Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/6695
Karar No: 2013/10955

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/6695 Esas 2013/10955 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Kadastro sırasında tespit edilen taşınmaz, dava konusu olmuş ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Ancak Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, bilirkişi raporunun yetersiz olduğu ve belgelerin incelenmemesi nedeniyle hükmün bozulmasına karar vermiştir. Yeniden yapılacak inceleme sonrasında, taşınmazın önceki niteliği belirlenmeli ve kanunların durumu saptanmalıdır. Sonuç olarak, davalı mirasçısının temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 3402 sayılı Kanunun 29/3. maddesi
- 3402 sayılı Kanunun 45. maddesi
- 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar
- Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları
- 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi
20. Hukuk Dairesi         2013/6695 E.  ,  2013/10955 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı mirasçısı ..."u temsilen eşi...tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Kadastro sırasında ... Köyü, 101 ada 205 parsel sayılı 896,85 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tesbit edilmiştir.
    Davacı ... Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
    Mahemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün davalı mirasçısı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2010/11175-14640 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın tespit maliki Ahmet oğlu ..."ın davadan önce 25.08.1997 tarihinde öldüğü dosya arasında bulunan vukuatlı aile nüfus kayıt tablosundan anlaşılmaktadır. Kadastro hâkimi, 3402 sayılı Kanunun 29/3. maddesinin son cümlesi uyarınca “Dava sırasında, davalının davadan önce öldüğünün anlaşılması halinde davaya mirasçıları aleyhine devam edilir” hükmü uyarınca, tebligat giderleri ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanarak, ölü kişinin tüm mirasçılarına dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilip, delil ve belgeleri istenerek yargılama yapılıp sonuçlandırılması] gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra ... mirasçıları davaya dahil edilerek Orman Yönetiminin davasının kabulüne ve dava konusu parselin kadastro tesbitinin iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı mirasçısı ..."u temsilen eşi ...tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Dosyada bulunan ziraat bilirkişi raporunda, taşınmazın fındık bahçesi vasfında olduğu, üzerlerindeki fındık ocaklarının 30-35 yaşlarında bulunduğu, taşınmazın killi - kumlu, tınlı, humusça orta seviyelerde, ekonomik olarak kullanılmaya uygun olduğu belirtilmiş, keşif sırasında dinlenen mahallî bilirkişiler ise, taşınmazın 1950’li yıllarda çay bahçesi olarak kullanıldığı, daha sonra
    fındık bahçesine çevrildiği, hiç bir zaman orman olmadığını bildirmişlerdir. Hükme esas alınan orman bilirkişisi raporunda taşınmazın 1960 tarihli memleket haritasında yeşil renkli alanda görülmesi nedeniyle orman sayılan yerlerden olduğu belirtilmiştir. Ne var ki; memleket haritasında yeşilin niteliğini açıklayacak rumuzlar görülmediği gibi, bu konuda orman bilirkişisi tarafından da bir açıklama yapılmamış, taşınmazların hava fotoğraflarındaki konumu da denetime imkân verecek şekilde gösterilmemiştir. Diğer taraftan, memleket haritasında davalı taşınmazla aynı konumda ve görünümde olan hemen taşınmaza komşu 101 ada 196 ve 197 sayılı parseller hakkında Orman Yönetiminin açtığı dava, taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle reddedilmiş ve Yargıtayca onanarak kesinleşmiştir. Bu olgular karşısında hükme esas alınan orman bilirkişisi raporunun yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Yetersiz bilirkişi raporu ile hüküm kurulamaz. Bu nedenle;
    Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir uzman orman mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, taşınmazın tescil ilâmı ile oluşan 06/08/1991 tarih ve 8 sıra nolu tapu kaydı kapsamında kaldığı ve taşınmazla aynı konumda olan komşu 101 ada 196 ve 197 sayılı parsellerin kesinleşmiş mahkeme kararları ile orman sayılmadığı gözönünde bulundurulmalı, tüm deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı mirasçısı ..."u temsilen eşi..."un temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/12/2013 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi