Esas No: 2022/3098
Karar No: 2022/8373
Karar Tarihi: 25.04.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/3098 Esas 2022/8373 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2022/3098 E. , 2022/8373 K."İçtihat Metni"
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet suçundan sanık ...'nin, anılan Kanun'un 3/5 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 5 ay hapis ve 500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 28/09/2009 tarihli ve 2008/1063 Esas, 2009/1086 sayılı kararının 17/03/2010 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 26/08/2014 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm olduğunun ihbar edilmesi üzerine hükmün açıklanmasına, 5607 sayılı Kanun'un 3/5 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 5 ay hapis ve 500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... Asliye Ceza Mahkemesinin 27/04/2021 tarihli ve 2020/168 Esas, 2021/928 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 25.01.2022 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.03.2022 tarihli ve KYB. 2022-15553 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre,
1-Hükümden önce 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun'un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin kanuni koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesinde,
2- Kabule göre de, somut olayda Mahkemesince hapis cezası ile birlikte verilen adli para cezasına ilişkin olarak, 5607 sayılı Kanun'un 3/5. maddesi uyarınca belirlenen 120 gün adli para cezasından, 5237 sayılı Kanun’un 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapıldığında aynı Kanun'un 52. maddesi gereğince 100 gün karşılığı 2.000,00 Türk lirası adli para cezasına hükmedilmesi yerine, 25 gün karşılığı 500,00 Türk lirası adli para cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayin edilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Kanun yararına bozmaya konu ihbarnamenin (1) nolu bendi yönünden yapılan incelemede;
Sanık hakkında 28/09/2009 tarihli karar ile 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesi uyarınca kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, sanığın denetim süresi içerisinde 26.08.2014 tarihinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle mahkemesine ihbarda bulunularak dosyanın yeniden ele alındığı ve duruşma açılması suretiyle 27/04/2021 tarihli karar ile hükmün açıklanmasına karar verildiği cihetle;
7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte
birine kadar indirilir." şeklindeki düzenleme ile yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasında olanaklı hale gelen etkin pişmanlık düzenlemesinin 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 1. fıkrası hükmü gereği, hükümlü tarafından kesinleşen karar yönünden uyarlama yargılaması yoluyla değerlendirilmesinin talep edilebileceği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden, CMK'nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına kararın bozulmasına dair talebinin REDDİNE,
II-Kanun yararına bozmaya konu ihbarnamenin (2) nolu bendi yönünden yapılan incelemede;
5271 sayılı CMK'nun 231/11. madde ve fıkrası, "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir." şeklinde olup, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediği anlaşılan sanık hakkındaki hükmün aynen açıklanması gerektiği ve mahkemece bu doğrultuda sanık hakkında takdir edilen cezada değişiklik yapılmadan 28/09/2009 tarihli hükmün aynen açıklandığı gözetilerek;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden, CMK'nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına kararın bozulmasına dair talebinin REDDİNE, 25.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.