3. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/21206 Karar No: 2010/1934 Karar Tarihi: 11.02.2010
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2009/21206 Esas 2010/1934 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2009/21206 E. , 2010/1934 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde su kuyularına vaki muaraza ve müdahalenin men"i istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, davalı ... müdürlüğünün verdiği izinle (ruhsatla) taşocağı işleten davalı özel şirketin, çalışmaları esnasında, ilçenin içme suyu ihtiyacını karşılayan kuyu sularına zarar verebileceği ileri sürülerek vaki müdahalenin men’i istenilmiş; mahkemece bilirkişi raporları doğrultusunda her iki davalı yönünden istemin kabulüne karar verilmiştir. Ancak, 3533 sayılı kanunun 1.maddesi hükmünce “umumi, mülhak ve hususi bütçelerle idare edilen daireler ve belediyelerle sermayesinin tamamı devlete veya belediyeye veya umumi idarelere ait olan daire ve müesseseler arasında çıkan ihtilaflardan adliye mahkemelerinin vazifesi dahilinde bulunanları, bu kanun da yazılı tahkim usulüne göre halledilir." Davada, davacı ... ile davalılardan ... (Bayındırlık ve İskan Bakanlığı- Hazine) arasındaki uyuşmazlığın; tarafların 5533 sayılı yasanın 1.maddesinde gösterilen kuruluşlardan olması nedeniyle bu kanunun 2570 sayılı yasa ile değişik 4.maddesi gereğince “hakem sıfatı ile” çözümlenmesi gerekir. Bunun için öncelikle davalılardan özel şirket aleyhine açılan dava tefrik edilmeli, davalı idare yönünden de davaya hakem sıfatı ile bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmelidir. Davalı şirket temyizine ilişkin olarak; hükme esas alınan bilirkişi raporları varsayıma dayalı olup, hüküm kurmaya elverişli değildir. Nitekim dava konusu taşocağında en son 13.04.2007 tarihinde dinamit patlatılarak çalışma yapıldığına ve dava tarihinden en son keşif tarihine kadar da birden fazla aynı şekilde uygulama gerçekleştiğine göre dava konusu kuyuların fiilen etkilenip etkilenmediği gözleme dayalı ve bilimsel verilere uygun olarak tespit edebilecekken raporlarda bu yönde kesin kanaat verecek şekilde görüş belirtilmemiştir. Kaldı ki taşocağındaki çalışma sürecinin tamamlandığı ve çalışma alanının tahliye edildiği yönünde beyanlar dikkate alınıp fiili durum araştırılarak davanın konusuz kalıp kalmadığı saptanmadan eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.