Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/16632 Esas 2013/21018 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/16632
Karar No: 2013/21018
Karar Tarihi: 10.09.2013

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/16632 Esas 2013/21018 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı bankadan konut kredisi kullandığını ve kendisinden farklı isimler altında tahsil edilen bedellerin iadesini istemiştir. Mahkeme, alınan bedellerin sözleşme kapsamında tahsil edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, davalı bankanın sadece kredi verilmesi için zorunlu, makul ve belgeli dosya masraflarını tüketiciden isteyebileceği kabul edilmelidir. Ayrıca, yapılandırma ücreti veya komisyon adı altında tüketicilerden yapılan tahsilatlarda da hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Hayat sigortası kapsamına alınmasında kredi borçlusu tüketicilerin de bir menfaatinin olduğu açıktır. Mahkeme, uzman bir bilirkişiye beyan verdirip, kredinin kullanılması için zorunlu ve belgeli masrafların tespiti yaparak karar vermelidir. Kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu, Tüketici Kanunu, HUMK’nun 440/III-2 maddesi.
13. Hukuk Dairesi         2013/16632 E.  ,  2013/21018 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)


    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, davalı bankadan konut kredisi kullandığını belirterek, kendisinden bu nedenle tahsil edilen 4.418 TL’nin davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı; davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, alınan bedellerin sözleşme kapsamında tahsil edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
    Davacı eldeki dava ile, davalı banka ile imzaladığı kredi sözleşmesi nedeni ile kendisinden farklı isimler altında tahsil edilen bedellerin iadesini istemekte olup, dairemizin yerleşik içtihatlarında da vurgulandığı üzere, davalı bankanın tacir olup, yaptığı masrafları tüketiciden isteme hakkı bulunduğu anlaşılmakta ise de, somut uyuşmazlığın tüketici hukukundan kaynaklandığı da gözetildiğinde, bankanın ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul ve belgeli dosya masraflarını tüketiciden isteyebileceğinin kabulü gerekir. Aynı doğrultuda sabit taksitli ve sabit faiz oranlı konut finansman kredilerinde, faiz oranlarındaki düşüş nedeniyle aynı bankadan olmak kaydı ile yeni faiz oranları üzerinden ödeme miktarları ve tarihlerinin yeniden yapılandırılmasına dair işlemin ise yasal mevzuat kapsamında erken ödeme niteliğinde bulunmayıp bu tür durumlarda da, tüketicilerden yapılandırma ücreti veya komisyon adı altında yapılan tahsilatlarda da hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
    Hemen belirtmek gerekir ki, bankaların kredi borçlusuna hayat sigortası yaptırmasındaki asıl amacının, kredi borcunu teminat altına almak olduğu ve hayat sigortası nedeni ile kredi borçlusunun belli bir prim ödeme borcu altına girdiği
    anlaşılmakla birlikte, hayat sigortası kapsamına alınmasında kredi borçlusu tüketicilerin de bir menfaatinin olduğu açıktır. Hal böyle olunca, sözleşme kapsamında tahsil edilen sigorta primlerine ilişkin kayıtların haksız şart niteliğinde olduğunun kabulüne ise olanak bulunmamaktadır.
    Buna göre; mahkemece, konusunda uzman bir bilirkişi ya da heyetinden, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında ve kredinin kullanılması için zorunlu ve belgeli masrafların neler olduğunun tespiti noktasında rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, BOZMA nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.




















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.