3. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/20104 Karar No: 2010/1937 Karar Tarihi: 11.2.2010
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2009/20104 Esas 2010/1937 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2009/20104 E. , 2010/1937 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 14,782 lira muhdesat bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, davalı taraf adına kayıtlı taşınmaz üzerine iyiniyetli olarak ev yapıldığı, bunun için tapu iptali tescil olmazsa evin değeri 9000 TL"nin tahsili istendiği, tapu iptal tescil isteminin reddedildiği ancak tazminat talebinin kabul edildiği; ne var ki evin değerinin bilirkişilerce daha fazla belirlendiği, bu nedenle eksik alınan bakiye 14.782 TL"nin tahsili istenilmiş; mahkemece davalının tapuda 1/2 pay sahibi olduğu gözetilerek istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa davacı taraf aynı mahiyetteki, tapu iptali ve tescil; olmazsa tazminat istemli aynı mahkemenin 2006/6 E, 2008/54 K. sayılı dava dosyasında; evin değeri olarak 9.000 TL tazminat istemiş, yargılama aşamasında ise 50.000 TL talep etmiş ancak; ilgili mahkemece, davacının fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak dava açmadığı gibi davasını da kısmi dava olarak açmadığı böylece davacının, dava konusu yapmadığı ve saklı tutmadığı kısımlardan zımnen vazgeçmiş ve isteklerini 9.000 TL miktarla sınırlandırmış sayılacağı kabul edilerek sadece 9.000 TL"nin tahsiline karar verilmiş, ve mahkeme kararı temyizle onanarak kesinleşmiştir. Böylece kesin hükümle de açıkça belirlendiği üzere davacı önceki davasını kısmi dava olarak (HUMK md.4) açmadığı gibi, fazlaya dair haklarını da saklı tutmadığına göre kesinleşen kararla tüm alacağına kavuşmuş olup, aynı vakıalara dayalı olarak işbu ek davayı açma hakkı bulunamamaktadır. Mahkemece delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu istemin kısmen de olsa kabulü bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.