MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü 116 ada 1 parsel sayılı 6391,60 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile belgesizden 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarılan alanda kalması nedeniyle Hazine adına tesbit edilmiş, beyanlar hanesine...ve ... adlarına zilyetlik ve muhdesat şerhi verilerek kesinleşmiştir.
Davacılar, taşınmazın kendi kullanımlarında olduğunu iddia ederek, beyanlar hanesindeki ... isminin silinmesi istemi ile dava açmışlar, daha sonra 25.02.2013 tarihli dilekçeleri ile davadan feragat etmişlerdir.
Mahkemece, davalı Hazine vekilinin dosyada vekâletnamesinin bulunmaması nedeniyle lehine vekâlet ücreti takdir edilmediği hüküm gerekçesinde açıklanarak, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından vekâlet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre, mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olmasına rağmen, yargılama oturumlarında avukat marifetiyle temsil edilen davalı Hazine vekilinin dosyada vekâletnamesinin bulunmaması nedeniyle lehine vekâlet ücreti takdir edilmemiştir. Vekil, vekâletnamesinin aslını veya onanmış örneğini dava dosyasına konulmak üzere mahkemeye vermekle yükümlüdür (HMK. md. 76, 77). Vekil aracılığı ile takip edilen davalarda geçerli bir vekâletname bulunması, bunun mahkemeye verilmesi dava şartıdır. Ancak, 659 sayılı KHK’nın 6. maddesinin “İdareleri vekil sıfatıyla temsile yetkili olan hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri ve avukatların bir listesi, idaresince yazılı olarak veya Adalet Bakanlığınca belirlenen esaslar dairesinde elektronik ortamda ilgili cumhuriyet başsavcılığına, bölge idare mahkemesi başkanlıklarına, askerî savcılıklara ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesi Başkanlığına verilir. Bu listeler, cumhuriyet başsavcılığı tarafından adlî yargı çevresinde, bölge idare mahkemesi başkanlığınca idarî yargı çevresinde bulunan mahkemelere gönderilir. Yüksek mahkemeler ve bölge adliye mahkemesindeki duruşmalarda temsil yetkisini kullanacakların isimleri ilgili mahkemelerin başsavcılıklarına veya başkanlıklarına bildirilir. Listede isimleri yer alanlar, baroya kayıt ve vekâletname ibrazı gerekmeksizin idare vekili sıfatıyla her türlü dava ve icra işlemlerini takip edebilirler. Vekil sıfatıyla temsil yetkisi sona erenlerin isimleri anılan mercilere aynı usulle derhal bildirilir.” şeklindeki beşinci fıkrası hükmü gereğince, davalı Hazine vekili dosyaya vekâletname ibraz etmek zorunda olmayıp, mahkemece lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesi HMK md.323/1-ğ ve 326 hükümlerine aykırıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesi gereğince davada kendini vekile temsil ettiren davalı Hazine lehine vekâlet ücreti takdirî gerekirken, vekâlet ücreti takdir edilmemesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 02.12.2013 tarihinde oy birliği ile karar verildi.