Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1427
Karar No: 2020/4439
Karar Tarihi: 19.10.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/1427 Esas 2020/4439 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Yargıtay 16. Hukuk Dairesi tarafından görülen bir tapu iptali ve tescil davasında, mahkemenin verdiği kararın gerekçeli olmadığı gerekçesiyle bozulduğu belirtilmiştir. Mahkemenin taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunu ve dava konusu taşınmazın davacılara ait olduğunu belirtmekle yetindiği ve delillerin tartışılıp değerlendirilmediği ifade edilmiştir. Bu durumun Anayasa'nın 141/3 maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297 ve 298. maddeleri ile aleni yargılanma ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkına aykırı olduğu belirtilerek, kararın bozulmasına ve işin yeniden yargılama yapmak üzere mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir. Kararda, Anayasa'nın 141/3. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. ve 298. maddeleri, aleni yargılanma ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkı gibi kanun maddelerine değinilmiştir.
16. Hukuk Dairesi         2018/1427 E.  ,  2020/4439 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
    KANUN YOLU: TEMYİZ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; “öncelikle taşınmazın bulunduğu bölgede orman kadastrosunun yapılıp yapılmadığının merciinden sorulup tespit edilmesi; yapılıp kesinleşmiş bir orman kadastrosunun varlığı halinde orman tahdit harita ve mazbataları, kesinleşmiş orman kadastrosunun bulunmaması durumunda ise bölgeyle ilgili hava fotoğrafları, amenajman planları, 1/25.000 ölçekli memleket haritası ile çekişmeli taşınmaza komşu olan parsellerin tutanak ve dayanaklarını oluşturan belgeler getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler yardımı ve üç kişilik ormancı ve zirai bilirkişi heyeti refakate alınarak yeniden keşif yapılması; ormancı ve zirai bilirkişi heyetinden, arazinin niteliği, toprak yapısı konusunda ayrıntılı ve gerekçeli bilgi alınması, taşınmazın vasıflarının kesin olarak saptanması ve mahkeme gözleminin de keşif tutanağına yazılması; davacı tarafın dayanağını oluşturan vergi kaydının revizyon gördüğü komşu 104 ada 177 ve 183 sayılı parsellerde dikkate alınmak suretiyle uygulanıp, kapsamının belirlenmesi, yerel bilirkişilerin zeminde gösterdiği hudutların teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmesi; kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişilerce bilinemeyen sınırlar yönünden tanıkların beyanlarının alınması; taşınmazın öncesi ve tasarruf şekli hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması; ayrıca vergi kaydının kuzey sınırı olan “öz”ün niteliği jeolog bilirkişi marifeti ile belirlenerek, "öz"ün ve doğu hududundaki “çalılık” ile güneydeki “harman”ın zilyetlikle kazanmaya elverişli olup olmadığının kesin olarak saptanması; yerel bilirkişi ve tanıkların kayıtların uygulanması ve taşınmazların tasarrufu hususundaki beyanlarının zemine uygunluğunun komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmesi; teknik bilirkişiden uygulanan kaydın kapsamını belirtir, keşfi takibe imkan verir ayrıntılı ve gerekçeli kroki ve rapor alınması ve bundan sonra mülkiyet belgesi olmaması nedeniyle zilyetlikle birleşmeyen vergi kaydına değer verilemeyeceği de göz önüne alınıp, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına eşit paylarla tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141/3. maddesi "mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak" yazılmasını zorunlu kıldığı gibi; bu zorunluluk, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. ve 298. maddelerinin de amir hükmüdür. Adil yargılanma hakkının garantileri arasında yer alan "aleni yargılanma ilkesi" ve "hukuki dinlenilme hakkı" da, kararların gerekçeli olmasını zorunlu kılar. Bu prensiplerin amacı, yargılama sürecini ve kararın verilişini kamu denetimine açık tutmak suretiyle adaletin yerine getiriliş biçimini görünür kılmak, kamu eliyle karar verme sürecini denetleyerek kişinin adil yargılanma hakkını güvence altına almak ve adalete güveni korumaktır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/1-c maddesi uyarınca gerekçenin; "tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" göstermesi gerekir. Bir başka anlatımla; gerekçe, hüküm fıkrasında yazılı sonuçlara nasıl varıldığının tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıklanmasıdır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası birbirine sıkı sıkıya bağlı olup uyumlu bulunması zorunlu olduğu gibi, duruşmada tefhim edilen hüküm sonucuna nasıl ulaşıldığını açıklamayan ifadelerin gerekçe olarak kabul edilmesi de mümkün değildir. Somut olayda mahkemenin kararı incelendiğinde, kararın gerekçe bölümünde, toplanan delillerin tartışılıp değerlendirilmediği, sabit görülen vakıalara nasıl ulaşıldığı, bunlardan çıkarılan sonuçlar ile bunların hukuki sebeplerinin neler olduğu hususlarında açıklama yapılmadığı; “yapılan yargılama, keşif bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı itibariyle dava konusu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu, alınan beyanlar kapsamında dava konusu taşınmazın davacılara ait olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne” karar verildiğinin açıklanması ile yetinildiği görülmektedir. Yukarıda yer alan ilke ve açıklamalar karşısında böyle bir açıklamanın "gerekçe" olarak kabulü mümkün değildir. Bu haliyle mahkemenin kararının gerekçe içermediği açık ve tartışmasız olup, denetime elverişli bir hukuki gerekçe gösterilmeden hüküm kurulmuş olması Anayasa"nın 141. ve HMK"nın 297. maddeleri hükmüne uygun bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi