17. Hukuk Dairesi 2018/1890 E. , 2020/3170 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı ... yönünden reddine, davalı ... yönünden kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı ..."ın işlettiği diğer davalı ... Otelden müvekkiline sigortalı iş yerine su sızması sonucunda iş yerinde hasar oluştuğunu, hasar sebebi ile sigortalıya 19.750,58 TL ödendiğini açıklayıp ödenenin rücuen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; zarar tarihinde oteli işletmediğini, sigortalının da zararın oluşmasında kusuru olduğunu, zararın ortak su borusundan kaynaklandığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; bozma ilamı, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulü ile 19.750,58 TL"nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine, davalı ..."ın otel işletmecisi olarak zarardan sorumlu olup taşınmazın maliklerine rücu imkanı bulunmasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava; iş yeri sigorta sözleşmesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı ..."ın işlettiği otelin alt katında bulunan müvekkiline sigortalı iş yerinin dahili su hasarı nedeni ile hasarlandığını açıklayıp sigortalıya ödenenin rücuan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili müvekkilinin zararın oluşmasında kusurunun bulunmadığını davacının sigortalısının da kusurlu olduğunu savunmuştur.
Mahkemece davaya konu yerde Fen bilirkişisi ve İnşaat mühendisi ile birlikte keşif yapılmış, keşif sonucu alınan raporda dava konusu binanın, bodrum, zemin ve 5 katlı bina olduğu, zeminde otel resepsiyonu ve sigortalı iş yeri olduğu, tesisat borularının çekme kattan geçerek iş yerinin asma tavanı üzerinden otelin normal katlarına dağıldığını, zemin katta resepsiyon ve iş yeri, üst katlarda otel olduğunu, hasara neden olan içme suyu tesisatının, dahili tesisat olup sadece otelin pissu, temizsu ve kalorifer tesisat borularının geçtiği, otelin asma katı bölümünde meydana geldiğini, bu bölümde bulunan tesisat borularının tamamının otelin ihtiyaçlarını karşılayan iç tesisat olduğunu belirtmiş raporun devamında sigortalı iş yeri ile hasarı oluşturan oteli birbirinden ayıran ara duvarların ve döşemelerin betonarme ve tuğla duvar olması gerekirken, alçı panel duvar, tavan döşemesinin ise betonarme olması gerekirken alüminyum plaka ile asma tavan yapıldığını, yangına, suya ve sese karşı herhangi bir izalasyon yapılmamış olmasından dolayı, olayın meydana gelmesinde ve boyutunun büyümesinin nedeninin binadaki yapısal bozukluklardan kaynaklandığını, taşınmazın fiilen otel olarak projelendirilmiş olduğunu, daha sonra haricen zemin katın alçı panel duvarla ikiye ayrılarak mağaza ve otel amaçlı iki ayrı bölüm olarak kullanıldığını, sonuç olarak zararın otelin iç tesisatından ve sigortalı iş yerinin yapısal bozukluğundan kaynaklandığını belirtmiştir.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu"nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Müterafik kusur indiriminde, her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde BK.nun 44.maddesi (6098 S.K. m.58) uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Mahkemece, her ne kadar davalı ..."ın işlettiği otelden sızan suların hasara neden olduğu kabul edilerek talebin kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmasa da sigortalı iş yerinin projeye uygun yapılmadığı, sigortalı iş yerinde tespit edilen yapısal bozuklukların zararın oluşmasında ve artmasında etkili olduğu bilirkişice tespit edildiğine göre her ne kadar bu yapısal bozukluklar davalının sorumluluğuna ilişkin illiyet bağını kesmez ise de yukarıdaki yasal düzenleme çerçevesinde bilirkişi raporunda belirlenen maddi olgular göz önüne alındığında sigortalı iş yerindeki yapısal bozuklukların zararın artmasına etken olup olmadığının, davacının sigortalısının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının tartışılması gerekmektedir.
Bu nedenle yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda araştırma ve inceleme yapmak ve sonucuna göre karar vermek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine, 04/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.