3. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/19153 Karar No: 2010/1924 Karar Tarihi: 11.02.2010
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2009/19153 Esas 2010/1924 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2009/19153 E. , 2010/1924 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Dava dilekçesinde 1.000-TL.(ıslahen 4.218,32-TL.) alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın 1.000-TL.için kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili, davacının avukat olarak davalı tarafından yazılı bir vekalet sözleşmesi bulunmaksızın 15.05.2003 tarihli vekaletname ile vekil olarak görevlendirildiğini, müvekkili tarafından ... 1.icra müdürlüğünün 2003/1931, ... 1.AHM’nin 2003/401, ... As.CM.’sinin 2001/52 esas sayılı dosyalarını vekil olarak takip ettiğini, davalının yapılan masrafları ve vekalet ücretini ödememek için vekalet görevinden 23.03.2004 tarihinde azlettiğini, bu nedenle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000 TL (ıslahen 4.218,32 TL) vekalet ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, görevi savsaması nedeniyle azlin haklı olduğunu davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile 1000,00 TL alacağın tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Davacı Avukat 15.5.2003 tarihinde görev üstlenmiştir. Avukatlık Yasasının 164.maddesine değişiklik getiren ve eldeki bütün uyuşmazlıklara uygulanacağı hükmünü içeren 5043 sayılı Yasanın geçici 21.maddesi, Anayasa Mahkemesinin 8.2.2001 tarihli kararıyla iptal edildiğinden, vekalet ücretinin vekalet görevinin üstlenildiği tarihte yürürlükte bulunan yasa hükmü gereğince saptanmalıdır. Somut olayda da taraflar arasında yazılı bir Avukatlık Ücret Sözleşmesi yoktur. Buna göre vekalet görevinin üstlenildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Kanununun 164/4.maddesine göre müddeabihin %5 ile %15 arasında ücret belirlenmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde, azil tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi harcı alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Ayrıca, davacı fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak 1000-TL.nin ödetilmesini istemiş, yargılama devam ederken harcını yatırmak suretiyle davasını ıslah ederek 4.218,32-TL.istemiştir. Mevcut yasal durum itibariyle, kısmi davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuş olan davacı dilerse ek dava açmak yerine saklı tuttuğu alacak bölümü için, kısmi dava içerisinde ıslah yoluyla talepte bulunabilmesi de mümkündür. Davacı davasını ıslah ettiği halde bu konuda bir hüküm kurulmamış olması ve Asliye Ceza Mahkemesinde karşı tarafa yüklenen vekalet ücreti bulunmadığı halde hesaba dahil edilmesi de usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece, yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek. halinde temyiz edene iadesine, 11.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi .