12. Ceza Dairesi Esas No: 2014/8685 Karar No: 2014/26759 Karar Tarihi: 26.12.2014
2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/8685 Esas 2014/26759 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Denizli 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan yargılanmış ve beraat etmiştir. Bu karar katılan vekili tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay 12. Ceza Dairesi tarafından incelenmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı katılma talebinde bulunmuş, ancak gerekçeli kararda ismi yanlış yazılmıştır. Sanık Hüseyince Tepe Höyüğü'nün bir kısmını tesviye ettiği iddiasıyla suçlanmıştır. Raporda, höyük kesitlerinde arkeolojik bulguların tahrip edildiği tespit edilmiştir. Sanık, höyüğün kültür ve tabiat varlığı olduğunu bildiğini itiraf etmiştir. Ancak, mahkeme sanığı herhangi bir sit kararının bulunmaması ve höyüğün arkeolojik bulgu içerdiğine dair somut emarelerin bulunmaması nedeniyle beraat ettirmiştir. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, bu gerekçenin hatalı olduğuna karar vererek kararı bozmuştur. Sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, atıfta bulunulan kanun maddesi 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 6. maddesidir.
12. Ceza Dairesi 2014/8685 E. , 2014/26759 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname no : 12 - 2013/356651 Mahkemesi : Denizli 8. Asliye Ceza Mahkemesi Tarihi : 12/09/2013 Numarası : 2013/75-2013/440 Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kültür ve Turizm Bakanlığı adına katılma talebinde bulunulduğu ve katılma kararının bu yöndeki dilekçeye istinaden verildiği halde, gerekçeli karar başlığında H.. H.."nin katılan olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak değerlendirilmiştir. Aydın Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 26/06/2013 tarih ve 1825 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen Hüseyince Tepe Höyüğü"nün 400 metrekarelik kısmının tesviye edilerek düzeltildiği iddiasıyla sanık hakkında dava açıldığı, arkeolog bilirkişiler tarafından Müze Müdürlüğü"ne sunulan 28/09/2012 tarihli raporda, höyük kesitlerinde çok sayıda moloz taşlarla örülmüş eski konut temelleri ve bol miktarda seramik parçaları olduğunun, kesitlerde küp mezar parçalarının tahrip edildiğinin tespit edildiği, sanığın 31/10/2012 tarihli kolluk beyanında, 673 ve 674 nolu parsellerde höyük olarak nitelendirilen tarihi yerin kültür ve tabiat varlığı olduğunu bildiğini beyan ettiği anlaşılmakla, 2863 sayılı Kanunun 6. maddesinde tescile gerek olmaksızın korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları arasında sayılan tümülüse zarar verdiği sabit olan sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, “sanığın tesviye çalışması yaptırdığı ... ve ... nolu parseller ile ilgili herhangi bir sit kararının bulunmadığı, bu konuda herhangi bir duyurunun da olmadığı, tesviye edilen tepenin arkeolojik bulgu içerdiğine dair somut emarelerin de bulunmadığı” şeklindeki dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 26/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.