![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2016/21490
Karar No: 2021/1861
Karar Tarihi: 25.03.2021
Danıştay 4. Daire 2016/21490 Esas 2021/1861 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/21490
Karar No : 2021/1861
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Derneği … İşletmesi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, bağlı bulunduğu derneğe aktardığı kazanç üzerinden tevkifat yapılmaması gerektiği ihtirazi kaydıyla verilen 2015/4-6 dönemine ilişkin muhtasar beyannameye istinaden tahakkuk ettirilen 82.500,00 TL tutarındaki gelir (stopaj) vergisinin kaldırılması ve ödenen tutarın 213 sayılı Kanunun 112. maddesi uyarınca hesaplanacak faiziyle birlikte iadesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; 213 sayılı Kanunun 94'üncü maddenin ikinci fıkrasının (6/b-ii) alt bendinde tam mükellef kurumlar tarafından gelir ve kurumlar vergisinden muaf olanlara veya bu vergilerin mükellefi olmayanlara dağıtılan 75'inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) işaretli bentlerinde yazılı kar paylarından nihai vergi olmak üzere vergi tevkif edilmesi açıkca düzenlendiğinden; esasen aynı maddenin muhtelif bentlerinde menkul sermaye iradı elde eden dernek ve vakıflara bu iradı sağlayanlarca vergi tevkifatı yapma sorumluluğu da yüklendiği dikkate alındığında iktisadi işletme kazancından derneğe aktarılan tutar tevkifata tabi olacağından dava konusu edilen tahakkuk işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Gelir Vergisi Kanunun mülga 94/1/6-c maddesi ve gerekçesi dikkate alındığında dernekler tarafından elde edilen gelirler üzerinden vergi tevkifatı yapılmasının mümkün olmadığı, dernek ile iktisadi işletmesi ayrı tüzel kişilikler olmadığından, bir tüzel kişi tarafından elde edilen kazancın iki kez vergilendirmeye tabi tutulmasının hukuka aykırı olduğu, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, davacı kurum tarafından, iktisadi işletme faaliyeti nedeniyle elde ettiği karın dernek hesabına aktarılmasında, Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesine göre gelir vergisi tevkifatı yapılmaması gerektiğinden bahisle 2015/4-6 dönemi için ihtirazi kayıtla verilen beyanname ile tahakkuk ettirilerek ödenen 82.500,00 TL gelir (stopaj) vergisinin faizi ile birlikte iadesi istemiyle açılmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 1. maddesinde dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazançlarının kurumlar vergisine tabi olduğu belirtilmiş, 2.maddesinde, dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmeler, dernek veya vakıflara ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler ile benzer nitelikteki yabancı işletmeler, dernek veya vakıfların iktisadî işletmeleri şeklinde tanımlanmıştır.
Öte yandan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 4842 sayılı Kanunun 12. maddesiyle değişik 94. maddesinin 6/b-i alt bendinde, tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve bu vergilerden muaf olanlara dağıtılan, 75. maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kar paylarından (karın sermayeye eklenmesi kar dağıtımı sayılmaz) vergi tevkifatının yapılacağı belirtilmiş, aynı Kanun'un 75.maddesinde ise, sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı, faiz, kira ve benzeri iratlar menkul sermaye iradı olarak tanımlanmış, 2.fıkrasının 2 numaralı bendinde, iştirak hisselerinden doğan kazançların(Limited şirket ortaklarının, iş ortaklıkları ortaklarının ve komanditerlerin kar payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir. Kooperatiflerin ortakları ile yaptıkları muamelelerden doğan karların ortaklara, kooperatifle yaptıkları muameleler nisbetinde tevzii, kazanç dağıtımı sayılmaz.) menkul sermaye iradı sayıldığı belirtilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı kurum tarafından, iktisadi işletmesinden elde edilen karın, bağlı bulunduğu dernek hesabına aktarılmasının, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesine göre dernek açısından iştirak kazancı olduğu kabul edilmesinde yasal isabet bulunmadığı ileri sürülerek, gelir vergisi tevkifatı yapılmaması gerektiğinden bahisle ihtirazi kayıtla verilen 2015/4-6 dönemi için ihtirazi kayıtla verilen beyanname ile tahakkuk ettirilerek ödenen 82.500,00 TL gelir (stopaj) vergisinin faizi ile birlikte iadesi istenilmektedir.
Tüzel kişiliği bulunmayan dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler, kurumlar vergisi mükellefi olarak ayrı bir vergi sujesi kabul edilmekle birlikte, bağlı bulundukları vakıf veya dernek tarafından yönetilirler ve dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmelerden her biri için, bunların bağlı olduğu tüzel kişiler ile dernek ve vakıflar tarafından ayrı beyanname verilir. Sermayelerinin tamamı da ilgili dernek veya vakıf tarafından tahsis edilir. 83 seri nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nde ise, iktisadi işletmenin oluşan karından ödenmesi gereken vergiler indirildikten sonra kalan net karın vakıf bütçesine gelir olarak aktarılacağı belirtilmiştir.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/6-b-i bendinde, 75. maddeye atıfta bulunularak maddenin sadece ikinci fıkrasının 1,2 ve 3 numaralı bendinde yazılı kar paylarından stopaj yapılacağı ifade edilmiş, 75/2. maddesinde iştirak hisselerinden doğan kazançlar menkul sermaye iradı sayılmış, ancak vergi kanunlarında iştirak hissesinin tanımı yapılmamıştır. Yalnız, anılan 75. maddenin 2. bendinin parantez içi bölümünde, limited şirket ortaklarının, iş ortaklarının ve komanditerlerin kar payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançların iştirak hisselerinden doğan kazanç olduğu, kooperatiflerin ortakları ile yaptıkları muamelelerden doğan karların ortaklara, kooperatifle yaptıkları muameleler nisbetinde tevziinin, kazanç dağıtımı sayılmayacağı belirtilmekle yetinilmiş, dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerden elde edilen karın dernek veya vakıf hesabına aktarılmasının iştirak kazancı kabul edildiğine ilişkin açık bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Bu durumda, derneklere ait iktisadi işletmelerin elde ettikleri kazançları, bağlı bulundukları derneklere aktarmaları yönünde genel bir düzenleyici işlemin varlığı da mevcutken, iktisadi işletmenin elde ettiği karı, hukuken bağlı ve ait olduğu dernek veya vakıf tüzel kişiliği hesabına aktarması işlemi nitelik itibariyle bir kar dağıtımı işlemi kabul edilemeyeceğinden ve söz konusu kazancın aktarımı, stopaja konu olacak kar payları arasında da sayılmadığından, davacı iktisadi işletme tarafından bağlı bulunduğu derneğe aktarılan kazacın dernek açısından iştirak kazancı kabul edilmesi suretiyle yapılan tevfikatın kaldırılması ve ödenen tutarın faizi ile birlikte iadesi istemli açılan davanın kabulü gerekirken reddi yolundaki Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 25/03/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.