MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.03.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi istemiyle açılmıştır.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava kabul edilmiş, bilirkişinin 15.06.2011 tarihli rapor ve krokisinde A harfiyle gösterilen yere davalının haksız elatmasının önlenmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Davalı, keşiften sonra düzenlenen bilirkişi raporunun dosyaya sunulmasından sonra özellikle 06.10.2011 günlü dilekçesinde, Perşembe Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/404E sayılı dosyasında aynı bilirkişilerce tanzim edilen raporda davacı parseline tecavüz olmadığının belirlendiğini, takeometrik aletle ölçüm yapılmadığını belirtmiştir. Mahkemece bu itirazın hangi nedenlerle haklı görülmediği karar yerinde açıklanıp karşılanmamıştır.
Yapılması gereken iş, mahkemenin 2007/404E sayılı dava dosyasının dosya arasına alınarak her iki dava dosyasındaki bilirkişi raporlarının birlikte değerlendirilip, gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak davalının davacının 342 parsel sayılı taşınmazına elatması olup olmadığı varsa iki bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin nereden kaynaklandığı saptanmalı bu konuda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, istem sonucu bütün bunlara uygun değerlendirilerek bir hükme varılmalıdır.
Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı karar açıklanan nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 30.01.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.,