin taleplerinin reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 900,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin asli müdahilden alınarak davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 31.01.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi