(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2019/581 E. , 2019/2722 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Bakanlık vekili, husumet itirazında bulunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, davacının işyerinden kendisinin ayrıldığını, ücretlerinin ödendiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, Dairemiz 12.11.2015 tarihli 2014/32691 esas 2015/30880 karar sayılı ilâmıyla, somut olayda Milli Savunma Bakanlığına ait lojmanın mantoloma işinde diğer davalı şirket nezdinde çalışırken Ramazan Bayramı arife günü ücret konusunda çıkan tartışma sonucunda davacı ve bir grup işçinin polis marifetiyle işyerinden uzaklaştırıldıkları ve akabinde davalı şirket yetkililerinin devamsızlık tutanakları tuttuklarının dosya kapsamından anlaşıldığı, Dairemizde aynı konuda temyiz incelemesi yapılan 2014/16515, 35880, 19306 esas sayılı dosyalarda da işçilerin şantiyeden çıkarıldıkları, işverenin haklı bir sebebi bulunmadığı şeklindeki değerlendirmeler yerinde görüldüğü, davalı işveren yetkililerinin işçileri şantiyeden polis müdahalesi ile çıkarmasından sonra tuttuğu devamsızlık tutanaklarına değer verilmesi mümkün olmadığından ihbar tazminatının kabulü yerine reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu ve davacı işçilerin açıklandığı üzere ücretlerinin ödenmediği ve miktarı konusunda çıkan tartışma sonrası polis zoru ile şantiyeden çıkarıldıkları tarihte, özellikle de dava konusu edilen ücretlerin ödendiğini içeren ibranamenin imzalaması kendilerinden beklenemeyeceğinin açık olduğu, fesih sürecine göre matbu evrak şeklindeki ibranamenin sonradan doldurulduğu kanaati hakim olduğundan geçerli kabul edilememesi gerektiği, ibranamenin geçersiz kabul edilmesi sonucu davacının alacak isteklerinin dosya kapsamına göre yeniden değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı tarafça bozma kararı sonrası gerçekleştirilen ıslah işlemi esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekilince temyizi üzerine, Dairemizin 04.04.2017 tarihli 2017/382 esas- 2017/7617 karar sayılı ilamı ile, bozmadan sonra gerçekleştirilen ıslah işlemine itibar edilerek sonuca gidilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle ikinci defa bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir
Temyiz:
Kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Davacı temyizi yönünden;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 433. maddesinde;"Temyiz dilekçesi, hükmü veren mahkeme aracılığı ile karşı tarafa tebliğ olunur. Tebliğ tarihi temyiz dilekçesinin dosyada kalan aslına işaret edilir.
Karşı taraf, tebliğ gününden başlayarak on gün içinde cevap dilekçesini, hükmü veren mahkemeye veya bu mahkemeye gönderilmek üzere başka bir mahkemeye verebilir. Cevap veren, hükmü süresinde temyiz etmemiş olsa bile, cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek temyiz isteğinde de bulunabilir." düzenlemesine yer verilmiştir.
Mahkemenin gerekçeli kararı ve davalı bakanlığın temyiz dilekçesi davacı vekiline 21.05.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Katılma yolu ile temyiz süresinin son günü olan 31.05.2018 tarihinden sonra, 01.06.2018 tarihinde, davacı vekilinin kararı temyiz ettiği, temyiz talebinin on günlük temyiz süresi geçirildikten sonra yapıldığı anlaşıldığından davacının katılma yolu ile temyiz talebinin süre aşımı sebebiyle REDDİNE,
Davalı ... temyiz talebi yönünden;
1-Dosyadaki yazılara, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda karar verilmiş olmasına göre, davalı ... Bakanlığının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İhale makamının işçilik alacaklarından sorumluluğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı Kanun"un 36. maddesinde, “Genel ve katma bütçeli dairelerle mahalli idareler veya kamu iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanuna veya özel kanunla verilmiş yetkiye dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar; asıl işverenler müteahhide verdikleri her türlü bina, köprü, hat ve yol inşası gibi yapım ve onarım işlerinde çalışan işçilerden müteahhit veya taşeronlarca ücretleri ödenmeyenlerin bulunup bulunmadığının kontrolü, ya da ücreti ödenmeyen işçinin başvurusu üzerine, ücretleri ödenmeyen varsa müteahhitten veya taşeronlardan istenecek bordrolara göre bu ücretleri bunların hakedişlerinden öderler” şeklinde kurala yer verilmiştir. Bu düzenlemeye göre ihale makamı, işçi ücretlerinin ödenip ödenmediğini kontrol etmek durumundadır. Yapılacak olan kontrol ya da işçinin başvurusu üzerine ödenmeyen ücretlerin bulunduğunun tespit edilmesi halinde, belli şartlarla ihale makamının sorumluluğu söz konusu olur. İhale makamının yapmış olduğu ilan üzerine işçilerin başvuruda bulunmamış olmaları, kamu kurumunun anılan madde kapsamındaki sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır.
Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, işçilerin her hak ediş dönemi için olan ücret alacaklarının üç aylık tutarından fazlası hakkında adı geçen idarelere herhangi bir sorumluluk düşmeyeceği öngörülmüştür. Maddede sözü edilen ücret her hak ediş dönemi için “son üç aylık temel ücret” olarak değerlendirilmelidir. Yine ihale makamının ihbar ve kıdem tazminatı ile kullandırılmayan izinler sebebiyle herhangi bir sorumluluğu söz konusu değildir.
Yargıtayın kararlılık kazanmış olan uygulamasına göre, anahtar teslimi suretiyle ihale edilen işlerde, kamu makamlarının fazla çalışma, hafta tatili ile bayram ve genel tatili alacakları yönlerinden de sorumluluğu bulunmamaktadır.
Somut olayda, ihale makamı olan ..., 4857 sayılı Kanun"un 36. maddesi gereğince her hak ediş dönemi için ücret alacaklarının üç aylık tutarından sorumlu ise de; kabulüne karar verilen asgari geçim indirimi alacağından sorumlu tutulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, 07.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.