Esas No: 2021/8618
Karar No: 2022/4401
Karar Tarihi: 11.05.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/8618 Esas 2022/4401 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/8618 E. , 2022/4401 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ..., Hatay ili Yayladağı ilçesi ... Beldesinde bulunan taşınmazlarının yörede yapılan orman kadstrosu sırasında orman sınırları içerisine alındığını, ancak taşınmazların orman vasfında olmadığını belirterek, taşınmazların orman sınırları dışarısına çıkarılması ve adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece verilen, davanın kısmen kabul kısmen reddine, bilirkişi raporunda A ve B harfi ile gösterilen taşınmazların orman sınırları dışına çıkarılmasına ve davacı adına tesciline, C harfi ile gösterilen taşınmaz yönünden ise davanın reddine ilişkin önceki hüküm, Yargıtay tarafından özetle; “Kadastro Mahkemesince yalnızca orman kadastrosuna itiraz davası hakkında karar verilmesi, tescil talebi hakkında görevsizlik karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuştur.
Kadastro Mahkemesince, bozma ilamı doğrultusunda, davanın kısmen kabul kısmen reddine, bilirkişi raporunda A ve B harfi ile gösterilen taşınmazların orman sınırları dışına çıkarılmasına, C harfi ile gösterilen taşınmaz yönünden davanın reddine, tescil talebi yönünden mahkemenin görevsizliğine ilişkin hükmün Yargıtayca onanarak kesinleşmesi üzerine görevsizlik kararına istinaden dava dosyasının gönderildiği Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabul kısmen reddine, fen bilirkişilerinin 15.09.2009 tarihli ortak raporlarında A harfi ile gösterdikleri 7.603,728 m² ve B harfi ile gösterdikleri 12.594,794 m²' alana sahip taşınmazların davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, C harfi ile gösterdikleri 4.109.403 m²'lik taşınmaz hakkında açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında A ve B harfi ile gösterilen taşınmaz kısımlarının tarım arazisi olduğu, davacının bu yerleri ekip biçtiği, uzun yıllardan beri nizasız ve fasılasız olarak imar ve ihya ettiği, taşınmaz üzerinde herhangi bir orman vasfını taşıyan ağaç veya ağaççıkların olmadığı, sadece taşınmaz sınırlarında münferit halde maki türü bitkilerin bulunduğu, taşınmazın memleket haritasında orman renk ve işareti taşıyan yerlerde bulunmadığı, renksiz (beyaz) alanda kalan yer olduğu, taşınmazların susuz tarım arazisi olarak kullanıldığı, çeşitli cins ve miktarlarda meyve ağaçlarının bulunduğu gerekçesiyle, temyize konu taşınmaz bölümleri yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de, verilen bu karar dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki; dava konusu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle orman sınırları dışına çıkarılmasına dair karar Yargıtay denetimden geçerek kesinleşmiş olup, devam eden eldeki davanın Medeni Kanun'un 713/1. maddesi uyarınca açılan tapusuz taşınmazın tescili mahiyetinde oluğu gözetilerek, anılan Kanun'un 713/3. maddesi uyarınca taraf teşkili sağlanması gerektiği dikkate alınmamış, kabule göre de, orman sayımayan yerlerden olduğu belirlenen dava konusu taşınmazda davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmamış ve bu suretle eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuştur.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, Medeni Kanun'un 713/3. maddesi uyarınca Hazine ve ve ilgili kamu tüzel kişileri olan ilçe Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesini davaya dahil ederek husumeti yaygınlaştırması için davacıya süre ve imkan verilmeli, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde, Hazine ve adı geçen kamu tüzel kişiliklerinden savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdikleri takdirde delilleri toplanmalı; akabinde yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve ... fotoğraflarının tamamı ile varsa amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri ilgili yerlerden getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman bir ziraat mühendisi bilirkişi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, getirtilen belgeler çekişmeli taşınmazlarla birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ile jeodezi ve fotogrametri bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp, orijinal-renkli (renkli fotokopi) ... fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de ... fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazlar, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve ... fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazların gerçek eğimleri, klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; ... fotoğraflarının stereoskop aletiyle üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazların niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarının belirgin olarak görünüp görünmediği tespit edilmeli; taşınmazların üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalı; ayrıca dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmak suretiyle dava konusu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı ve bu yolla yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli; yerel bilirkişiler ve tanıkların beyanları arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraat bilirkişisinden taşınmazların evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki düzenlemesi istenilmeli; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği ilgili tapu müdürlüğü ve kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan ve eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... İdaresinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA; taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 11.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.