Esas No: 2021/8636
Karar No: 2022/4533
Karar Tarihi: 16.05.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/8636 Esas 2022/4533 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, Mudanya İlçesi Küçükyenice Mahallesi'nde bulunan çekişmeli taşınmazın bir kısmının adaleti sağlamak amacıyla davacılara tescilini kararlaştırmıştır. Ancak, mahkeme kararına temyiz itirazları yapılmış ve yapılan incelemede mahkemenin yeterli araştırma yapmadığı ve kararın soyut beyanlar üzerine verildiği tespit edilmiştir. Bu nedenle, yeniden keşif yapılması ve taşınmazın öncesi ile ilgili belgelerin ve bilimsel verilerin getirilerek detaylı bir inceleme yapılması gerekmektedir. Ayrıca, tapu kayıtları, bilirkişi raporları ve diğer mahalli bilirkişilerin görüşleri doğrultusunda 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi ve 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümleri gözetilerek adına tescil kararı verilecek kişi veya kişiler ile kayıtsız ve belgesiz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip sınırlamaların aşılıp aşılmadığı saptanarak bir karar verilmelidir. Karar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhak
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tespite İtiraz Ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalılar Hazine vekili ve Mudanya Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Mudanya İlçesi Küçükyenice Mahallesi 797 parsel 21 hektar ve 9151,71 metrekare olarak mera komisyon çalışmaları sırasında mera olarak sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Davacılar ve birleşen dosya davacısı ırsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımına dayanarak çekişmeli taşınmazın bir kısmının adlarına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacılar ..., ... ve ... ... Dedeoğlunun asıl ve birleşen dosyalarda açmış oldukları davalarının ayrı ayrı kabulü ile 23.09.2014 havale tarihli bilirkişi heyeti raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen 7.396,78 m2'lik kısmın ... adına, B harfi ile gösterilen 2.950,43 m2'lik kısmın ... adına, C harfi ile gösterilen 6.189,55 m2'lik kısmın ve D harfi ile gösterilen 3.942,55 metrekarelik bölümün 1/4 oranındaki kısmının birleşen dosya davalısı ... adına, 3/4 oranındaki kısmının birleşen dosya davacısı ... ... Dedeoğlu adına tapuya kayıt ve tesciline; karar verilmiş; hüküm, davalılar Hazine vekili ve Mudanya Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar lehine kazandırıcı zamanaşımı şartları oluştuğundan mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki; dava tarihinden 10-15-20 yıl öncesine ait ... fotoğrafı ve memleket haritası uygulaması yaptırılarak dava konusu taşınmazlarda davacıların zilyetliğinin başlangıç tarihinin tespiti açısından herhangi bir inceleme yaptırılmamış, soyut mahalli bilirkişi beyanlarına göre karar verilmiştir.
O halde Mahkemece, yöreye ait en eski ve dava tarihinden 10-15-20 yıl öncesine ait (1990-1995) memleket haritası ve ... fotoğraflarının tamamı ile varsa amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise Mahkeme karar örnekleri ilgili yerlerden getirtilip, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi bilirkişi, üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte getirtilen belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyetlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) ... fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de ... fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak)denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve ... fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazın gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; stereoskopik ... fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17/2. maddesinde belirtilen orman içi açıklık vasfında olup olmadığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalıdır.
Ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; dava konusu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazın evveliyatını, mera olup olmadığını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve ilgili Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup, aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanun'u ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine 16.05.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.