21. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/11737 Karar No: 2013/2418 Karar Tarihi: 13.02.2013
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2011/11737 Esas 2013/2418 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, 04/03/2001-31/01/2005 tarihleri arasında davalı işverenin işyerinde çalıştığını ve bu sürelerde kayıt ve tescil edilmeyen çalışmalarının olduğunu iddia etmiştir. Mahkeme, tanık ifadeleri ve diğer belgelere dayanarak, davacının kısmen isteğini kabul etmiştir. Ancak Temyiz Mahkemesi, tanıkların çalışma olgusu ile ilgili somut olgulara dayanmadıklarını ve ayrıca istenilen tarihlerin çok öncelere ait olduğunu belirtmiştir. Bu nedenle, bordro tanıkları ve benzer işverenlerin kayıtlarına geçmiş kimselerin ifadelerinin dinlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, Hukuk Genel Kurulu'nun kararları da referans alınarak, Mahkeme'nin yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Kanun maddelerine ilişkin detaylı ve açıklayıcı bilgi verilmemiştir.
21. Hukuk Dairesi 2011/11737 E. , 2013/2418 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 04/03/2001-31/01/2005 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava 04/03/2001-31/01/2005 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen çalışmaların tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece, istek, tanık sözlerine, davalı şirket müdürü beyanına, grafolog bilirkişi raporuna, prim ödeme cetveline dayanılarak 01/03/2001-30/04/2004 tarihleri arasında kısmen hüküm altına alınmıştır. Oysa, ifadeleri hükme dayanak alınan tanıklar davacıyla birlikte çalışan ve kayıtlara geçmiş kişiler olmadığı gibi, aynı çevrede benzer işi yapan başka işverenlerin çalıştırdığı ve bordrolara geçmiş kimseler de değildir. Bu bakımdan tanık sözleri çalışma olgusu yönünden somut olgulara dayanmamakta soyut düzeyde kalmaktadır. Giderek, tanık sözlerinin inandırıcı güç ve nitelikte olduğu söylenemez. Öte yandan tesbiti istenilen süreler çok öncelere ilişkin bulunduğundan tanıkların bu sürelerle ilgili bilgileri bu güne değin eksiksiz olarak hafızalarında korumaları da hayatın olağan akışına ve yaşam deneyimlerine uygun düşmez. Yapılacak iş, davanın nitelikçe kamu düzenine ilişkin olduğu gözönünde tutularak davacı ile birlikte çalışan bordro tanıkları ... ile ... dinlemek ayrıca davacının çalıştığı ... plakalı araçla ilgili trafik ceza tutanakları varsa ilgili trafik müdürlüğünden istemek bordro tanıkları bulunamıyorsa benzer işi yapan işverenlerin kayıtlarına geçmiş kimselerin tesbit edilerek anılan kişilerin bilgilerine başvurulmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Hukuk Genel Kurulu’nun 16.6.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün ve 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64 E.ve K. 15.10.2003 gün ve 2003/21-634-572 E. K. sayılı kararları da aynı yöndedir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, Sosyal Güvenlik Kurumunun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.