Esas No: 2022/1936
Karar No: 2022/4500
Karar Tarihi: 16.05.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2022/1936 Esas 2022/4500 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı ve davacılar arasında kullanım kadastrosuna itiraz davası görülmüştür. 309 ada 15, 16 ve 21 parsel sayılı taşınmazlar Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış ve tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Asıl davadaki davacılar taşınmazların murisleri tarafından intikal ettiğini ileri sürerek zilyetlik şerhi verilmesini istemişlerdir. Davalı ise parsel 16 ve 21'de tek başına zilyet olduğunu iddia etmiştir. Mahkeme yapılan yargılama sonucunda, davacıların dava talepleri kabul edilerek tespitlerin iptali ve taşınmazların mirasçılarının kullanımında olduğu şerhinin verilerek tarla vasfıyla Hazine adına tespitine karar verilmiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurularının reddedilmesi üzerine davalı – birleşen dosyanın davacısı tarafından temyiz edilmiştir. Kararın sonucuna göre, Mahkemece murisin ölümünden itibaren uzun yıllardır kendi nam ve hesabına devam eden davalının zilyetliğine kıymet verilerek asıl davanın reddine ve davalı-birleşen dosyanın davacısının davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulması talep edilmiştir.
Kanun Maddeleri: 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi, HMK'nin 373. ve 371. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosuna İtiraz
Taraflar arasında ... Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davalı - birleşen 2019/66 Esas sayılı davanın davacısı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince, istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davalı - birleşen 2019/66 Esas sayılı davanın davacısı ... vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım kadastrosu sırasında, ... ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 309 ada 15, 16 ve 21 parsel sayılı taşınmazlar, beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 309 ada 15 parselin Şeref Sönmez, 309 ada 16 parselin 1/2' şer hisse ile ... ve ..., 309 ada 21 parselin ise 1/3' er hisse ile ..., ... ve ...'in kullanımında olduğu şerhi verilerek, tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir.
Asıl davada davacılar ... ve ... ile birleşen 2019/84 Esas sayılı davanın davacısı ..., taşınmazların murisleri ...'den intikal ettiğini ileri sürerek, tüm mirasçılar adına zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle; birleşen 2019/66 Esas sayılı davanın davacısı ... ise, 309 ada 16 ve 21 numaralı parsellerde tek başına zilyet olduğu iddiasıyla ayrı ayrı dava açmışlardır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacılar ..., ... ve ...'in davasının kabulüne, 309 ada 15, 16 ve 21 parsel sayılı taşınmazların yapılan kullanım kadastro tespitlerinin iptali ile beyanlar hanesine, "taşınmaz 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkartılmıştır, taşınmaz ... mirasçıları kullanımındadır." şerhi verilerek, tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tapuya tesciline, birleşen dosya 2019/66 Esas sayılı dosya yönünden, davacı ...'in davasının reddine karar verilmiş, hükmün davalı - birleşen 2019-66 Esas sayılı davanın davacısı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davalı - birleşen 2019/66 Esas sayılı davanın davacısı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamı incelendiğinde; keşif mahallinde dinlenilen mahalli bilirkişi ve tanıkların, çekişme konusu taşınmazların uzun yıllardır davalı - birleşen dosyanın davacısı ...' in kullanımında olduğunu, 309 ada 15 ve 16 nolu parselleri önceleri sebze ekerek, sonrasında zeytin ağaçları yetiştirmek suretiyle kullandığını, 309 ada 21 nolu parselde ise ...'e ait cam seranın bulunduğunu beyan ettikleri, tarafların müşterek murisi ...' in 1985 yılında vefat ettiği ve bu tarihten tespit tarihi olan 2019 yılına kadar davalı - birleşen dosyanın davacısı ...' in taşınmazları kendi nam ve hesabına zilyet ettiği, asıl ve birleşen 2019/84 Esas sayılı davanın davacıları ..., ... ve ...'in bu kullanıma itirazda bulunmadıkları ve taraflar arasında kullanım hususunda her hangi bir niza oluşmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; Mahkemece, davalı - birleşen dosyanın davacısı ...' in çekişme konusu taşınmazlarda murisin ölümünden itibaren uzun yıllardır kendi nam ve hesabına devam eden zilyetliğine kıymet verilerek, asıl ve birleşen 2019/84 Esas sayılı davanın reddine ve birleşen 2019/66 Esas sayılı davanın davacısı ...'in davasının kabulüne karar verilmesi gerekir iken, yazılı olduğu şekilde sonuca gidilmesi doğru görülmemiş ve açıklanan sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle, davalı - birleşen 2019/66 Esas sayılı davanın davacısı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile HMK’nin 373. maddesi gereğince ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 09.12.2021 tarih ve 2021/491 Esas, 2021/1333 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA ve ... Kadastro Mahkemesi'nin 2019/64 Esas, 2020/43 Karar sayılı hükmünün aynı Kanunun 371.maddesi gereğince BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.05.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
