
Esas No: 2016/13955
Karar No: 2021/1862
Karar Tarihi: 25.03.2021
Danıştay 4. Daire 2016/13955 Esas 2021/1862 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/13955
Karar No : 2021/1862
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Mal Müdürlüğü
KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Turizm Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, yeminli mali müşavir katma değer vergisi iadesi tasdik raporuna istinaden, konut yapı kooperatifine yapılan inşaat taahhüt işinden dolayı indirimli orana tabi teslimler nedeniyle yüklenilen ancak indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisinin mahsuben iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; 3065 sayılı Kanunda, konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işlerinden dolayı söz konusu istisna ve vergi oranı indirimlerinden yararlanabilmenin koşulu olarak, bina inşaatı yapılacak arsanın tapuda, kooperatif adına tescil edilmiş ve yapı ruhsatının konut yapı kooperatifi adına düzenlenmiş olması gerektiği yönünde sınırlayıcı bir hükme yer verilmemiş olması karşısında, davacı şirket tarafından yapılan başvurunun, "inşaat yapı ruhsatının konut yapı kooperatifi adına düzenlenmemiş olduğu" gerekçesiyle reddine dair dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Yapı ruhsatında, yapı sahibinin adı bölümüne konut yapı kooperatifinin sonradan eklendiği, konuya ilişkin olarak davacı tarafından aynı taleple yapılan başvuru üzerine verilen ret cevabı 23/02/2012 tarihinde tebliğ edildiği halde 25/03/2012 tarihine kadar süresi içinde dava açılmadığı, tapu kayıtlarına göre arsanın kooperatif adına tescilli olmadığı, sözleşmeye göre taahhüt işinin kooperatife karşı yapılmadığı, ilk sözleşmeden sonra düzenlenen sözleşmelerde arsa sahibinin imzası bulunmadığından sonraki işlemlerin indirimli oran uygulamasında yararlanmak amacıyla yapıldığı, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Dava açma süresi" başlıklı 8. maddesinde: "1. Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür. 2. Bu süreler; a) İdari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı, b) Vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda: Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın; tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin; tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin; tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması gereken konularda ise ilgili merci veya komisyon kararının idareye geldiği; Tarihi izleyen günden başlar. 3. Adresleri belli olmayanlara özel kanunlarındaki hükümlere göre ilan yoluyla bildirim yapılan hallerde, özel kanununda aksine bir hüküm bulunmadıkça süre, son ilan tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün sonra işlemeye başlar. 4. İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz." düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirket tarafından … Konut Yapı Kooperatifi'ne yapılan inşaat taahhüt işleri kapsamında 31/07/2010 tarihinde kadar tamamlanan işlerle ilgili olarak … tarih ve … sayılı YMM KDV İadesi Tasdik Raporu ile 48.093,81 TL katma değer vergisinin mahsuben iadesinin talep edildiği, idarece söz konusu raporun gereğinin yerine getirilebilmesi amacıyla yapılan kontroller sonucunda indirimli oranda katma değer vergisi uygulamasına ilişkin şartların oluşmaması hususunda tereddüte düşülmesi nedeniyle … tarih ve … sayılı yazı ile Çanakkale Defterdarlığı'ndan görüş istenildiği, bu arada davacı tarafından da iade talebinden sonra aynı konuya ilişkin olarak 21/10/2010 tarihinde özelge talebinde bulunulduğu, davacının iade talebi üzerine istenilen görüş istemi ve davacının özelge talebinin aynı konuya ilişkin olması nedeniyle söz konusu istemlere ilişkin olarak Çanakkale Defterdarlığı'nın … tarih ve … sayılı yazısıyla cevap verildiği, söz konusu yazıda davacının iade talebinin yerine getirilmesinin mümkün bulunmadığının açık bir şekilde belirtildiği ve anılan yazının davacıya 23/02/2012 tarihinde tebliğ edildiği, ancak tebliğ üzerine dava açma süresinin son günü olan 26/03/2012 tarihinde kadar dava açılmadığı, daha sonra aynı inşaat taahhüt işleri kapsamında 31/07/2010 tarihinde sonra tamamlanan işlerle ilgili olarak 75.223,51 TL katma değer vergisinin mahsuben iadesi istemiyle başvuru yapıldığı, söz konusu başvurunun reddi üzerine açılan davanın kabul edilmesi nedeniyle, bu defa 31/07/2010 tarihinde kadar tamamlanan işlerle ilgili olarak daha önce idareye verilen YMM KDV İadesi Tasdik Raporu'nun işleme konulması ve söz konusu mahsuben iade talebinin yerine getirilmesi istemiyle 27/04/2015 tarihinde tekrar başvuru yapıldığı ve bu başvurunun 06/05/2015 tarihli işlemle reddi üzerine de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, davacının iki başvurusunun da aynı kapsamda olduğu değerlendirildiğinde, yapılan ikinci başvurunun dava açma süresini canlandırmadığı ve davacıya 23/02/2012 tarihinde tebliğ edilen ret cevabına karşı 30 gün içinde dava açılması gerekirken, idareye tekraren yapılan ikinci başvurunun dava açma süresine herhangi bir etkisi olmadığı da göz önünde bulundurulduğuna, bakılmakta olan davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, Mahkemece işin esasının irdelenmesi suretiyle verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 25/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.