13. Hukuk Dairesi 2016/27415 E. , 2019/9145 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı ... ili, ... ilçesi, ... Köyü 1088 ada 1 parsel üzerine inşa edilen Kristalşehir adlı projeden 4.blok 13 kat 116 nolu bağımsız bölümü satın aldığını, sözleşmeye göre teslim tarihinin 28/02/2014 olarak belirlendiğini ancak bu güne kadar, her hangi bir teslimat ve ödeme yapılmadığını belirterek; gayrimenkulün sözleşmede belirtilen 28/02/2014 tarihinde teslim edilmemesi sebebiyle bu tarihten dava tarihine kadarki dönem tespit edilecek rayiç kira bedeli üzerinden şimdilik 3.301,00 TL kira alacağının ayrı ayrı işleyecek yasal faizi ile, aksi halde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Bilahare 20.02.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.200,00"ye yükseltmiştir.
Davalı, vekili söz konusu projede İSKİ"ye ait isale hatlarının deplasesinin beklenmesi gerektiğini, bu sebeple süre kaybı yaşandığını, kusuru bulunmayan müvekkilinin gecikemeden sorumlu tutulamayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece’ dava konusu dairenin davacıya teslim tarihi olan 28/08/2014 tarihinden 16 aydan fazla süre geçmiş olmasına rağmen, dava konusu olan dairenin ve dairenin içinde bulunduğu bloğun halen tamamlanmamış olduğu görüldüğünden, davacının satış sözleşmesinde belirtilen aylık kira bedelini davalıdan istemekte haklı olacağı sonucuna varılmıştır. Buna göre, teslimin yapılması gereken 28/08/2014 tarihinden, dava tarihi olan 20/05/2015 tarihine kadar istenebilecek kira bedelinin;taraflarca imzalanan satış sözleşmesinde belirtildiği üzere, gayrimenkulün toplam bedelinin %0,3ü oranında hesaplanması ile bilirkişi kurulunca tespit olunan 3.064,36 TL kira bedelinin davacı tarafa ödenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.’ gerekçesiyle davanin kismen kabulüne 3.064,36 TL alacağın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Hüküm taraflarca temyiz edilmiştir
1-Davalı temyizi yönünden; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle tacir olan davalının, Türk Ticaret Kanunun hükümleri gereğince basiretli bir tacir gibi davranması gerektiği dikkate alındığında delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davacı temyizi yönünden;
Her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, alacaklı, temerrüde düşen borçludan TBK 125. (eski BK 106. vd.) maddeleri çerçevesinde aynen ifa ve gecikmeden dolayı uğradığı zararının veya aynen ifayı reddederek müspet zararının yahut sözleşmeyi feshederek menfi zararının tazminini seçimlik olarak isteyebilir. Somut uyuşmazlıkta davacı, sözleşmeyi ayakta tutarak geç teslim nedeni ile uğradığı zararın tazminini istemektedir. Bu durumda, gerek sözleşme gerekse TBK.125. (eski BK 106 vd.) maddelerine göre davacının zararını talep etme hakkı bulunmaktadır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; taraflar arasındaki ... Şehir Projesi Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin Bağımsız Bölümün Teslim İşlemleri Başlıklı kısmının 8. maddesinde; "" 8.1 teslim tarihi: 28/02/2014 "" denilmekte olduğu, 8.6. maddedesinde ""satıcı bağımsız bölümü alıcıya, madde 8.1 ve 8.2 ye göre hesap edilen ve süre uzatmaları ilavesiyle tespit edilen tarihte teslim edememesi durumunda, alıcı satıcıya yazılı ihtar ile 6 aylık ek süre verir ve bu süre içerisinde herhangi bir kira vs. tazminat talebinde bulunamaz. Alıcı tarafından yazılı olarak verilen 6 aylık ek sürenin bitiminden sonraki her ay için cezai şart olarak satışa konu bağımsız bölümün aylık kira bedeli alıcıya, satıcı tarafından ödenecektir. Ayrıca satıcı tarafından ödenecek olan aylık kira bedeli hiçbir şekilde satışa konu gayrimenkulün toplam bedelinin %0,3"ünden fazla olamaz" denilmekte olduğu anlaşılmıştır.
Anılan sözleşme hükmünün haksız şart olarak kabul edilip edilmeyeceği hususunun da değerlendirilmesinde; Haksız şart müessesesi 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 5. maddesinde düzenlenmiş olup, anılan kanun maddesinde "Haksız şart; tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dâhil edilen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme şartlarıdır. Bir sözleşme şartı önceden hazırlanmış ve standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir," denilmiştir.
Hal böyle olunca, taraflar arasındaki sözleşmede, aylık kira bedeli hiçbir şekilde satışa konu gayrimenkulün toplam bedelinin %0,3"ünden fazla olamaz" şeklindeki madde hükmü haksız şart niteliğindedir. Bu nedenle mahkemece, anılan madde hükmünün davacıyı bağlayamayacağı, davacının rayiç kira bedeli talep etmeye hakkı olduğu kabul edilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davalının yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 2. bent gereğince temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 180,12 TL. kalan harcın davalıdan alınmasına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu davacı yönünden açık, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu davalı yönünden kapalı olmak üzere, 30/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.