Esas No: 2021/11378
Karar No: 2022/4566
Karar Tarihi: 17.05.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/11378 Esas 2022/4566 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Vakıflar Genel Müdürlüğü, kadastro işlemi sırasında taşınmazının yüzölçümünün eksildiği iddiasıyla dava açmıştır. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vererek bazı parsellerin yüzölçümlerinde düzeltmeye gitmiştir. Ancak, aynı taşınmaz hakkında diğer davaların da olduğu ve bu davalardan birinin halen derdest olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, davalardaki çelişkilerin giderilmesi için işlemlerin birleştirilerek karar verilmesi ve davaların aynı anda işleme konulması gerektiği ifade edilmiştir. Karar, temyiz eden tarafça temyiz edilmiştir. Mahkeme kararı, bu nedenle Yargıtay tarafından bozulmuştur.
Kanun maddeleri: 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi, HUMK'un 440/I maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosu
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Uygulama kadastrosu sırasında Tire İlçesi, ...., Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü adına kayıtlı bulunan eski 855 parsel sayılı 25.120,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 113 ada 33 parsel numarasıyla ve 23.501,55 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda davalı ... ve ... adına kayıtlı bulunan eski 815 parsel sayılı 17.740,00 metrekare yüzölçümlü taşınmaz, 113 ada 32 parsel numarasıyla ve 18.283,88 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda davalı ... adına kayıtlı bulunan eski 816 parsel sayılı 6.900,00 metrekare yüzölçümlü taşınmaz, 113 ada 29 parsel numarasıyla ve 6.864,10 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda davalı ... adına kayıtlı bulunan eski 856 parsel sayılı 3.440,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 113 ada 34 parsel numarasıyla ve 3.641,15 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda davalı ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 857 parsel sayılı 6.680,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 113 ada 35 parsel numarasıyla ve 6.852,99 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda davalı ... adına kayıtlı bulunan eski 858 parsel sayılı 8.380,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, 113 ada 36 parsel numarasıyla ve 8.523,23 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
Davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü, uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve bu eksikliği komşu parsellerden kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 113 ada 29, 32, 33 ve 36 parsel sayılı taşınmazların uygulama kadastro tutanaklarının iptali ile 08.02.2016 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 476,46 metrekare, (C) harfi ile gösterilen 306,45 metrekare ve (J) harfi ile gösterilen 52,06 metrekarelik bölümlerin 113 ada 33 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle A, B, C ve J harfleri ile gösterilen 24.355,97 metrekarelik kısmın 113 ada 33 parsel numarasıyla; (L) ve (K) harfleri ile gösterilen toplam 8.584,83 metrekare yüzölçümündeki bölümlerin 113 ada 36 parsel numarasıyla; (G) harfi ile gösterilen 6.557,65 metrekare yüzölçümündeki bölümün 113 ada 29 parsel numarasıyla; (F) harfi ile gösterilen 17.807,42 metrekarelik bölümün ise 113 ada 32 parsel numarasıyla tapuya kayıt ve tescillerine; çekişmeli 113 ada 34 ve 35 parsel sayılı taşınmazların uygulama tespiti gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkindir. Mahkemece, davacı adına kayıtlı çekişmeli taşınmaz ile davalılara ait taşınmazların sınırlarında teknik hata olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; dava konusu taşınmazlardan 113 ada 32 parsel sayılı taşınmazla ilgili ve eldeki dosya ile aynı gün temyiz incelemesi yapılan Ödemiş Kadastro Mahkemesinin 2015/8 Esas ve 2016/35 Karar sayılı dava dosyasında da davalı olduğu, dava dosyalarının önce birleştirilip sonra tefrik edildiği, diğer taraftan hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (E) harfi ile gösterilen ve yolda kalan bölüm hakkında eldeki dosyada dava konusu iken Mahkemece tefrik kararı verildiği, Yargıtay (kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin geri çevirme kararı ile akıbeti sorulan taşınmaz bölümünün Ödemiş Kadastro Mahkemesinin 2017/22 Esas numarasına kaydedildiği ve dava dosyasının halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Kadastro Mahkemesinde aynı taşınmaz hakkında açılan davaların birlikte görülmesi zorunlu olduğu gibi, aynı taşınmaz hakkında açılan davaların en kısa zamanda ve en az masrafla görülmesi ve kararların birbiri ile çelişmemesi için birlikte görülmesi gerektiği de kuşkusuzdur. Bu nedenle Ödemiş Kadastro Mahkemesinin 2017/22 Esas sayılı dava dosyası ile eldeki 2015/74 Esas sayılı dava dosyası, çekişmeli 113 ada 32 parsel sayılı taşınmazın uygulama tutanak aslının bulunduğu Ödemiş Kadastro Mahkemesinin 2015/8 Esas ve 2016/35 Karar sayılı dava dosyası ile birleştirilmeli, bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yöntemince araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek davanın esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; davalı ... tarafından dava konusu edilmeyen ve davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü adına kayıtlı olan 113 ada 33 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (K) harfi ile gösterilen bölümünün bu parselden ifrazı ile davalı ... adına kayıtlı 113 ada 36 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi dahi isabetsiz olup, hükmün açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.