12. Hukuk Dairesi 2019/7539 E. , 2019/8789 K.
"İçtihat Metni"Borçlunun ödeme şartını ihlâl suçundan sanık ..."ün, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair ... İcra Ceza Mahkemesinin 02/11/2018 tarihli ve 2018/254 esas, 2018/429 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 14/01/2019 tarihli ve 2018/263 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 08/04/2019 gün ve 94660652-105-41-2255-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17/04/2019 gün ve KYB.2019-40175 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre,
1-Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 09/06/2016 tarihli ve 2016/3298 esas, 2016/19382 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 6098 sayılı Borçlar Kanunu"nun 583/1. maddesinde yer alan "Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır." şeklindeki hüküm dikkate alındığında, dosya içinde bulunan sanık ..."ün borcu üstlendiğine ilişkin 02/02/2018 tarihli icra kefalet tutanağında kendi el yazısı ile yazılmış kefalet tarihine ilişkin herhangi bir ibarenin bulunmadığı,
2-6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 783/3. maddesine aykırı olarak dosya asıl borçlusu olan İshak Gün takibe esas olan çekin tazminatından sorumlu olmadığı halde, icra kefili olan ..."ün çek tazminatından sorumlu tutulduğu,
3-İcra takibine esas olan çek bankaya ibraz edildiğinde karşılıksız olması nedeniyle 1.410,00 Türk lirası ödemenin banka tarafından yapıldığı ve geriye kalan 48.950,00 Türk lirası tutarının kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yoluyla takip edilmesi gerekirken 50.000,00 Türk lirası üzerinden takibin yürütülmesi nedeniyle taahhüde esas borcun ve buna bağlı alacakların fazla hesaplandığı,
Hususları birlikte değerlendirildiğinde, usul ve yasa hükümlerine aykırı olarak düzenlenen kefalet tutanağı ve buna istinaden düzenlenen 02/02/2018 tarihli taahhüt tutanağının geçerli olmadığı nazara alındığında, sanığın taahhüdü ihlal suçundan cezalandırılamayacağı gözetilmeden, merciince itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Dosyada 3 numaralı fıkra yönünden yapılan incelemede; şikayete konu icra takibine esas olan çekin takas sisteminde karşılıksız olması nedeniyle arkasının yazıldığı ve bu nedenle bankanın sorumlu olduğu tutarın ödenemediği anlaşılmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 23/1.maddesine aykırılık bulunmadığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanunKanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair ... İcra Ceza Mahkemesinin 02/11/2018 tarihli ve 2018/254 esas, 2018/429 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 14/01/2019 tarihli ve 2018/263 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 08/04/2019 gün ve 94660652-105-41-2255-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17/04/2019 gün ve KYB.2019-40175 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre,
1-Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 09/06/2016 tarihli ve 2016/3298 esas, 2016/19382 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 6098 sayılı Borçlar Kanunu"nun 583/1. maddesinde yer alan "Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır." şeklindeki hüküm dikkate alındığında, dosya içinde bulunan sanık ..."ün borcu üstlendiğine ilişkin 02/02/2018 tarihli icra kefalet tutanağında kendi el yazısı ile yazılmış kefalet tarihine ilişkin herhangi bir ibarenin bulunmadığı,
2-6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 783/3. maddesine aykırı olarak dosya asıl borçlusu olan İshak Gün takibe esas olan çekin tazminatından sorumlu olmadığı halde, icra kefili olan ..."ün çek tazminatından sorumlu tutulduğu,
3-İcra takibine esas olan çek bankaya ibraz edildiğinde karşılıksız olması nedeniyle 1.410,00 Türk lirası ödemenin banka tarafından yapıldığı ve geriye kalan 48.950,00 Türk lirası tutarının kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yoluyla takip edilmesi gerekirken 50.000,00 Türk lirası üzerinden takibin yürütülmesi nedeniyle taahhüde esas borcun ve buna bağlı alacakların fazla hesaplandığı,
Hususları birlikte değerlendirildiğinde, usul ve yasa hükümlerine aykırı olarak düzenlenen kefalet tutanağı ve buna istinaden düzenlenen 02/02/2018 tarihli taahhüt tutanağının geçerli olmadığı nazara alındığında, sanığın taahhüdü ihlal suçundan cezalandırılamayacağı gözetilmeden, merciince itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;
Dosyada 3 numaralı fıkra yönünden yapılan incelemede; şikayete konu icra takibine esas olan çekin takas sisteminde karşılıksız olması nedeniyle arkasının yazıldığı ve bu nedenle bankanın sorumlu olduğu tutarın ödenemediği anlaşılmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 23/1.maddesine aykırılık bulunmadığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteği yerinde görülmediğinden REDDİNE, 1 ve 2 numaralı fıkralar yönünden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 14/01/2019 tarihli ve 2018/263 değişik iş sayılı kararının, CMK’nın 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkında ödeme şartını ihlal eyleminden dolayı hükmolunan tazyik hapsinin kaldırılmasına, bu eylemle ilgili olarak tazyik hapsi infaz edilmekte ise salıverilmesine; 22/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.