Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2477
Karar No: 2014/2962
Karar Tarihi: 04.02.2014

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2012/2477 Esas 2014/2962 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2012/2477 E.  ,  2014/2962 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SİNCAN 1. ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
    TARİHİ : 20/10/2011
    NUMARASI : 2010/525-2011/653
    DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile formenlik primi alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 04.02.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat A.. B.. ile karşı taraf adına Avukat Ş.. Y.. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı işçi, davalıya ait şirkette imalat formeni olarak çalıştığını, iş akdinin emir ve talimatlara uymadığı gerekçesiyle fesih edildiğini, davalı şirket yetkilileri tarafından psikolojik baskı uygulandığını, taraflar arasındaki iş sözleşmesine göre aylık 400 TL olan formenlik priminin 2008 ocak ayından itibaren ödenmemeye başlandığını, diğer çalışanlara 2010 yılında zam yapılmasına rağmen, müvekkiline zam yapılmadığını, diğer çalışanların açtığı davalarda tanık olarak dinlendiğini, istenen ifadeyi vermemesi üzerine baskıların iyice arttığını, çalıştığı odayı boşaltması ve fabrika alanında dolaşmasının istendiği, bu hususta sorun çıkınca davacıdan savunma istendiğini, iş akdinin işverence haksız olarak fesih edildiğini öne sürerek dilekçesinde miktarları yazılı kıdem ve ihbar tazminatı ile formenlik primi alacağını faiziyle birlikte tahsilini dava etmiştir.
    Davalı işveren, davacının talep ettiği alacak kalemlerinin her biri için zaman aşımı itirazında bulunduğu, davacının son iki yılda verilen emir ve talimatlara riayet etmediği gibi, şirkete yeni başlayan yönetici konumunda çalışacak üretim personelini yıldırmaya ve kaçırmaya yönelik bir tutum sergilediğini, davacının davalı şirkette çalışırken kendi nam ve hesabına bir şirket kurduğunu ve bu şirketin işlerini de kendi hesabında takip etmeye başladığını, diğer personellerle her konuşmasında "...beni bir çıkarmadılar ki, tazminatımı alayım gideyim..." şeklinde sözler söylediğini, davalı şirkette işçilerin tüm özlük haklarının bordolarda gösterildiğini, davacının iddia ettiği gibi formenlik prim alacağı, vs. ek ödeme ve alacağının bulunmadığını, davacının defalarca düzen bozucu hareketlerinden dolayı uyarıldığını, bu nedenle iş akdinin fesih edilmek zorunda kaldığını, davacının iddialarının asılsız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, taraflar arasında 01.01.2002 tarihinde, 14.06.1995 tarihli iş sözleşmesinin eki mahiyetinde düzenlenen şirket kaşesini taşıyan ancak imzasız sözleşmenin ek maddesinde davacıya anılan tarihten geçerli olmak üzere formenlik görevinde kaldığı süre içerisinde maaşına ek olarak formen primi ödeneceğinin öngörüldüğü, davacı tanığı A.. B..’n davacının ücretinin yanında prim aldığı yönünde beyanda bulunması sebebiyle 2008 yılından itibaren ödemeyen prim alacağının kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı yasal süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Taraflar arasında 1995 yılında imzalanan iş sözleşmesinde prim öngörülmüş değildir. Bordro ve diğer belgelerde de prim adı altında bir ödeme yapılmamıştır. Taraflar arasında 2002 yılında yapıldığı ileri sürülen iş sözleşmesi ise işveren yeklisinin imzasını içermemektedir. Şirket kaşesi taşıması davalı şirket bakımından bağlayıcı değildir. Davacı tanıklarının her ikisi de işverene karşı dava açan kişiler olup beyanlarına göre sonuca gidilmesi doğru değildir. Davalı tanıkları ise prim uygulamasının olmadığını belirtmişlerdir. Davacının banka hesabına şirket ortağı tarafından yatırıldığı belirtilen düzenli ödemenin formen primi olduğu da kanıtlanamamıştır. İşveren adına ödenmesi gereken primin şirket ortağının şahsi hesabından yatırılması tereddüt konusu olup, davalı işveren davacının tahsil gören çocuğuna yardım mahiyetinde bir ödeme yapıldığını belirtmiştir. Davacıya yapılan ödemenin şirket ortağı tarafından yapılan eğitim yardımı mahiyetinde olduğu kabul edilmelidir. Bu durumda işyerinde formen primi uygulamasının varlığı kanıtlanamamıştır. Prim isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalıdır. Eğitim yardımı işveren yerine şirket ortağı tarafından yapılmadığından tazminata esas giydirilmiş ücretin tespitinde de dikkate alınmamalıdır.
    Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.100.00 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 04.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi