MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, dava konusu 1501 parsel yönünden idari yargının görevli olması nedeniyle davanın usulden reddine, 460 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın açılmış sayılmasına, 596 parsel hakkında da hak düşürücü süre geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçeye göre dava konusu 1501 ve 460 parseller yönünden mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Dava konusu 596 parsel yönünden davacılar murisi ...."a yapılan kamulaştırma tebligatı, Tebligat Kanununun 21. maddesine göre usulsüz olup, Tebligat Kanununun 32. maddesi gereğince de usulsüz tebligatın geçerli sayılmasına ilişkin delillere dosya arasında rastlanmamıştır.
Kamulaştırma Kanununun 14. maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin kamulaştırmanın usulüne uygun tebliği ile başladığı gözetildiğinde işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi,
Doğru görülmemiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 28/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.