Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/31261 Esas 2019/9177 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/31261
Karar No: 2019/9177
Karar Tarihi: 30.09.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/31261 Esas 2019/9177 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/31261 E.  ,  2019/9177 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, belirsiz alacak davası açtığını belirterek, maliki olduğu taşınmazın satımı konusunda davalıya noter onaylı vekaletname verdiğini, davalının taşınmazı 29/05/2014 tarihinde ..."a sattığını ancak satım bedelini kendisine vermediğini, ayrıca tapu senedinde taşınmaz bedeli olarak her ne kadar 61.500,00 TL yazılmışsa da kendisinin taşınmazı 2012 yılında 69.000,00 Euro bedel karşılığı satın aldığını ileri sürerek mahkemece taşınmazın satış tarihindeki rayiç bedeli ve dolayısıyla kendisine ödenmesi lazım gelen miktarın tespitinden sonra dava değerini arttırmak üzere şimdilik 61.500,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı taraflar arasında imzalanan bir sözleşme bulunmadığını, böyle bir belge sunuluyorsa imzaların kendisinden sadır olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüyle 61.500,00 TL"nin 13/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkindir. Mahkemece, davalının sahtelik iddiası çözümlenmeden, davacıyı temsilen davalı tarafından dava dışı 3.kişiyle yapılan resmi şekildeki taşınmaz satım sözleşmesinde satış bedeli olarak gösterilen 61.500,00 TL"nin davacıya verildiğinin ispat yükünün davalıda olduğundan ve davalının bunu yazılı delille ispat edemediğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş, davacı tarafından davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına rağmen mahkemece alacağın tam ve kesin olarak belirlenmeden dava dilekçesindeki miktar üzerinden davanın kabulüne karar verildiği ileri sürülerek karar temyiz edilmiştir.
    Dava, belirsiz alacak davası olarak açıldığı belirtilmişse da dava 30/06/2015 tarihinde açılmış olup 6100 sy. HMK"nın 109. maddesindeki kısmi dava açma yasağı 01/04/2014 tarihinde kaldırıldığından bu dava kısmi alacak davasıdır.
    Bu durumda mahkemece öncelikle davacıdan alacağın ihtilaflı olduğu kısımların açıklattırılması ondan sonra davanın bu açıklanan miktar ve toplanan delilere göre değerlendirilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Öte yandan dava Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde açılmış ve görülmüş olmasına rağmen gerekçeli karar başlığında mahkeme sıfatının Asliye Ticaret Mahkemesi olarak belirtilmesi de hatalı olup, bu husus eleştiri konusu yapılmakla yetinilmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.