20. Hukuk Dairesi 2013/5966 E. , 2013/11041 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ..., katılan ... ve davalı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin giderden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü 157 ada 31 parsel sayılı 10891028,94 m² yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazın tesbitinin iptaliyle adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Yargılama sırasında ....Köyü taşınmazın mera niteliğinde olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının iptaliyle 17/12/2012 hâkim havale tarihli kadastro bilirkişisi ...."nın rapor ve eki krokisinde (E) harfi ile gösterilen 527.40 m², (D) harfi ile gösterilen 410.74 m², (C) harfi ile gösterilen 11062.84 m², (A) harfi ile gösterilen 87999.02 m²"lik toplam 100,000,00 m²’lik alanın ison parsel numarası verilmek kaydıyla davacı Hüsnü Yiğitoğlu adına tapuya kayıt ve tesciline, (B) harfi ile gösterilen 119131.07 m²"lik alanın Hazine adına tespitine, Kumaşlı Köyü Tüzel Kişiliğinin davada taraf sıfatı bulunmadığı anlaşıldığından pasif husumet yokluğu nedeniyle davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı, katılan ve davalı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
1) Davacı ... temyiz itirazları yönünden;
Davacı tarafından hüküm, vergi kaydı miktarı olan 500 dönüm yerin adına tesciline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle temyiz edilmiş ise de, dayanılan 1981 tarihli belge vergi kaydı olmayıp emlak beyannamesi niteliğindedir. HGK 21/05/1987 tarih 7-5 E 438 K sayılı ilâmında da benimsendiği gibi emlak beyannamelerinde taşınmazın sınırı yazılmadığından uygulama kabiliyeti olmayan belgelerdir. Bu nedenle yüzölçümleri kişilere hak ve vecibe yüklemeyeceğinden davacının temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Katılan ... ile davalı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, Muratçayırı Köyü 157 ada 31 parsel sayılı taşınmazın Kumaşlı Köyünün sınırlarına herhangi bir tecavüzünün olmadığını, Muratçayırı Köyü sınırları içerisinde kaldığı, Kumaşlı Köyünün davada taraf sıfatı bulunmadığı anlaşıldığından husumet yokluğu nedeniyle davasının reddine karar verilmiş ise de, ulaşılan sonuç doğru olmamıştır. Şöyle ki; Yargıtay"ın 31.5.1965 tarih ve 4/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararına göre mer"anın herhangi bir köy veya beldenin idari sınırları içinde bulunması başka köy veya beldenin o mer"adan yararlanma hakkını ortadan kaldıramaz. O halde, idari sınırdan bahisle davanın reddi yoluna gidilemez.
Ayrıca, hükme dayanak alınan orman bilirkişi raporu, keşifte uygulanan 1950 ve 1985 tarihli memleket haritalarının elde edildiği hava fotoğrafları uygulanmadığından ve talep edilen taşınmaz bölümlerinin orman içi açıklığı niteliğinde olup olmadıkları değerlendirilmediğinden, taşınmazın niteliğini belirlemeye yeterli ve kanaat verici değildir.
Bunların yanı sıra katılanın delil listesinde belirtiği ve davacı aleyhine .... Sulh Seza Mahkemesinin 1985/25 Esas sayılı dosyasında açılan hakkı olmayan yere tecavüz dava dosyası getirtilerek, yargılama sonucu ne karar verildiği yine sulh ceza mahkemesinde davaya konu olan taşınamaz ile temyize konu bu davaya konu olan taşınmazın aynı yer olup olmadığı saptanmadığı, aynı yer ise verilen kararın tarafları bağlayıp bağlamayacağı değerlendirilmemiştir.
Eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
Mahkemece, ...Sulh Ceza Mahkemesinin 1985/25 Esas sayılı dosyası ve eski tarihli memleket haritalarının elde edildiği hava fotoğrafları ilgili yerlerden getirtilip, dosyada mevcut memleket haritaları ile amenajman planı, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, sulh ceza mahkemesi dosyası zemine uygulanıp, sulh ceza mahkemesine konu yerin davaya konu yer ile aynı yer olup olmadığı ve verilen kararın tarafları bağlayıp bağlamadığı değerlendirilmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; talep edilen taşınmaz bölümlerinin 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi kapsamında orman içi açıklık niteliğinde olup olmadığı değerlendirilmeli, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Kabule göre de, mahkemece çekişmeli taşınmazın kadastro tesbitinin iptaline karar verilmesi gerekirken, kadastro tutanağının iptaline karar verilmesi, ayrıca, reddine karar verilen (B) bölümü için tesbit gibi tesciline karar verilmesi gerekirken, nitelik belirtilmeden Hazine adına tesciline karar verilmesi doğru olmadığı gibi, taşınmazın tesciline karar verilen (A), (B), (C), (D) ve (E) harfiyle işaretli bölümleri dışında kalan bölüm yönünden de tesbit gibi tesciline karar verilmesi gerekirken, sicil oluşturulmamış olması da doğru olmamıştır.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanana nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) Yukarıda ikinci bentde açıklanan nedenlerle; katılan ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/12/2013 günü oy birliği ile karar verildi.