17. Hukuk Dairesi 2015/8265 E. , 2015/10308 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/01/2015
NUMARASI : 2013/372-2015/73
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, asıl dava dosyasında, davalının trafik sigortacısı olduğu araçta yolcu olan desteğin açık olan araç kapısından düşerek vefat ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla asıl dava dosyasında eş Leyla için 6.000,00 TL. çocuk Ali için 2.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden işleyecek reeskont faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş iken, 09.10.2014 tarihli beyan dilekçesi ile eş Leyla için 7.198,00 TL., Ali için 802,00 TL. talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davacılar vekili, birleşen dava dosyasında aynı nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla eş için 31.000,00 TL., Ali için 1.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, asıl dava dosyasında davanın zamanaşımı nedeni ve esastan, birleşen dava dosyasında ise davanın derdestlik nedeni ile reddini savunmuştur.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonucu yapılan yagılamada, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; Davanın kabulü ile asıl dava yönünden davacı L.. A.. için 7.198,00 TL. davacı A.. A.. için 802,00 TL. olmak üzere toplam 8.000,00 TL."nin davalı şirkete başvuru tarihi olan 14.01.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
birleşen, 2013/772 nolu dosyası yönünden, davanın kabulü ile davacı L.. A.. için 31.000,00 TL., davacı A.. A.. için 1.000,00 TL. olmak üzere toplam 32.000,00 TL."nin davalı şirkete başvuru tarihi olan 14.01.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahisili ile davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
1-Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 25.03.1999 gün ve 1999/1920 esas ve 2552 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; "Zorunlu mali mesuliyet sigortasında rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği tazminat Karayolları Trafik Kanunu 91. maddesinin göndermesiyle aynı yasanın 85/1. maddesine göre, sigorta ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucunda ortaya çıkan maddi zararlar ile kişinin yaralanması veya ölmesi gibi bedeni zararlara ilişkin olmaktadır. Karayolları Trafik Kanunu 93. maddesi uyarınca zorunlu mali mesuliyet sigortacısı limitle gerçek zarardan sorumludur. 3. kişiler bu miktarı aşan kısım için bakiye zararlarından işleten şahsen sorumludur. Yine zorunlu mali mesuliyet sigortasına ilişkin tarifede bu tür sigorta ile teminat altına alınan sorumluluk miktarları kişi başına ve kaza başına olmak üzere iki yönlüdür. Rizikonunun gerçekleşmesi ile bir kişi yaralanmış ya da ölmüş ise veya tek hasar olmuşsa, poliçede gösterilen asgari had, birden fazla zarar oluşmuşsa azami hadden ancak Karayolları Trafik Kanunu 96. madde uyarınca oranlama (garameten) yoluyla sorumludur."
Sigorta poliçesi devam ederken tarife limitlerinin yükseltilmesi halinde sigortacının sorumlu olacağı azami miktarın belirlenmesi önem taşir. Tazminat esasına dayalı olan bu davalarda limit miktarının mahkemece resen araştırılması gerekmektedir. Bu konuda önceki düzenlemeyi oluşturan Karayolları Trafik Garanti Fonu Yönetmeliği 03.05.1997 tarihinde değiştirilmiş ve bu düzenlemenin 8/c maddesi ile zeyilname düzenlenmemesi halinde kişilere gelecek zararlardan Fon"un sorumlu olacağı hükme bağlanmıştır. Daha sonra 03.07.2002 tarihinde yürürlüğe konulan Karayolu Trafik Garanti sigortası Hesabı Yönetmeliği"nin 8/c maddesinde de aynı hükme yer verilmiştir. Bu düzenlemeleri yürürlükten kaldıran 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu"nun 14/2-b ve bu yasa gereğince çıkarılmış bulunan Güvence Hesabı Yönetmeliği"nin 16/b maddelerinde de aynı ilkeler yer almıştır. Bu açık düzenlemeler karşısında, zeyilname
düzenlenmemesi halinde asıl poliçeyi düzenleyen sigortacının, düzenlenmeyen zeyilnamenin getirdiği limit farkından sorumlu tutulmasını gerektirecek kamu yararı düşüncesi ortadan kalkmış bulunmaktadır. Ancak, 24.12.2004 günlü Resmi Gazetede yayınlanan ve sonraki tarife ve talimatlarda da yer alan B.1 maddesindeki "Bu Tarife ve Talimatta belirlenen teminat tutarları yürürlükteki bütün sigorta sözleşmesine herhangi bir ek prim alınmaksızın uygulanır" hükmü ile bu tartışmalara son verilmiş ve sözleşme yapılmasından sonra yayınlanan Tarife ve Talimat değişiklikleri ile getirilen yeni teminat limitlerinin bu sözleşmelere de uygulanacağı açık bir şekilde belirlenmiş bulunmaktadır. Bu konuda son düzenlemeyi oluşturan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasından Tarife Uygulamaları Hakkında Yönetmeliğin 24. Maddesinde de yeni ilke yinelenmiş bulunmaktadır. (I.U., Uygulamalı Zarar Sigortaları Hukuk, Ankara 2012)
Yukarıda anlatılan hukuki bilgiler ışığında, mahkemece; somut olay da kaza tarihinin 21.06.2004 olduğu ve poliçe limitinin otomatik olarak arttırımı uygulamasının bu tarihten sonra getirildiği, sözleşmenin tarafları arasında yapılmış bir zeyilnamede de bulunmadığından poliçe limitinin riziko tarihinde 30.000,00 TL. olduğu ve alacak ve ferileri hakkında azami miktar olan 30.000,00 TL. limit baz alınarak hesaplama yapılması gerektiği dikkate alınmadan limit aşımına yol açacak şekilde limitin 40.000,00 TL. olduğu kabul edilerek alacak ve ferileri hakkında hüküm kurulmuş olması isabetli görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
2- Kabule göre de; 2918 sayılı KTK"nun 99/1. Ve... tazimatı ödeme yükümlülüğü kendisine riziko ihbarı yapıldıktan itibaren 8 işgünü sonunda başlar. Mahkemece temerrüt tarihi hesaplanarak hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 08.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.