
Esas No: 2012/547
Karar No: 2012/1061
Karar Tarihi: 30.01.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/547 Esas 2012/1061 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar, arasındaki tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 05.07.2011 gün ve 2011-/7530-8833 sayılı ilamiyle temyiz isteminin reddine karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak istemlerine ilişkindir.
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece, 18.02.2010 tarihinde verilen karar dairemizce; “Davacı dilekçesinde tescil isteğinin kabul edilmemesi halinde sözleşmeye konu pay bedelinin tahsili isteğinde bulunmuştur. Mahkemece tescil isteği reddedilmiş ise de kademeli istem hakkında bir değerlendirme yapılmamış olması usul ve yasaya aykırı olup hüküm belirtilen nedenle bozulmalıdır.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda tapu iptali tescil isteminin reddine, alacak istemin kısmen kabulü ile 4.000,00TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiş, temyiz istemi Dairemizin 05.07.2011 tarihli ilamı ile süre yönünden reddedilmiş, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dairemizin geri çevirme kararından sonra gerekçeli kararın davacının azlettiği vekili Av ..."a tebliğ edidiği, davacıya kararın usulüne
uygun tebliğ edilmediği anlaşılmakla, temyiz istemi süresinde yapıldığından Dairemizin 05.07.2011 tarihli, 2011/7530-8833 sayılı ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelendi.
Yukarıda vurgulandığı üzere satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davalarda mülkiyet aktarımına ilişkin talebin kabulü için sözleşmenin ifa olanağının bulunması zorunludur. Elbirliği mülkiyetine tabi bir taşınmazda ortaklardan sadece birinin veya birkaçının ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerlidir. Sözleşme konusunun aynen yerine getirilmemesi durumunda ise satış vaadi sözleşmesinin vaat alacaklısı olan taraf tazminat isteyebilir. Davadaki ikinci kademedeki istemin nedeni budur.
Somut olayda; satış vaadi sözleşmesi geçerli olduğundan sözleşme alacaklısı davacı satış vaadine konu payın dava tarihindeki değerini isteyebilir. Ancak davacının satış vaadi sözleşmesinde kararlaştırılan bedelin sadece 4.000,00 TL sini ödediği anlaşılmaktadır. Mahkemece satış vaadine konu payın dava tarihindeki değeri hesaplatılarak, bu bedel davacının ödediği 4.000,00 TL ye oranlanmalı ve hebaplanacak bu değer hüküm altına alınmalıdır.
Açıklanan hususlar bir yana bırakılarak, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Dairemizin 05.07.2011 tarihli, 2011/7530-8833 sayılı ilamının kaldırılmasına, temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının iadesine, 30.01.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.