Esas No: 2021/9797
Karar No: 2022/4515
Karar Tarihi: 16.05.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/9797 Esas 2022/4515 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/9797 E. , 2022/4515 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davacıların davalarının kabulüne, müdahillerin davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Mahkemenin verdiği önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı belirtilerek, tespite esas olan vergi kaydı, Hazine tapusunun dayanağını oluşturan belirtmelik tutanak ve haritası, tüm komşu parsellerin tutanak ve dayanağını oluşturan belgeler ile davacı tarafın dayanağı olan 327 parsele uygulanan tapu kaydının haritası ve ekli tescil dosyasının yöntemine uygun bir şekilde dosya içerisine alınması, mahallinde keşif yapılarak belgelerin zeminde uygulanması, mahalli bilirkişiler ve taraf tanıklarına sorularak taşınmazın niteliğinin belirlenmesi, taşınmazın Hazine tapusunun ihdasından önce kadim mera niteliğinde olmadığının tespiti, taşınmazın özel mülkiyete konu olabilen yerlerden bulunduğu belirlendiği takdirde ise davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanun'un 14.maddesinde yazılı şartların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Yargılama sırasında müdahillerin murisi ... ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli 317 parsel sayılı taşınmazın adına tescili istemiyle davaya katılmıştır.
Öte yandan eldeki dosya, önce 316 parsel sayılı taşınmaza ilişkin aynı Mahkemenin 1990/1 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmiş; ardından (hüküm tarihinde) eldeki dosya, belirtilen dosyadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; asli müdahilin talebi ana dosyada değerlendirildiğinden iş bu dosyada asli müdahiller yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacılar ... ... ve ...'ın davalarının kabulüne, çekişmeli 317 parsel sayılı taşınmazın yapılan tespitinin iptaline, ile taşınmaz 9600 pay kabul edilerek davacı ... ... ve ... mirasçıları adına hükümde gösterilen paylarla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda davacı tarafın -hasımsız olarak açılıp karara bağlanan- Varto Sulh Hukuk Mahkemesinin 1950/109 Esas, 1951/21 Karar sayılı tescil davası ile oluşan 28.06.1952 tarihli ve 14 sıra numaralı tapu kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayarak adlarına tescil talebiyle dava açtıkları, müdahil ... ...'un kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayarak adına tescil talebinde bulunduğu ve davalı Hazinenin ise taşınmazın 27.12.1962 tarihli ve 166 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığını ileri sürdüğü görülmektedir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda dava konusu taşınmaz üzerinde davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmadığı gibi mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri de tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, taşınmazın tespitine esas kayıtlar ile toprak tevzii çalışmalarına ilişkin belgeler tam olarak getirtilmediği gibi anılan kayıtlar keşif sırasında zeminde de uygulanmamıştır.
Diğer taraftan, Mahkemece alınan ziraat bilirkişi raporu davaya konu taşınmazın niteliği, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresine ilişkin olarak içerdiği değerlendirmeler bakımından yetersiz niteliktedir. Ayrıca taşınmazın niteliğinin belirlenmesi hususunda ... fotoğrafları getirtilmemiş ve ... fotoğrafları üzerinde jeodezi-fotogrametri bilirkişi eliyle inceleme yapılmamış, yine taşınmazın güneyinde dere bulunmasına rağmen jeolog bilirkişiden rapor alınmamıştır.
Öte yandan, dava konusu taşınmaz hakkında müdahil ... ...'un 15.09.1989 tarihli müdahale dilekçesi bulunmasına rağmen, Mahkemece eldeki dosyada müdahil ... ... mirasçıları karar başlığında gösterilmediği gibi anılan parsele müdahilin davasının olmadığı belirtilerek karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiştir. Müdahil ... ..., taşınmazın ceddinden kendisine intikal ettiğini ileri sürmesine rağmen dava konusu taşınmazın kendisine ne şekilde intikal ettiği, müdahilin hangi hukuksal nedene dayalı olarak (taksim, bağış, satış vs.) kendi adına tescil isteminde bulunduğu açıklatılmadığı gibi -bunun sonucu olarak da- müdahilin dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulmamıştır.
Ayrıca davacılar ..., ... ve ... ... yargılama sırasında vefat etmelerine rağmen mirasçıları davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanmamıştır. Yine temyiz aşamasında dosya içine sunulan davacı ...'ın Kızıltepe Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2006/316 Esas, 2006/304 Karar sayılı veraset ilamında; davacı ...'ın ..., ..., ... ve ... dışında ... ... adına mirasçısı da olduğu anlaşılmış olup ... yönünden de taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Mahkemece, bu şekilde taraf teşkili sağlanmadan ve eksik araştırma ile incelemeye dayanılarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davacı ..., ... ve ... ...'ın mirasçıları ile davacı ...'ın mirasçıları kesin ve tereddütsüz olarak belirlenerek, anılan kişilerin mirasçılarına usulünce tebligat çıkartılarak davadan haberdar olmaları sağlanmalı, anılan kişilerin mirasçıları bildirdikleri takdirde delilleri toplanmalı, müdahil ...'ın aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla, dava konusu taşınmazın kimden, kendisine ne şekilde kaldığı, hangi hukuksal nedene dayanarak (taksim, bağış, satış vs.) adına müstakilen tescil talebinde bulunduğunun müdahil taraftan sorularak açıklattırılmalı; müdahil tarafa bu yöndeki iddiasını ispat açısından imkan tanınmalı; taşınmaza ait en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait ... fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına konulmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre tespit veya tespite esas tapu kaydı toprak tevzii çalışması sonucu oluşmuş ise tapunun oluşum tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik ... fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü nden getirtilerek dosya arasına konulmalı, taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan toprak tevzii çalışmalarına ilişkin belirtmelik tutanağı, tablendikatif ve diğer belgeler ile haritası ile tespite esas dayanak vergi ve tapu kayıtlarının tesisinden itibaren tüm tedavülleri, varsa haritaları ve tüm oluşum belgeleri, dayanılan tapu ve vergi kayıtları kadastro ve toprak tevzii sırasında revizyon görüp görmediği araştırılmalı, revizyon gördüğü taşınmazların kadastro tutanakları ve oluşmuş ise tapu kayıtlarının onaylı suretleri ve revizyon gördüğü taşınmazlar ile bu taşınmazlara komşu taşınmazları da bir arada gösterecek birleşik harita, çekişmeli taşınmaza komşu parsellerin tamamının kadastro tutanakları ve varsa dayanakları ile davalı iseler dava dosyaları temin edilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde (taşınmazın tespitine esas tapu kayıdının oluşumundan öncesini bilebilecek yaşta) yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, tarafların aynı nitelikteki kişiler arasından bildirecekleri tanıkları, hayatta olmaları halinde toprak tevzii komisyonu çalışmalarında görev yapan yerel bilirkişi veya ihtiyar heyeti üyeleri ile 1 jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 1 jeolog bilirkişi ve fen bilirkişisi ile 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulunun katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır.
Yapılacak bu keşifte tarafların dayanağını oluşturan tapu ve vergi kayıtları ayrı ayrı okunup hududları zeminde göstertilmeli, kayıtların bilinmeyen hududları yönünden tarafların göstereceği tanıklar taşınmaz başında dinlenerek kayıtların kapsamı belirlenmeli, kayıtların kapsamı ve taşınmazın niteliği belirlenirken davacının dayandığı ve taşınmaza komşu olan 327 parsele revizyon gören tescil tapusu ve tapunun dayanağı olan dosya ile belirtmelik tutanak ve haritalarından yararlanılmalı, davacının dayandığı tapu kaydının oluşumuna esas tescil davasında Hazine taraf olmadığından tescil ilamının Hazine aleyhine kesin hüküm olmayıp, Hazineyi bağlamamayacağı gözönünde bulundurularak dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan davaya konu edilen taşınmazın niteliği, intikali ve tasarrufu hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, taşınmazların kim tarafından, ne zamandan beri kullanıldığı, kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi yerlerden olup olmadığı ve imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman tamamlandığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellere ait tutanak ve dayanağı kayıtlarla denetlenmeli, beyanlar arasındaki doğabilecek çelişkiler usulen giderilmeye çalışılmalı; tespite aykırı sonuca varılması halinde tespit bilirkişilerinin tanık sıfatıyla dinlenilmesi gerektiğinin düşünülmeli, ziraatçı bilirkişi kuruluna, taşınmazın toprak yapısını, bitki örtüsünü ve niteliğini, kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi yerlerden olup olmadığını, komşu parsellerle aralarında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, çelişkileri giderir, ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlettirilmeli; HMK'nin 290/2. maddesi uyarınca keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla çekişmeli taşınmazın ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip, taşınmazın sınırları kabaca işaretlendikten ve mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine ... ve uydu fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, dava konusu taşınmazın ... fotoğraflarında gösterilmesi istenilmeli ve taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunu ve arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını, kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi yerlerden olup olmadığını, komşu parsellerle aralarında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, imar-ihya gerektiren yerlerden olmaları halinde imar- ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir rapor alınmalı; Jeolog bilirkişiden çekişmeli taşınmazın dere yatağından kazanılıp kazanılmadığı, halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığı, aktif dere yatağında kalmıyorlar ise derenin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığı hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisine, tapu kayıtlarını, belirtmelik tutanağını, varsa mera tahsis haritasını ve dava dosyası kapsamını belirtir şekilde keşfi izlemeye elverişli harita düzenlettirilmeli; yapılacak değerlendirmede haritası bulunmayan ve gayrisabit sınırlı olan kayıtların miktarlarıyla geçerli olacağı ve aynı taşınmaza ilişkin birden fazla tapu kaydının bulunması halinde önceki tarihli tapu kaydına itibar edileceği hususları göz önünde bulundurulmalı, taraflara ait tapu kayıtlarının kapsamları dışında kalan taşınmazlar yönünden kadastro tespit tarihinden, davalı Hazineye ait toprak tevzii tapusunun kapsamında kalan kısım yönünden ise tevzii tarihinden önce zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği kesin olarak saptanarak 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde belirtilen miktar sınırlamaları da dikkate alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Kabule göre de dava konusu taşınmazın bitişiğinde bulunan 316 parsel sayılı taşınmazın dairemizce aynı gün temyiz incelemesi yapılan Muş Kadastro Mahkemesinin 2013/49 Esas, 2017/16 Karar sayılı dava dosyasında da davalı olup belirtilen dosyada davacı ve müdahil tarafın iddialarının eldeki dosyadaki iddialar ile aynı olduğu anlaşılmaktadır. Yargılamanın en az masrafla ve en kısa zamanda gerçekleştirilmesi ve verilecek hükümlerin birbirini etkileyeceği gözetildiğinde her iki taşınmaz ile ilgili davaların irtibat nedeniyle birleştirilerek görülmesi gerekirken, hüküm duruşmasında eldeki davaya konu olan parsele ilişkin davanın tefrik edilmesi de isabetsizdir.
Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 16.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.