Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1712
Karar No: 2021/2010
Karar Tarihi: 25.11.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/1712 Esas 2021/2010 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/1712 Esas
KARAR NO: 2021/2010
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/11/2018
NUMARASI: 2007/145 E. - 2018/1217 K.
DAVA: Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 20/02/2007
BİRLEŞEN İSTANBUL 12.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN 2011/51 ESAS/2011/151 KARAR SAYILI DOSYASINDA;
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 25/01/2011
KARAR TARİHİ: 25/11/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıların Alanya'da villa yaptırmak amacı ile arsa ararken davalı ... ile tanıştıklarını, davalı ...'in kendilerini Alanya Oba bölgesindeki Karakoçallı mevkine götürerek 9 villa planladığını belirttiği yeri davacılara gösterdiğini, tarafların anlaşarak 37.412,73 Euro bedelle arsanın alımı ve ileride üzerine davalı ... tarafından 222.587,27 Euro bedelle villa yapımı için 10/05/2002 tarihli satış vaadi sözleşmesinin davalı ...'in ortağı olduğu ... Ltd.Şti ile davacılar arasında imzalandığını, ancak davalı ...'in sözleşmede öngörülen sürede devir işlemini gerçekleştirmediğini, davacılara 222.587,27 Euro bedelle villa yapımı için 17/09/2002 tarihli inşaat sözleşmesini imzalattığını, daha evvel inşaat sözleşmesi ile arsada yapılması planlanan kabinin arsanın küçüklüğü nedeniyle yapılamadığını ve bu kabinin bedeli olan 30.000,00 Euro inşaat toplam bedeli 222.587,27 Euro'dan düşüldüğünde davacıların inşaat sebebiyle 222.587,27 - 30.000,00 = 192.587,27 Euro ödemesinin kaldığını, inşaat sözleşmesinden kaynaklanan davacı ödemelerinin bir kısmının davacılara ait Alanya'daki çatı katının davalı ...'e verilmesi şeklinde olduğunu, davacılara ait taşınmazın davalıya devredildiğini ve inşaat sözleşmesi gereği kararlaştırılan tüm ödemelerin yapıldığını, ancak villa tapusunun alınamadığını, 2007 yılı Ocak ayında davacıların banka hesabına haciz konulduğunu, yapılan araştırmada lehtarı davalı ... alacaklısı ... olan davacılar aleyhine düzenlenmiş 500.000 Euroluk bono nedeniyle alınan ihtiyati haciz kararının İstanbul ...İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasından takibe konu edildiğinin tespit edildiğini, ancak takibe konu senet metni üzerindeki imzaların sahte olduğunu, davacıların davalılara herhangi bir borcu olmadığını, anılan nedenlerle davanın kabulü ile takip konusu senedin ve takibin iptaline, davacıların davalılara borçlu bulunmadıklarının tespitine ve davalılar aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı ... cevap dilekçesinde; davacıların iddiaların asılsız olduğunu, davacılar ile 2002 yılından başlayan ve halen süregelen ticari ilişkileri olduğunu, davacıların 2005 yılında ticari iştigal konuları olan antika mobilya ticari ile ilgili ortaklık kurmak istedikleri yönünde teklifte bulunduklarını, kendisinin bu teklifi kabul ederek 15/06/2005 tarihli sözleşme ile adi ortaklık kurduklarını, bu ortaklık sermayesi olarak da kendi payına düşen 500.00 Euro'yu davacılara peşin olarak ödediğini ve yapılan sözleşme gereği paranın karşılığı olarak ortaklığın bitim tarihi olan 15/11/2006 vade tarihli 500.000 Euro bedelli senedin düzenlendiğini, her iki davacının da işbu senedi imzalayarak kendisine teslim ettiklerini, senedin ödenmemesi nedeniyle senedi borcundan dolayı diğer davalıya cirolayarak verdiğini, takip konusu senedin sahte olmadığını, senedin tüm şekil şartlarını taşıdığını, imzaların davacılara ait olduğunu, davalıların tüm iddialarının gerçek dışı olduğunu, anılan nedenlerle asıl davanın reddi ile yine davacıların 15/06/2005 tarihli adi ortaklık sözleşmesi ile kar payına karşılık 250.000 Euro cezai şart ödemesi taahhüdünde bulunduklarını, anılan nedenlerle 250.000 Euro karşılığı 465.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davacı karşı davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalı ...'den alacağına karşılık olarak takip konusu bonoyu aldığını, yapılan tüm görüşmelere rağmen davacılar tarafından borcun ödenmediğini, ödenmeyen bono nedeniyle ihtiyati haciz kararı alınarak İstanbul ...İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, senet üzerindeki imzaların ve keşidenin davacılara ait olduğunu, anılan nedenlerle davacıların haksız davalarının reddine, davacıların %40 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYADA (İstanbuL 12.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/51 Esas);
DAVA:Davacı ... vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile ... 'in iş ortağı olduğunu, aralarındaki borç tasfiyesinde davalılardan alınan senedin müvekkili ...'a ciro edilmek suretiyle verildiğini, senedin ödenmemesi nedeniyle davalılar ile senet lehdarı ... aleyhine İstanbul ... İcra Müdürlügü'nün ... eski ( ... yeni) dosyası ile kambiyo takibinin başlatıldığını, bu takibe karşı davalıların imza inkarında bulunduklarını, (İstanbul 7. İcra Mahkemesinin 2010/2054 E ve 2010/1133 K sayılı ilamı ile), senet borçluları ... yönünden takibin devamına ve % 40 inkar tazminatına, diğer eş senet borçlusu ... yönünden imzanın kendisine ait olmadığı gerekçesi ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, gerek bu dosyada gerekse de derdest sair kesin hükme esas dosyalarda yapılacak incelemelerde senet altındaki imzanın davalı borçluya ait olduğunun ve alacağının varlığının tespiti ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ... İcra Müdürlüğü'nün ... E sayılı dosyada ki alacağının ferilerinin talep olunan faizleri ile birlikte tahsiline, İstanbul 9 İcra Hakimliğince müvekkili aleyhine verilen % 10 cezanın kaldırılmasına, davalı borçlunun % 40 inkar tazminatı ile tecziyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin hukuka aykırı olduğunu, davacının icra mahkemesinde verilen para cezasının tahsilini geciktirmek amacıyla İİK.170/4 maddesi uyarınca bu davayı kötüniyetle açtığını, halen temyiz aşamasında olan icra hukuk mahkemesi kararının bu dava yoluyla ortadan kaldırılması talebinin usule aykırı olduğunu, harcın eksik yatırıldığını ikmalinin gerektiğini, aynı taraflar arasında daha önce açılan dava ile bu dosyanın birleştirilmesi gerektiğini, dayanak bononun sahte olduğunu, bu nedenle açılmış ceza davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, davaya konu bononun Türkçe ve Hollanda dilindeki metinleri arasında ciddi farklar bulunduğunu, bu nedenle bononun kambiyo vasfının bulunmadığını, takibin kambiyo senedine dayandırılması nedeniyle itirazla takibin durmadığını ve bu nedenle davanın itirazın iptali davası olmadığını, davacının inkar tazminatı talebinin usule aykırı olduğunu, bononun lehdarı ...'in noter tasdikli 20.06.2005 tarihli ibraname ile 'davalı ve eşinden hiçbir alacağının bulunmadığı' konusunda kabul ve ikrarı bulunduğunu, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 14.11.2018 tarih ve 2007/145 Esas - 2018/1217 Karar sayılı kararıyla; "... İstanbul 32.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2015/71 Esas sayılı dosyası kapsamında aldırılan Adli Tıp Kurumu'nun 20/04/2015 tarihli raporu ile 'Dava konusu bonoda yer alan davacı isim ve yazılarının diğer yazılarla belgeler üzerine birlikte ve sırası dahilinde yazdırılmadığının' tespit edildiği, yine İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Müdürlüğü'nün 11/08/2016 tarihli raporunda, 'Belgelerde yer alan davacı isim ve yazılarındaki yazıcı yazıları ile belgelerin metin kısmındaki yazıcı yazılarından farklı olduğunun, yani senetlerdeki isim yazıları ile davacılara atfen atılı imzalardan faydalanılarak diğer kısımların sonradan eklenmek suretiyle sahte olarak oluşturulduğu'nun tespit edildiği, alınan Adli Tıp Kurumu raporu ile İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü raporlarına istinaden ceza mahkemesince davalılar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetlerine karar verildiği, asıl dosya davalıları ve birleşen dosya davacısı ... ile ...'in söz konusu ceza mahkemesinde mahkumiyet kararı aldıkları ve bu mahkumiyet kararının kesinleştiği, böylelikle davaya konu olan 500.000,00 Euro'luk senedin davacılara ait imzaların kullanılmak suretiyle sahte olarak oluşturulduğunun tespit edildiği anlaşılmış, dava konusu bononun davacılar tarafından düzenlenmediği,bononun davalılarca sahte olarak düzenlendiği anlaşılmış, anılan nedenlerle davacıların işbu senet sebebi ile borçlu bulunmadıklarının tespitine karar verilmiştir. Karşı Dava Yönünden; söz konusu senedin ödenmemesi uyarınca taraflar arasında akdedildiği ileri sürülen Adi Ortaklık Sözleşmesi gereğince 250.000,00 Euro cezai şart istemi ile karşı dava açılmış ise de yukarıda gerekçelendirildiği şekilde asıl davada davalı-karşı davacıların senet sebebi ile herhangi bir alacaklarının bulunmadığı, bu kapsamda söz konusu alacağın ödenmemesi sebebi ile herhangi bir cezai şartın da doğmayacağı anlaşıldığından, cezai şart istemine konu karşı davanın reddine karar verilmiştir. Birleşen İst.12.ATM'nin 2011/51 Esas Sayılı Dosyasında; davanın menfi tespit davamıza konu olan aynı senetten kaynaklandığı ve bu senet sebebi ile yapılan icra takibine borçlular tarafından yapılan itirazın iptaline yönelik olduğu, söz konusu senedin sahte olarak oluşturulduğunun tespit edildiği anlaşılmakla birleşen davanın da reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Asıl dosyanın davalıları, karşı dava ve birleşen dosya davacıları vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; "Dosya kapsamında konuyla ilgili 12 rapor alındığını, raporların büyük çoğunluğunun müvekkiller lehine olmasına rağmen mahkemece son rapora itibar edilerek aleyhe karar verildiğini,
İstanbul 7.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2010/254 Esas sayılı dosyasında davacıların imza inkarı taleplerinin reddedilerek, davacılar aleyhine yüzde 40 icra inkar tazminatına hükmedildiği hususunun mahkemece gözetilmediğini, Ceza mahkemesi kararına esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, hukuk mahkemesi yönünden bağlayıcılığının da olmadığını, buna rağmen ilk derece mahkemesinin bilirkişi incelemesi yapılması yönündeki ara kararından dönerek ceza mahkemesi kararına göre hüküm kurmasının usule aykırı olduğunu, Dosyada birbirinden farklı raporlar olmasına rağmen müvekkiller aleyhine yüzde 40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin usule aykırı olduğunu," beyanla ilk derece mahkemesinin kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: İstanbul 32.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2015/71 Esas/2017/149 Karar sayılı dosyası.(Mahkemece alacaklısı Sanık ... olan borçuluları ... ile ... olan 500.000 Euroluk bononun müştekilerce imzalanmadığı iddiasına dayalı olduğu,Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda alınan 20/04/2015 tarihli Adli Tıp Kurumu Başkanlığı ve İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Müdürlüğü'nün 11/08/2016 tarihli raporları dikkkte alınarak sanıkların sahte bono düzenleyerek resmi evrakta sahtecilik yapmış olmaları nedeniyle mahkumiyetine karar verildiği ve kararın kesinleştiği.)
GEREKÇE: Asıl dava, İİK'nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit, karşı dava cezai şart alacağı, birleşen dava ise alacak istemine ilişkindir. Asıl davada davacılar; takibe konu edilen bononun sahte olduğunu, davalılara herhangi bir borçlarının olmadığını iddia etmiş; davalılar ise iddiaların gerçek dışı olduğunu ve davacılardan alacaklı olduklarını beyanla davanın reddini istemişlerdir. Karşı davada (davalı-karşı davacı) ...; davaya konu bononun ödenmemesi nedeniyle, taraflar arasında akdedildiği ileri sürülen Adi Ortaklık Sözleşmesi gereğince 250.000,00 Euro cezai şart isteminde bulunmuştur. Birleşen (İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/51 Esas) dosyada ise; davacı (asıl davanın davalısı) ...'ın, davalı (asıl davanın davacısı) ...'e karşı "İstanbul 9.İcra Hakimliği'nin 2010/2054 Esas - 2010/1133 Karar sayılı dosyasında verilen kararın kaldırılması ve davalının takipteki alacaktan sorumlu olduğunun (alacağın varlığının) tespiti" talep edilmiştir. İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 14.11.2018 tarih ve 2007/145 Esas - 2018/1217 Karar sayılı kararıyla; Asıl davada; "... asıl dosya davalıları ... ile ...'in ceza mahkemesinde mahkumiyet kararı aldıkları ve bu mahkumiyet kararının kesinleştiği, böylelikle davaya konu olan 500.000,00 Euro'luk senedin davacılara ait imzaların kullanılmak suretiyle sahte olarak oluşturulduğunun tespit edildiği anlaşılmış, anılan nedenlerle davacıların işbu senet sebebi ile borçlu bulunmadıklarının tespitine"; Karşı davada;. "..asıl davada davalı-karşı davacıların senet sebebi ile herhangi bir alacaklarının bulunmadığı, bu kapsamda söz konusu alacağın ödenmemesi sebebi ile herhangi bir cezai şartın da doğmayacağı anlaşıldığından, cezai şart istemine konu karşı davanın reddine"; Birleşen davada (İst.12.ATM'nin 2011/51 E.); "...davanın asıl davaya konu bonodan kaynaklandığı, söz konusu bononun sahte olarak oluşturulduğunun tespit edildiği anlaşılmakla birleşen davanın reddine" karar verilmiştir. Hüküm asıl davanın davalılara, karşı dava ve birleşen davaların davacısı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davaya konu bononun sahte düzenlendiği iddiasıyla asıl davanın davalıları ... ile ... aleyhine İstanbul 32.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2015/71 Esas/2017/149 Karar sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonucunda, bononun sahteliğinin bilirkişi incelemeleri sonucunda tespit edilmesi nedeniyle her iki davalının mahkumiyetine karar verildiği, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından kesinleşen mahkumiyet kararı ve ceza dosyasındaki tespitler uyarınca 'bononun sahte olduğu' kabul edilerek asıl ve birleşen davalar yönünden hüküm kurulması yoluna gidildiği, mahkemenin takdirinde bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmıştır. Ceza davası kapsamında birbirinden farklı içerikte çok sayıda bilirkişi raporunun alındığı görülmüş ise de; ceza mahkemesi tarafından Yargıtay bozma ilamında belirtilen niteliklere uygun olarak aldırılan Adli Tıp Kurumu raporu ile İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü tarafından düzenlenen son iki raporda bonodaki sahteliğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmiş olması ve buna göre verilen mahkumiyet kararının Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş olduğu hususu gözetildiğinde; raporlar arasında artık çelişki olduğundan ve yeniden inceleme yapılması gerektiğinden de bahsedilemeyecektir. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu görülmüş ise de; davalı-karşı davacı ...'in davacılara karşı icra takibini başlatan kişi olmadığı gözetildiğinde, bu davalı aleyhine kötüniyet tazminatı verilemeyeceği hususu mahkemece gözden kaçırılmış olduğundan, asıl davanın davalıları, karşı dava ve birleşen davaların davacısı vekilinin istinaf isteminin sadece bu yönden kabulüne, sair yönlerden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Asıl dosyanın davalıları, karşı dava ve birleşen dosya davacıları vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 14/11/2018 tarih, 2007/145 E. - 2018/1217 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Asıl dosyada, davacılar tarafından açılan davanın KABULÜ ile, İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas (... Eski esas no) sayılı dosyasında takibe konu edilen tanzim tarihi 15/06/2005, vade tarihi 15/11/2006 tarihli olan, keşidecileri ... ve ... olan lehtarı ..., hamili ... olan 500.000 Euro'luk senet sebebiyle BORÇLU OLMADIKLARININ TESPİTİNE, söz konusu senedin ve takibin iptaline, 4-Söz konusu takibin alacaklı olmadığı bilindiği halde kötü niyetli olarak yapıldığı anlaşıldığından, davalı ... aleyhine 500.000 Euro'nun dava tarihindeki değeri olan 962.376,30 TL'nin %40'ı oranında olmak üzere İİK'nun 72/4 maddesi uyarınca 384.950,52 TL kötüniyet tazminatının davalı ...'dan tahsili ile davacılara verilmesine, 5-Asıl dosyada açılan karşı davanın REDDİNE, 6-Birleşen İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/51 Esas sayılı dosyasında açılan davanın REDDİNE, 7-Asıl Dava Yönünden; a-)Alınması gereken 65.739,92 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 12.992,10 TL'nin mahsubu ile bakiye 52.747,82 TL'nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına, b-)Davacılar tarafından yatırılan 12.992,10 TL peşin harcın davalılardan alınarak davacılara verilmesine, c-) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 52.445,05 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, d-)Davacılar tarafından yapılan 59,20 TL yargılama giderinin davalılardan alınıp davacılara verilmesine, 8-Karşı Dava Yönünden; a-)Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 6.277,50 TL'den mahsubu ile bakiye 6.218,20 TL'nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde karşı davacı ...'e iadesine, b-) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 32.550,00 TL ücreti vekaletin karşı davacı ...'den alınarak karşı davalılara verilmesine, c-)Karşı davacı ... tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, d-)Karşı davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 9-Birleşen Dava Yönünden; a-)Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 7.484,75 TL'den mahsubu ile bakiye 7.425,45 TL'nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde birleşen dosya davacısı ...'a iadesine, b-) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 47.072,00 TL ücreti vekaletin birleşen dosya davacısı ...'dan alınarak birleşen dosya davalısına verilmesine, c-)Birleşen dosya davacı ... tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, d-)Birleşen dosya davalısı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 10-İstinaf yargılaması yönünden; a-)İstinaf peşin harcının talebi halinde asıl dosyanın davalıları, karşı dava ve birleşen dosya davacılarına iadesine, b-) İstinaf aşamasında asıl dosyanın davalıları, karşı dava ve birleşen dosya davacıları tarafından yapılan yargılama gideri olan 363,90 (121,30x3) TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 60,08 TL posta masrafı olmak üzere toplam 423,98 TL'nin asıl dosyanın davacıları, karşı dava ve birleşen dosya davalılarından alınarak asıl dosyanın davalıları, karşı dava ve birleşen dosya davacılarına verilmesine, c)-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 11-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/11/2021

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi