11. Hukuk Dairesi 2020/940 E. , 2020/5156 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi"nce verilen 06.10.2016 tarih ve 2015/403 E- 2016/318 K. sayılı kararın davacı vekili ve davalı TPMK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 25.10.2019 tarih ve 2018/1523 E- 2019/1080 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından duruşmalı ve davalı TPMK vekili tarafından duruşmasız olarak istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun"un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “LİLY” ve “LİLA” ibareli 3, 5 ve 16. sınıf ürünleri de içeren çok sayıda tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının "Lilith" ibareli, 3, 5, 10, 18, 35/1-5+6.sınıftaki ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, müvekkilinin anılan markaları ile tanınmışlık ve iltibas vakıa ve hukuki sebeplerine dayanarak başvurunun reddi istemi ile itirazda bulunduğunu, itirazlarının önce Markalar Dairesi ve nihai olarak YİDK tarafından 2015/M-8229 sayılı kararla reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, başvurunun tescilinin müvekkilinin "LİLA" ve "LİLY" esas ve ayırt edici unsurlu markaları ile iltibasa sebebiyet vereceği gibi onun tanınmışlığından haksız yarar sağlayacağını ileri sürerek YİDK kararının iptali ile davalı adına tescil edilen markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı TPMK vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, başvuru konusu ibare ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde bir benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacı markalarının asıl ve ayırt edici unsurunun "LİLA" ve "LİLY ibaresinden oluştuğu, davalı başvurusunun asıl ve ayırt edici unsurunun "Lilith" ibaresi olduğu, işaretler arasında görsel ve sescil olarak iltibasa neden olacak derecede benzerlik bulunduğu, davacının markalarının 3, 5 ve 16.sınıftaki ürünleri içerdiği, davalı başvurusunun da 3, 5, 10, 18, 35/1-5+6.sınıftaki ürün ve hizmetleri içerdiği, davalı başvurusunun kapsamındaki "3.sınıftaki ve 5.sınıftaki ürünler ile 35/6 sınıftaki "Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için 3. ve 5. sınıflardaki mallarının bir araya getirilmesi hizmeti" ile davacı markalarının kapsamında bulunan ürün ve hizmetlerin aynı ve benzer türden olduğu, diğer ürün ve hizmetler yönünden ise iltibas oluşmayacağı, davacı markasının tanınmış bir marka olduğunun da ispat olunamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Kurum kararının anılan mallar yönünden iptaline, markanın da anılan mallar bakımından hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili ve davalı TPMK vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi ile aynı gerekçe ile davacı vekilinin ve davalı TPMK vekilinin istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı TPMK vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı TPMK vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı ... davalı TPMK"dan ayrı ayrı alınmasına, 18.11.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.