14. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/2776 Karar No: 2020/5251 Karar Tarihi: 22.09.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2020/2776 Esas 2020/5251 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasında davanın kabulüne dair verilen karara karşı yargılamanın yenilenmesi talebine ilişkindir. Mahkeme, yargılamanın iadesi yoluna kesinleşmiş kararlar için başvurulabileceği, eldeki tapu iptali ve tescil davasında gerekçeli karar tebligatlarının usulüne uygun olmadığından kesinleşme şerhinin de dayanaksız kaldığı, karar kesinleşmediği gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar vermiştir. Yargılamanın yenilenmesi istemi hakkında mahkemece verilen ret kararı temyiz dilekçesi olarak kabul edilmiş ve önceki bir kararın kesinleştirme şerhi kaldırılmıştır. Kararda kanun maddeleri belirtilmemiştir.
14. Hukuk Dairesi 2020/2776 E. , 2020/5251 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.02.2016 gününde verilen dilekçe ile yargılamanın iadesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davasında davanın kabulüne dair verilen karara karşı yargılamanın yenilenmesi talebine ilişkindir. Davacı vekili; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin, 1996/79 Esas, 1996/384 Karar sayılı dosyasında verilen kararın; müvekkilin bilgi ve beyanı dışında “Birlikte oturan yeğeni ... imzasına tebliğ” edilerek kesinleştirildiğini, müvekkilinin ... adında bir yeğeninin olmadığını, öte yandan davaya dayanak satış vaadi sözleşmesinde müvekkilinin okur yazar olmadığı belirtilmesine rağmen müvekkilinin lise mezunu olduğunu, müvekkiline ve bir kısım davalılara yapılan tebligatın kim olduğu bilinmeyen ...’a yapılmış olmasının ve satış vaadi sözleşmesinde davacının okur yazar olmadığının belirtilip sözleşmede imzasının olmamasının kararın, hile sonucu verildiğinin göstergesi olduğunu ileri sürerek yargılamanın iadesi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ..., yargılamanın iadesi koşullarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuş; davalı ... ise tapu iptali ve tescile ilişkin kararın eline ulaşmadığını ancak haberdar olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yargılamanın iadesi yoluna kesinleşmiş kararlar için başvurulabileceği, eldeki tapu iptali ve tescil davasında gerekçeli karar tebligatlarının usulüne uygun olmadığından kesinleşme şerhinin de dayanaksız kaldığı, karar kesinleşmediği gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Yargılamanın iadesi istenen satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası sonucu verilen karar, davacının “Kömekavak Köyü” adresine tebliğe çıkarılıp bu adreste “Birlikte oturan yeğeni ...’ın imzasına” tebliğ edilmişse de belirtilen adreste davacının ikamet etmediği dava dilekçesinin tebliği aşamasında çıkarılan tebligatlardan anlaşılmaktadır. Davalılardan ... ve ... dışındaki tüm davalılara gerekçeli kararın tebliği de aynı şekilde “Birlikte oturan yeğeni ...’ın imzasına” tebliğ edilmiş, mahkemece herhangi bir adres araştırması yapılmaksızın yapılan bu tebligatların usulüne uygun olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur. Tapu iptali ve tescil kararı temyiz edilmeden kesinleşmiştir. Anlatılan nedenlerle maddi hukuk yönünden kesinleşmiş bir karar bulunmadığından yargılamanın yenilenmesine ilişkin ibraz edilen dava dilekçesi, yargılamanın iadesi istemi hakkında mahkemece verilen ret kararı temyiz dilekçesi olarak kabulü ile ... Asliye Hukuk Mahkemesinin, 05.12.1996 tarihli 1996/79 Esas, 1996/384 Karar sayılı dosyasında verilen 04.02.1997 tarihli kesinleşme şerhinin kaldırılmasına karar verilerek işin esasının incelenmesine geçilmiştir. Dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü. SONUÇ: Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle ... Asliye Hukuk Mahkemesinin, 05.12.1996 tarihli, 1996/79 Esas, 1996/384 Karar sayılı dosyada verilen kesinleştirme şerhi kaldırılarak hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.Başkan