14. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/14695 Karar No: 2012/1087 Karar Tarihi: 31.01.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2011/14695 Esas 2012/1087 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2011/14695 E. , 2012/1087 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (TÜKETİCİ MAHKEMESİ SIFATIYLA)
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.08.2008 gününde verilen dilekçe ile kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil, bu istem kabul edilmediği takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tazminat isteminin kabulüne dair verilen 08.09.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede yapılan ödemeler tutarı 32.000 Sterlin’in tahsili istemleriyle açılmıştır. Davalı arsa sahipleri, harici satışa değer tanınamayacağını, açılan davanın reddini savunmuşlardır. Davalı yüklenici, savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, mülkiyet aktarımı istemi reddedilmiş, davacıların yaptıkları ödeme tutarı olan 29.000 Sterlin’in davalı yükleniciden tahsiline karar verilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmişlerdir. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden, davalılar arasında arsa payı devri karşılığı 17.12.2004 tarihli inşaat yapım sözleşmesi bulunduğu, 4 sayılı parsel üzerine yapılacak inşaattaki 1 (numara değişikliğiyle 2) sayılı bağımsız bölümün yükleniciye bırakılmasının kararlaştırıldığı, yüklenicinin inşaat yapımı suretiyle kazanacağı kişisel hakkını 10.08.2005 tarihli sözleşmeyle davacılara temlik ettiği, yapıya iskan (oturma) ruhsatının 26.10.2007 tarihinde alındığı ve yapının ikmal edilerek kullanılmakta olduğu anlaşılmaktadır. Görülüyor ki, davacılar yüklenicinin yaptığı 10.08.2005 tarihli temlik işlemine dayanmaktadır. Bir tanımlama yapmak gerekirse alacağın temliki, alacaklı ile onu devralan üçüncü şahıs arasında borçlunun rızasına ihtiyaç göstermeden yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliği taşıyan şekle bağlı bir akittir. Borçlar Kanununun 162. ve 163. maddeleri uyarınca aksine sözleşme hükmü yoksa temlik, yazılı yapılmak koşuluyla hüküm ve sonuç doğurur. Somut uyuşmazlıkta, yüklenici 17.12.2004 tarihli sözleşmeyle yüklendiği edimlerini yerine getirdiğinden, işlemin resmi biçim koşuluna uyularak yapılması gerekmez. Belirtilen yasa hükümlerine göre, yazılı yapılan temlik işleminden davacılar yararlanabileceğinden birinci kademedeki talebin kabulü yerine satışın resmi şekilde yapılmadığından söz edilerek bu istemin reddi doğru olmamıştır. Karar, açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 31.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.