Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11765
Karar No: 2015/13551
Karar Tarihi: 02.07.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/11765 Esas 2015/13551 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/11765 E.  ,  2015/13551 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İş Mahkemesi
    Dava, ... Sigortasına giriş tarihi olan 01/04/1974 tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıç tarihi olduğunun ve 12/12/2011 tahsis talep tarihine göre tahsis şartlarının dikkate alınıp yurtdışı borçlanmasının 01/04/1974 ile 01/04/1989 dönemine sayılarak hesaplanan kazançların borçlanmanın ait olduğu yılların kazançları olarak değerlendirilmesi gerektiğinin tespiti ve eksik ödenen aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesi, istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davacı vekili,davacının Türkiye"de 28/05/2011 tarihinde işe girişi ve 73 günlük çalışmasının bulunduğunu, 3201 Sayılı yasa uyarınca Almanya"da geçen 01/01/1996 ile 31/12/2010 arası 5400 günlük süreyi borçlandığını, borçlanma bedelini ödedikten sonra 12/12/2011 tarihinde tahsis talebinde bulunduğunu, ancak Kurumca yeterli ve doğru bilgi verilmediği için hem emekliliğine yetecek günden fazlasını hem de Turt Dıı Borçlanma talep dilekçesinde sadece gün sayısı belirterek doldurması nedeniyle maddi zarara uğratıldığını, davacının Almanya"da ilk işe giriş tarihinin 01/04/1974 tarihi olduğunu, bu tarihin sigortalılık başlangıcı olarak kabul edilmesi halinde tahsis talebinde bulunduğu 12/12/2011 tarihinde 15 yıl sigortalılık süresi, 50 yaş ikmali ve 3600 prim ödeme gün sayısı ile emekli olması gerektiğini, bu nedenle Alman Rant Sigortasına giriş tarihi olan 01/04/1974 tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıç tarihi olduğunun ve 12/12/2011 tahsis talep tarihine göre tahsis şartlarının dikkate alınıp yurtdışı borçlanmasının 01/04/1974 ile 01/04/1989 dönemine sayılarak hesaplanan kazançların borçlanmanın ait olduğu yılların kazançları olarak değerlendirilmesi gerektiğinin tespiti ve eksik ödenen aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile, davacının sigortalılık başlangıç
    tarihinin 01/04/1974 tarihi olduğunun ve 01/01/2012 tarihinden geçerli olmak üzere yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazandığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    3201 sayılı Kanunun “aylık tahsisi ve aylığın başlama tarihi” başlıklı 6. maddesinde; "A-Bu kanuna göre değerlendirilen sürelere istinaden aylık tahsisi yapılabilmesi için;
    a)Yurda kesin dönülmüş olması,
    b)Tahakkuk ettirilen döviz borcunun tamamının ödenmiş olması;
    c)Döviz borcunun tamamının ödenmesinden sonra yazılı istekte bulunulması şarttır.
    Yukarıdaki şartları yerine getirenlerden tahsise hak kazananların aylıkları, yazılı istek tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılmak üzere ilgili sosyal güvenlik kurumu kanunu hükümlerine göre bağlanır...” şeklindeki düzenleme ile 3201 sayılı Kanunun aylık bağlanması için “kesin dönüş” koşulunu aramakla birlikte bu konuda açıklayıcı bir bilgi de içermemektedir.
    Davacının 01/04/1974 tarihinde ... sigortasına tabi olarak “pflichtbeitragszeit” zorunlu prim süresi kapsamında çalışmasının bulunduğu, 31/12/2010 tarihine kadar aralıklarla Alman Rant sigortasına tabi çalışmalarının devam ettiği, Türkiye"de de 28/05/2011 ile 09/08/2011 tarihleri arasında 5510 sayılı yasanın 4/1-a maddesi kapsamında 73 günlük çalışmasının bulunduğu, 23/06/2011 tarihinde yurtdışında çalışılan, boşta ve ev hanımlığında geçen sürelerden “tarih aralığı belirtmeksizin” 5401 günlük kısmını borçlanmayı talep ettiği, Kurumca 01/03/1996 ile 01/03/2011 tarihleri arasında süreyi kapsar mahiyette 5401 gün üzerinden toplam 45.908,50-TL prim borcu tahakkuk ettirildiği ve davacı tarafından 09/12/2011 tarihinde borcun tamamının ödendiği, ardından davacı tarafından 12/12/2011 tarihinde tahsis talebinde bulunulduğu, Kurumca tahsis talebi kabul edilerek, davacının sigorta başlagıcı 3201 Sayılı Yasanın 5.maddesi uyarınca borçlanılan gün süresi kadar geriye götürülmek suretiyle 28/05/1996 tarihi alınarak, davacıya mülga 506 Sayılı yasanın Geçici 81.maddesinin C-bd bendi uyarınca yaşlılık aylığı bağlandığı, dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, Davacı “tarih aralığı belirtmeksizin” 5401 günlük yurtdışında çalışılan, boşta ve ev kadınlığında geçen süreyi borçlanma talebiyle 23/06/2011 tarihinde Kuruma dilekçeyle başvurmuş, Kurum tarafından 01/03/1996 ile 01/03/2011 tarihleri arasında yurtdışında geçen sürenin 5401 günlük kısmı borçlandırılarak prim borcu tahakkuk ettirilmiş, davacı bu işleme yönelik olarak herhangi bir itirazda bulunmamış ve her hangi bir ihtirazi kayıt koymadan tahakkuk ettirilen borcun tamamını 09/12/2011 tarihinde ödemiştir. Daha sonra 12/12/2011 tarihli tahsis talebiyle davacıya yaşlılık aylığı bağlanmış ve yine davacı bu tarihten eldeki davanın açıldığı 06/11/2013 tarihine kadar uzun bir süre, hiçbir uyumazlık çıkartmadan yaşlılık aylığını almaya devam etmiştir. Bu haliyle, davacının, tahsis tarihinden dava açılana kadar geçen yaklaşık iki yıl boyunca, aylık almak suretiyle, Kurumun bütün
    işlemlerini zimnen kabul ettiği sonucuna ulaşılmaktadır. Nitekim, aksine bir düşünce, bir hakkın kazanılmasına veya bir hukukî sonucun doğmasına engel olan durumları bilmeme veya bilebilecek durumda olmama anlamını taşıyan, evrensel hukuk kurallarından iyiniyet ilkesiyle de bağdaşmayacaktır. Sonuç olarak,Mahkemece, Kurum işlemlerini zımnen kabul eden ve uzun süre yaşlılık aylığı almaya devam eden davacının, yurtdışında çalışmaya başladığı tarihin sigorta başlangıcı olarak tespitini talep edemeyeceği nazara alınarak, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi