11. Hukuk Dairesi 2018/2484 E. , 2019/3759 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Sarayönü Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 03/01/2018 tarih ve 2015/32 E 2017/101 K. sayılı kararın asıl ve ek karar davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne-esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 15/02/2018 tarih ve 2018/318- 2018/140 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili, katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 18/09/2013 tarihinde Konya ili, Sarayönü ilçesi Kuyulusebil Mah 1070 parsel ile 1152 parsel sayılı iki adet taşınmazı ..."ndan devraldığını, taşınmazlarda devredenin murisince davalıdan çekilden krediler için ipotek tesis edildiğini, fakat muris tarafından çekilen kredilerin tüm borcunun bittiğini, buna rağmen ipoteğin kaldırılmadığını, banka nın ipoteği kaldırmama işleminin haksız ve hukuka aykrı olduğunu ileri sürerek müvekkilince devralınan taşınmazlardaki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, ... adına düzenlenen tarımsal kredi kendisinin vefatı üzerine 29/03/2012 tarihinde oğlu ..."na devredildiğini, borçlu sıfatıyla yeni muhatabın ... olduğunu, dolayısıyla ... adına verilen teminatların ..."na devredildiğini, ...’ndan devredilen borçlanrın ödendiğini, fakat ...’nun Konya Girişimci Şubesinden kefalet nedeniyel borçlu durumda olduğunu, kredi sözleşmelerinde b-verilen temiantların başşkaca borçları da kapsayacağının belirtildiğini, dolayısıyla ipoteğin kaldırılmamasında müvekkilinin menfaati bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, tarımsal krediler sözleşmesinin borçlusu olan ..."nun vefat ettiği ve ödeme nedeniyle ipoteklere konu borcun sona erdiği, ipoteğin dava dışı ..."nun kefil olduğu başka kredi sözleşmelerinin de teminatını teşkil etmeyeceği gerekçesi ile davanın kabulüne, ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Ek karar ile, davalı vekilince yapılan istinaf isteminişn süresinde olmadığı gerekçesi ile istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
Asıl ve ek karara karşı davalı vekilince istinaf istimeninde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf istemnin süresinde olduğu, ek kararın kaldırılması gerektiği, asıl karar bakımından ise, üzere asıl borçlu ..."nun 23/12/2012 tarihinde vefat ettiği, vefat ile birlikte kişiliğin sona erdiği, asıl borçlunun borcunun tarımsal krediler sözleşmesinin ödenerek kapatıldığı, davaya konu taşınmazların açıkça tarımsal krediler sözleşmesinin teminatı olarak ipotek verildiği, ipoteklerin dava dışı ..."nun dava dışı şirketin davalı Ziraat Bankası A.Ş."nin bir başka şubesi ile imzalanan ticari kredinin teminatı olmasının söz konusu olamayacağı gerekçesi ile davalı vekilinin ek karara yönelik istinaf isteminin kabulü ile ek kararının kaldırılmasına, asıl karar yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili, katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına ve ipotek akit tablosunda ipoteğin 16.12.2009 tarih 202 sayılı ipotek sözleşmesine istinaden ipotek edildiğinin belirtilmesine ve dosya kapsamında bulunan 16.12.2009 tarih 202 sayılı ipotek sözleşmesinde de ipoteğin tarımsal krediler sözleşmesinde belirtilen kredinin teminatını teşkil edeceğinin belirtilmiş olduğunun anlaşılmış olmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 17.931,38 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 15/05/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.