Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/5940 Esas 2020/574 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5940
Karar No: 2020/574
Karar Tarihi: 23.01.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/5940 Esas 2020/574 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/5940 E.  ,  2020/574 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; asıl davada; davalının murisi ile 11/12/1972 tarihinde harici taşınmaz satış sözleşmesi yaptıklarını, sözleşmeye göre 4.500,00 TL ödediğini, taşınmaza yönelik açtığı tapu iptali tescil davasının reddedildiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla ödenen bedelin denkleştirici adalet ve taşınmazın bugünkü değeri dikkate alınarak şimdilik 10.000,00 TL nin dava tarihinden yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, birleşen dosyada da, aynı hususları talep ve dava etmiştir.
    Davalılar; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; altın fiyatları, döviz, toptan eşya fiyat endeksi, asgari ücret artış oranı ve enflasyon olmak üzere 5 farklı kritere göre hesaplama yapılan 29/12/2014 tarihli 3"lü bilirkişi heyet raporu ve aynı heyetin 22/07/2015 tarihli ek bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile denkleştirici adalet ilkesi gereğince 4.175,37 TL"nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte veraset ilamındaki payları oranında davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, birleşen dosya hakkında hüküm kurulmamış, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-)HMK"nın 166 ncı maddesine göre, ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları koşulu ile birleştirilerek bakılabilmeleri mümkündür. Ancak, birleştirme kararı, taraflar arasındaki uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir karar değildir. Bu karar, sadece birleştirilen davaların tahkikat safhalarının müşterek cereyan etmesi sonucunu doğurmaktadır. Diğer bir anlatımla, asıl ve birleşen davalar birbirinden bağımsız davalardır. Bu nedenle, asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı karara bağlanması gerekmektedir.
    Buna göre, mahkemece; asıl ve birleşen Saray Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/100 esas 2011/198 karar sayılı dosya hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, açıklanan kural gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    2-)Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.