Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6904
Karar No: 2016/7965
Karar Tarihi: 12.04.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/6904 Esas 2016/7965 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/6904 E.  ,  2016/7965 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı .... vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
    2-Davacı vekili, davacının çalıştığı süre içinde fazla çalışma yaptığını, dini ve resmi bayramlarda çalıştığını iddia ederek fazla çalışma ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davanın husumetten reddi gerektiğini, hak ve alacaklarının ödenmediği iddiasının doğru olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı .... vekili, davacının fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma yaptığında ücretinin bordroya yansıtılarak ödendiğini öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliler ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Taraflar arasında davacının hizmet süresinin tespiti konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Davacı dava dilekçesinde davalı işyerinde 25.02.2008 ve 05.05.2010 tarihleri arasında çalıştığını iddia etmiş, davalı ise davacının 25.02.2008-29.04.2011 tarihleri arasında çalıştığını savunmuştur.
    Sosyal Güvenlik Kurumundan getirtilen hizmet döküm cetvelinden davacının 25.02.2008-05.05.2010 ve 06.05.2010-29.04.2011 tarihleri arasında davalılara ait işyerinde çalıştığı anlaşılmaktaysa da 6100 sayılı HMK’nun 26. Maddesi gereği hakim talep sonuçlarıyla bağlı olduğundan ve davacı da taleplerini 05.05.2010 tarihiyle sınırladığından davacının alacaklarının bu tarihe kadar hesaplanması gerekirken talep aşılmak suretiyle işten çıkış tarihi 29.04.2011 kabul edilerek davacının alacaklarının hesaplanması hatalı olup bozma nedenidir.

    3-Taraflar arasında davacının aldığı ücret konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut olayda davalı, davacının 1.584,34 TL brüt ücret aldığını iddia etmiştir. Mahkeme davacının bordrosuna göre son aylık ücretinin 1.275,50 TL olduğu ve net ücretin brüt ücrete çevrilmesiyle de 1.781,68 TL brüt ücretle çalıştığı kabulüyle yapılan hesaplamaya itibarla hüküm kurmuştur. Bordroların incelenmesinde, davacıya 2010 yılı mayıs ayında günlük 24.30 TL brüt ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Bilirkişinin hesaplamalarına esas aldığı net ücret içinde yol ücreti tahakkuku da bulunmaktadır. Bu nedenle net ücretin brüt ücrete çevrilmesiyle çıplak brüt ücrete ulaşmak mümkün değildir. Davacının bordroda gösterilen ücretle çalıştığı sabit iken aylık 1.781,68 TL brüt ücret üzerinden hesaplama yapılması hatalıdır.
    4-Davacının fazla çalışma ücreti ve ulusal bayram genel tali ücreti alacağı hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Somut olayda, davacı fazla çalışma yaptığını iddia etmiştir. Davacı tanıkları, davacının 8"er saatlik üçlü vardiya sistemi ile çalıştığını, vardiyaların haftalık değiştiğini, gece vardiyası dışındaki çalışmalarda bir sonraki vardiyaya takviye için davacının 2 saat fazla çalışma yaptığını beyan etmişlerdir. Mahkeme davacının günde 2 saat fazla çalıştığı, haftada 6 gün çalışmayla haftada 12 saat fazla çalışma yaptığı kabulüyle yapılan hesaplamaya itibarla hüküm kurmuştur. Öncelikle, davacı tanıkları gece vardiyası dışındaki çalışmalarda bir sonraki vardiyaya takviye için davacının 2 saat fazla çalışma yaptığını ve vardiyaların haftalık değiştiğini beyan ettiklerinden 2 hafta fazla çalışma yapan davacı işçinin 3. hafta fazla çalışma yapmadığı ortada iken davacının tüm çalışma dönemi boyunca aynı şekilde fazla çalışma yaptığının kabul edilmesi hatalı olmuştur.
    Ayrıca davacı haftanın 6 günü günde 8 saat çalışıp 1 saat ara dinlenmesi yaptığında haftada 42 saat çalışmaktadır. Davacı tanıklarının beyanlarına göre bir sonraki vardiyaya takviye için 2 saat daha çalıştığında günlük çalışma süresi 10 saat olmaktadır. Davacı haftanın 6 günü günde 10 saat çalışıp 1 saat ara dinlenmesi yaptığında ise haftada 54 saat çalışmakta ve 9 saat fazla çalışma yapmaktadır. Davacının haftalık 12 saat fazla çalışma yaptığı kabulüyle hesaplama yapan rapora mahkemece itibar edilmesi de doğru olmamıştır.
    Yine, davacının fazla çalışma ücreti tanık beyanlarına göre hesaplanmıştır. Bu hesaplamada davacının çalışmadığı genel tatil günleri ile izinli ve raporlu olduğu günler dikkate alınmamış, davacı yılda 52 hafta çalışmış gibi hesaplama yapılmıştır. Oysa yukarıda belirtildiği üzere davacının çalışmadığı dönemler fazla çalışma hesaplamasında dikkate alınmaz. Mahkemece bu hususa dikkat edilmeksizin fazla çalışma ücretinin hatalı şekilde hesaplanmış olması da ayrı bir bozma nedenidir.
    5-Taraflar arasında davacının işçilik alacaklarının ödenip ödenmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut olayda, davalı ücret bordroları ile tahakkuk ettirilen fazla çalışma, genel tatil ücretinin ödendiğini savunmuştur. Dosyada bulunan davacının fazla mesai yaptığına ilişkin ‘’FÇ’’ adı altında her ay değişen miktarda çalışma saatlerinin yazıldığı ancak bordrolardan bu saatlerin karşılığı olarak fazla mesai ücreti tahakkuku yapılıp yapılmadığı anlaşılamamaktadır. Davalının savunmaları doğrultusunda davalının işyeri kayıtları üzerinde uzman bir bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırılarak davacıya çalıştığı dönem süresince fazla mesai ödemesi yapılıp yapılmadığı belirlenerek tüm dosya içeriği ile bir değerlendirmeye tabi tutularak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    6-Taraflar arasında ulusal bayram genel tatil ücretine takdiri indirim yapılmasının gerekip gerekmediği noktasında da uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Ulusal bayram genel tatil ücretinin uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak UBGT ücretinin tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
    Somut olayda, ulusal bayram genel tatil ücreti takdiri delil niteliğindeki tanık beyanlarına göre hesaplandığından, yerel mahkemece ulusal bayram genel tatil ücreti alacağına makul oranda takdiri indirim uygulanmaması hatalıdır.
    7-Davacı ıslah dilekçesi ile taleplerini artırmış ve artırdığı kısımlara ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesini talep etmiştir. Mahkemece ıslah ile artırılan alacaklara ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiş ise de ıslah tarihi açıkça belirtilmemiştir. Mahkemece infazda tereddüt yaratacak şekilde ıslah tarihinin belirtilmemesi hatalı olup bozma sebebidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 12.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi