Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/53124
Karar No: 2014/3094
Karar Tarihi: 04.02.2014

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2011/53124 Esas 2014/3094 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2011/53124 E.  ,  2014/3094 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADANA 4. İŞ MAHKEMESİ
    TARİHİ : 03/10/2011
    NUMARASI : 2010/288-2011/674
    DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, izin ücreti, genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, davalı işverenlikte torna ustabaşı olarak çalışan davacının iş aktinin işverence haksız olarak sonlandırıldığını ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
    B)Davalı cevabının özeti:
    Davalı vekili, davacının iş aktinin şirket çalışanlarının şirket idaresine verdikleri dilekçeler, şirket yetkililerince yapılan tespitler, tutanaklar, şirket sahiplerinin maruz kaldığı hakaretler ve küfürler nedeni ile yasadaki usule uyularak haklı nedenle feshedildiğini, davacının tüm alacaklarının kendisine ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    C)Yerel Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, halen işyerinde çalışan davalı tanıkları davacının işyerinde küfür ettiğini, sigara içilmesi yasak olmasına rağmen sigara içtiğini söylemişlerse de dinlenen davacı tanıklarının davacının küfür ettiğine şahit olmadıklarını, sigara tiryakisi de olmadığını belirttikleri, davacı ile aynı yerde çalışan tanık Cumali"nin tutanaklar altında bulunan imzası bulunanlardan E.."in başka bir binada çalıştığını, N.."in patron sekreteri olduğunu, T.. A.."ın işletme müdürü, T.. Ö.."in ise ustabaşı olduğunu beyan ettiği, feshe gerekçe yapılan tutanakların genellikle davacı ile aynı yerde çalışmayan kişiler tarafından imzalandığının anlaşıldığı, aktin haklı nedenle sonlandırıldığını ispat etme külfetini işverenin yerine getiremediği davalının soyut iddiaları ve tek taraflı düzenlenen tutanaklar dışında başkaca bir delil sunulmadığı gerekçesi ile yıllık izin ücreti dışındaki taleplerin kabulüne karar verilmiştir.
    D)Temyiz:
    Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    E)Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında iş aktinin ne şekilde feshedildiği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut olayda, davalı işverenlik davacının iş aktinin, davacının iyiniyet ve ahlak kurallarına uymaması, işyerinde işverene ve diğer çalışanlara küfür ve hakaret ederek sataşmalar yapması, mesai saatleri içinde işyeri güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde puro ve sigara içmesi, işveren ve personel hakkında şeref ve namusa dokunacak kelimeler kullanması sonucunda haklı nedenle feshedildiğini savunmaktadır. Davacı ise, bu gerekçelerin gerçeği yansıtmadığını ve iş aktinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia etmektedir.
    Dosyada fesih nedeni olarak savunulan vakıalar gerek tutanaklar ve dilekçeler kapsamında ve gerekse şahit ifadelerinde soyut kalmıştır. Davalı şahidi T.. A.. davacının savunma olarak küfür olayı ile ilgili açıklama yerine işyerindeki rahatsızlıklarını ifade ettiğini kısa bir savunma dilekçesi getirdiğini ifade etmişse de davacının verdiği bildirilen bu savunma dilekçesi işverenlikten celbedilmemiş, davalı şahidi A.. A.."nın işverene verdiği yazılı beyanında davacının küfretmesi olayının tarihi 25/01/2010 olarak, yani, fesih tarihinden yaklaşık 2 ay öncesi olarak belirtilmesine rağmen, davacının küfredip küfretmediği, daha sonra gerçekleşmiş küfür olayı varsa hangi tarihlerde, nerde, kime karşı veya kim hakkında, ne söyleyerek küfrettiği, ne zaman, nerde sigara veya puro içtiği, davacının sigara içtiği yerde sigara içmenin gerçekten yasak olup olmadığı, işyeri güvenliğinin o yerde sigara içilmekle ne şekilde tehlikeye girdiği, bu konuda işyerinde yazılı veya sözlü uyarının bulunup bulunmadığı gibi, davacıya atfedilen ve feshe dayanak gösterilen fiiller yer, zaman, kişi, neden ve sonuç ilişkisi içinde somutlaştırılmamıştır.
    Mahkemece yapılacak iş, davalı şahidi T.. A.."ın beyanında bahsi geçen davacıya ait savunma dilekçesini işverenlikten getirtmek, davacıya atfedilen feshe dayanak fiilleri yukarda bahsedilen şekilde somutlaştırmak, dosyadaki tutanaklarda ismi geçen tüm tutanak mümzilerini dinlemek, şahit beyanları arasında çelişki olursa gidermek ve tüm dosya kapsamına göre bir karar vermektir.
    3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
    Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir.
    Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedibuçuk saati geçemez (İş Kanunu, Md. 69/3). Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden, haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Dairemizin kararları da bu yöndedir (Yargıtay 9.HD. 23.6.2009 gün 2007/40862 E, 2009/17766 K).
    Fazla çalışma yönünden diğer bir yasal sınırlama da, İş Kanununun 41 inci maddesindeki, fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı şeklindeki hükümdür. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Yasadaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yöneliktir (Yargıtay 9.HD. 18.11.2008 gün 2007/32717 E, 2008/31210 K.).
    Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 sayılı Yasanın 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir.
    Somut olayda, fazla mesai ücreti açısından, davacının haftada 7 gün çalıştığı kabul edilerek, hafta tatilinde yaptığı çalışması da bir bütün olarak fazla mesai hesaplaması içinde kabul edilmiş, diğer taraftan, hafta tatili çalışması için de ayrıca hesaplama yapılmış, bu şekilde mükerrer yararlanmaya yol açılmıştır. Mahkemece yapılacak iş, fazla mesai ücreti yanında ayrıca çalışılan hafta tatili ücretinin de talep edildilğini gözeterek, hafta tatili günü yapılan çalışmanın 7,5 saatlik kısmının hafta tatili çalışması içinde kabulü ile, hafta tatilinde 7,5 saatlik çalışmayı aşan çalışma olması halinde bu 7,5 saatlik çalışmayı aşan kısmın fazla mesai hesabında dikkate alınması, yani hafta tatillerinde yapılan günlük 7,5 saatlik çalışmanın fazla mesai hesabına dahil edilmemesidir.
    4- Davacı şahitlerinin beyanları arasında ayda kaç hafta tatilinde çalışıldığı konusunda farklılık bulunmaktadır. Bu durumda, iddianın en azını ifade eden miktar kadar ispatlandığı gözetilerek, davacının ayda 3 hafta tatili yerine 4 hafta tatili çalıştığının kabul edilmesi hatalıdır.
    5- Dosyada mevcut bazı bordro icmallerinde ve hesap pusulalarında, "MESAİ" başlığı ile tahakkuk yapıldığı anlaşılmıştır. Bu bordro icmallerinin ve hesap pusulaları ve "mesai" ile hangi çalışmanın kastedildiği hususu da taraflara sorulup açıklattırılarak, hesaplanan alacaklardan söz konusu bordroların, hesap pusulalarının ait oldukları dönemlerin dışlanıp dışlanmayacağının tartışılmaması da yerinde değildir.
    6- Dosyada, davacının uzun süreli istirahat raporu aldığına dair belgeler taraflara sorulup açıklattırılarak fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti hesaplamalarında bu sürelerin indirilip indirilmeyeceğinin irdelenmesi gerekirken, bu istirahat raporu sürelerinin dışlanıp dışlanmadığı konusunda denetime elverişsiz bilirkişi raporuna dayanarak karar verilmesi isabetsizdir.
    7- Davalı vekilince temyiz dilekçesine ekli olarak bir kısım belgelerin gönderildiği, bu belgelerde fazla mesai saatlerinin ve karşılığında tahakkuk ettirilen ücretleri gösterildiği görülmektedir. Dosyada mevcut ve imza taşıyan bu tür belgelerin taraflara gösterilip açıklattırılarak, gerekirse bu belgelerdeki "kesilen saat" ve benzeri ifadelerin ne anlama geldiği de taraflara sorulup açıklattırılarak, hesaplanan çeşitli ücret alacaklarından mahsubunun veya belgenin ait olduğu dönemin dışlanmasının gerekip gerekmeyeceğinin irdelenmesi gerekmektedir.
    8-Dosyanın incelenmesinde, yukarda bahsi geçen bordrolar, hesap bankaya pusulalarındaki tahakkuklar, fazla mesai ve maaş adı altında davalı işverenlikçe bankaya yatırılan paralar, gerek dosya içinde bulunan gerekse temyiz dilekçesine eklenen fazla mesai sürelerini ve ücretlerini ve tahakkukları gösteren belgelerin taraflara sorulup açıklattırılarak ve özellikle tüm bu belgeler birbirleri ile karşılaştırılıp denetlenerek ve birbirleri ile ilişkilendirilerek, bordro, hesap pusulası ve benzeri belgelerde tahakkuk olan dönemlerin dışlanması ve varsa fazla mesai ücreti alacağının bu şekilde hesaplanması gerektiğinin düşünülmemesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:
    Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi