1. Hukuk Dairesi 2016/16680 E. , 2020/1456 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVACILAR : ... V.D.
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakan babaları ...’in 8 parsel sayılı taşınmazını davalı oğluna satış suretiyle devrettiğini, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, çekişme konusu taşınmazın kendisi ve kardeşi ... tarafından bedeli karşılığı satın alındığını, satış bedeli olarak 10.000 DM, 6.350 EURO ve 60.000 EURO ödendiğini, ayrıca mirasbırakanın Almanya’da ikamet ettiği evin tüm giderlerinin kendisi ve kardeşi tarafından karşılandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, temlikin mal kaçırma amacıyla yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’in 20.02.2011 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak davacılar, eşi ... ile ...’dan olma kızları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ile birlikte yaşadığı ...’dan olma davalı oğlu ... ve ...’dan olma dava dışı çocukları ... ve İdris’in kaldıkları, mirasbırakanın çekişme konusu 8 parsel sayılı taşınmazını 31.08.2005 tarihinde oğlu ...’a satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle 01.04.1974 tarih ½ sayılı İçtihatı Birleştirme Kararı uyarınca, anılan temliki işlemin diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek ve bu olgu mahkemece benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğrudur. Davalının işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Bilindiği üzere; HMK."nun 26. maddesinin re"sen gözetileceği kuşkusuzdur.Davacılar, dava dilekçesinde pay oranında iptal ve tescil talebinde bulunmasına karşın, mahkemece, 6100 sayılı HMK’nın 26. maddesi gözetilmeksizin ( talep aşılarak ) tüm mirasçılar adına tescile karar verilmiştir.
Hal böyle olunca, davacıların payları oranında istekte bulundukları gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken istek aşılmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalının, temyiz itirazları değinilen bu yön itibarıyla yerindedir. Kabulüyle, yerel mahkeme kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.