Abaküs Yazılım
12. Daire
Esas No: 2019/2094
Karar No: 2021/1645
Karar Tarihi: 25.03.2021

Danıştay 12. Daire 2019/2094 Esas 2021/1645 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/2094
Karar No : 2021/1645

TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNAN TARAFLAR :
1- DAVACI : …

2- DAVALI : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul İli, Pendik İlçesi, … Aile Sağlığı Merkezinde 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu kapsamında sözleşmeli aile sağlığı elemanı (ebe) olarak görev yapan davacı tarafından, tıbbi laboratuvar önlisans bölümünden mezun olması nedeniyle, önlisans düzeyinden ödenen mali haklarının 2013 yılı Nisan ayından itibaren lise düzeyine düşürüldüğünden bahisle, söz konusu bölümün üst öğrenim sayılarak maaşından kesintisi yapılmaması istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile yoksun kalınan parasal haklarının ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince; Mahkemelerince daha önce verilen davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kararın, Danıştay Onbirinci Dairesinin 13/03/2018 tarih ve E:2016/7097, K:2018/1388 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 152. maddesi ve 17/04/2006 tarih ve 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Karar'ın 4. maddesine göre Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfında yer alan personele, zam ve tazminatlarının bitirdikleri üst öğrenime göre ödenebilmesi için, bitirilen üst öğrenimin hizmet sınıfı ve mesleğiyle ilgili olması gerektiği; Yükseköğretim Kurulu tarafından "tıbbi laboratuvar" programı mezunlarının "sağlık teknikeri" unvanını kullanmasına ve sağlık teknikeri unvanı veren önlisans programlarının da ortaöğretim sağlık hizmetleri sınıfı için üst öğrenim sayılmasına karar verildiği; bu durumda Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfında sözleşmeli ebe olarak görev yapan davacının, bitirmiş olduğu tıbbi laboratuvar önlisans programının mesleki bir üst öğrenim olduğu anlaşıldığından; davacının özel hizmet tazminatı ile döner sermaye ek ödemesinin önlisans düzeyinden ödenmesi gerekirken, aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptali ile 15/01/2015 tarihinden itibaren yoksun kalınan parasal hakların davacıya ödenmesine, bu tarihten önceki döneme ilişkin tazmin isteminin süre aşımı nedeniyle reddine, 1.090,00-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya ve 1.090-TL vekâlet ücretinin de davacıdan alınarak davalı idareye ödenmesine karar verilmiştir.

TARAFLARIN İDDİALARI :
Davacı tarafından; Mahkeme kararının, 15/01/2015 tarihinden önceki döneme ilişkin tazmin istemi yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı, iptal edilen işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların tamamının ödenmesine karar verilmesi gerektiği; ayrıca Mahkeme kararında faize hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğu belirtilerek, Mahkeme kararının aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından; 2012 yılı Ağustos ayından itibaren davacıya önlisans düzeyinden mali haklarının ödendiği, Sağlık Bakanlığının 17/05/2013 tarihli yazısıyla tıbbi laboratuar bölümünün ebeliğin üst öğrenimi sayılmaması nedeniyle mali haklarının lise düzeyine düşürüldüğü, işlem tarihi itibarıyla tıbbi laboratuvar bölümünün mesleki üst öğrenim sayılmaması nedeniyle dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; ayrıca vekil ile temsil edilmediği halde davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek, Mahkeme kararının aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Daire kararında belirtilen gerekçeyle, temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İLGİLİ MEVZUAT VE HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olup, temyize konu Mahkeme kararının "15/01/2015 tarihinden itibaren yoksun kalınan parasal hakların davacıya ödenmesine, bu tarihten önceki döneme ilişkin tazmin isteminin süre aşımı nedeniyle reddine" ilişkin kısımlarında 49. maddede belirtilen bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, kararın bu kısmı yönünden tarafların temyiz istemleri yerinde görülmemiştir.

Kararın, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmına gelince;
24/11/2004 tarih ve 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu'nun, dava tarihinde yürürlükte bulunan "Personelin statüsü ve mali haklar" başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasında, "Sağlık Bakanlığı; Bakanlık veya diğer kamu kurum veya kuruluşları personeli olan uzman tabip, tabip ve aile sağlığı elemanı olarak çalıştırılacak sağlık personelini, kendilerinin talebi ve kurumlarının veya Bakanlığın muvafakatı üzerine, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlerine bağlı olmaksızın, sözleşmeli olarak çalıştırmaya veya bu nitelikteki Bakanlık personelini aile hekimliği uygulamaları için görevlendirmeye veya aile hekimliği uzmanlık eğitimi veren kurumlarla sözleşme yapmaya yetkilidir." kuralına; 5. fıkrasında, "Sözleşme yapılan aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarına, 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (B) bendine göre belirlenen en yüksek brüt sözleşme ücretinin aile hekimi için (6) katını, aile sağlığı elemanı için (1,5) katını aşmamak üzere tespit edilecek tutar, çalışılan ay sonuçlarının ilgili sağlık idaresine bildiriminden itibaren onbeş gün içerisinde ödenir. ..." kuralına; 6. fıkrasında ise, "Aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarının durumları ve aile hekimliği uzmanlık eğitimi almış olup olmadıkları da dikkate alınmak suretiyle yapılacak ödeme tutarlarının tespitinde; çalıştığı bölgenin sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi, aile sağlığı merkezi giderleri, (...) kayıtlı kişi sayısı ve bunların risk grupları, gezici sağlık hizmetleri ile aile hekimi tarafından karşılanmayan gider unsurları, belirlenen standartlar çerçevesinde sağlığın geliştirilmesi, hastalıkların önlenmesi, takibi ve kontrolündeki başarı oranı gibi kriterler esas alınır..." kuralına yer verilmiştir.
Aynı Kanun'un 8. maddesinin ikinci fıkrasında, "Aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarıyla yapılacak sözleşmede yer alacak hususlar ve bu Kanunda belirlenen esaslar çerçevesinde bunlara yapılacak ödeme tutarları ile bu ücretlerden indirim oran ve şartları, sözleşmenin feshini gerektiren nedenler, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak, Sağlık Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir." kuralı yer almıştır.
30/12/2010 tarih ve 27801 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve 24/12/2010 tarih ve 2010/1237 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliğinin "Aile sağlığı elemanlarına yapılacak ödeme" başlıklı 19. maddesinde; "1) Aile hekimliği uygulamasında sözleşmeyle çalıştırılan veya aile hekimliği uygulamaları için görevlendirilen aile sağlığı elemanına çalışılan gün sayısına göre ödeme yapılır. ... Aylık olarak yapılacak ödemeler aşağıda yer alan unsurlardan oluşur:
a) Kayıtlı Kişiler İçin Ödenecek Ücret: Sözleşmeyle çalıştırılan aile sağlığı elemanlarına yapılacak ödemelerin hesaplanmasında, görev tanımlarında verilen hizmetler için aşağıdaki esaslara göre ödeme yapılır. ...
Hesaplanan maaşa esas puanın, kayıtlı kişi sayısına bakılmaksızın, ilk 1.000 puana kadarki kısmı için (1.000 puan dahil);
1) Mesleki yüksek öğrenim mezunu olmayan aile sağlığı elemanına tavan ücretin %41,85’i,
2) Mesleki yüksek öğrenim mezunu aile sağlığı elemanına tavan ücretin %49,15’i,
tutarında ödeme yapılır. ..." düzenlemesine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen düzenlemelere göre, 5258 sayılı Kanun'a tabi sözleşmeli aile sağlığı elemanı olarak görev yapan personele bitirdikleri mesleki üst öğrenim esas alınarak ücret ödenmesi gerektiği açık olduğundan, bu kapsamda, uyuşmazlığın çözümü için davacının mezun olduğu tıbbi laboratuvar önlisans programının, mesleki bir üst öğrenim olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 152. maddesinde; Teknik Hizmetler Sınıfı ile Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfında görev yapan Devlet memurlarına ödenecek zam ve tazminatların bitirilen mesleki üst öğrenime göre ödenmesi öngörülmüş olup; bu kapsamda, uygulamada oluşan tereddütlerin giderilmesine yönelik olarak, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün … tarihli ve … sayılı yazısında (Sağlık Bakanlığına hitaplı) "...Buna göre, teknik ve sağlık hizmetleri sınıfına dahil kadrolarda bulunan personelin söz konusu hizmet sınıflarına atanılabilecek herhangi bir mesleki üst öğrenimi bitirmeleri halinde, kariyerleri için öngörülen zam ve tazminatın ödenmesinde, bitirilen üst öğrenimin "kadro göreviyle ilgili olması", "kurumun görev alanıyla ilgili olması" veya "mevcut mesleki öğrenimin program ve bölüm bazında devamı mahiyetinde bir üst öğrenim olması" gibi şartların aranmasına gerek bulunmadığı, sadece bulunulan hizmet sınıfa atanılabilecek mesleki bir üst öğrenimin bitirilmiş olmasının yeterli görülmesi gerektiği..." belirtilmiştir.
Öte yandan, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 43/b maddesinde aynı meslek ve bilim dallarında, eğitim-öğretim yapan üniversitelerde, eğitim-öğretim, metod, kapsam, öğretim süresi ve yıl içindeki değerlendirme esasları bakımından eşdeğer olması ve öğrenimden sonra kazanılan unvanların aynı ve elde edilen hakların eşdeğer sayılması hususu Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine; öğretmen yetiştiren birimler için belirtilen esasların tespiti Milli Eğitim Bakanlığı ile de işbirliği yapılarak, Yükseköğretim Kurulunca belirleneceği öngörülmüş olup; bu düzenlemeye istinaden Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının … tarih ve … sayılı işlemi ile üniversitelerin sağlık meslek yüksekokulu tıbbi laboratuvar programında görülen öğrenimin hemşire, ebe ve sağlık memurluğunun bir üst öğrenimi olmadığına karar verilmiş ise de, bu işlemin iptali yolunda verilen Danıştay Sekizinci Dairesinin 26/05/2014 tarih ve E:2010/2739; K:2014/4194 sayılı kararı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 16/02/2017 tarih ve E:2014/4679; K:2017/615 sayılı kararıyla onanmıştır.
Ayrıca, Danıştay Onbirinci Dairesince, 09/01/2018 tarih ve E:2016/4325 sayılı ara kararı ile Yükseköğretim Kurulu Başkanlığından, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu "tıbbi laboratuvar" bölümünün, 657 sayılı Kanun kapsamında Sağlık Hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfında görev yapanlar için üst öğrenim olup olmadığının sorulması üzerine, anılan Başkanlığın … tarih ve E. … sayılı cevabi yazısında, meslek yüksekokulu bünyesinde yer alan "tıbbi laboratuvar" programının "teknik programlar bölümü" bünyesinde yer aldığı ve mezunlarının "sağlık teknikeri" unvanını kullanmakta olduğu ve … tarih ve … sayılı Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Yürütme Kurulu Kararında, Maliye Bakanlığı'nın … tarihli ve … sayılı yazısı da dikkate alınarak, sağlık teknikeri unvanı alan önlisans programlarının ortaöğretim sağlık hizmetleri sınıfı için üst öğrenim sayılmasına karar verildiği belirtilmiştir.
Bu durumda, 5258 sayılı Kanun kapsamında sözleşmeli aile sağlığı elemanı (ebe) olarak görev yapan davacının mezun olduğu tıbbi laboratuvar önlisans bölümünün, sağlık çalışanları için mesleki üst öğrenim olduğu anlaşıldığından, aksi yönde tesis edilen işlemde hukuka uygunluk, dava konusu işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararında ise sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
Kararın, davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmına gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştayın kararı düzelterek onayacağı kuralına yer verilmiştir.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıkların da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Yargılama Giderleri" başlıklı 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesinin ilk fıkrasında, avukatlık ücretinin avukatın hukukî yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği, son fıkrasında ise dava sonunda, mahkeme kararıyla Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücretinin avukata ait olduğu; 168. maddesinin son fıkrasında da, avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının davasını bizzat açtığı ve vekili olmaksızın takip ettiği, temyize konu Mahkeme kararının verildiği tarih itibarıyla da vekil tayin etmediği halde, Mahkeme kararında davacı lehine vekâlet ücretine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Ancak, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, temyize konu Mahkeme kararının hüküm fıkrasında yer alan "...Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.090,00-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,..." ibaresinin, "...davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesine,..." şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, "15/01/2015 tarihinden itibaren yoksun kalınan parasal hakların davacıya ödenmesine ve bu tarihten önceki döneme ilişkin tazmin isteminin süre aşımı nedeniyle reddine" ilişkin kısımlarının ONANMASINA,
3. Kararın, "dava konusu işlemin iptaline" ilişkin kısmının, yukarıda belirtilen gerekçe ile sonucu itibarıyla ONANMASINA,
4. Kararın hüküm fıkrasında yer alan "...Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,..." ibaresinin, "...davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesine,..." şeklinde düzeltilerek ONANMASINA,
5. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
6. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
7. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi