5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/4713 Esas 2021/14000 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/4713
Karar No: 2021/14000
Karar Tarihi: 28.06.2021

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/4713 Esas 2021/14000 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hükümlülük kararı temyiz edilmiş ve Yargıtay tarafından incelenmiştir. Nakilde kullanılan aracın iadesi hakkında verilen kararın yerinde görülmediği, ancak dava konusu kaçak akaryakıtın müsaderesine karar verilirken hatalı bir kanun maddesi referansı kullanıldığı belirtilmiştir. Ayrıca, sanık lehine olan yeni bir kanun düzenlemesi ve etkin pişmanlık uygulaması hakkında araştırma yapılması ve yeniden değerlendirme yapılması gerektiği de belirtilmiştir. İlgili kanun maddeleri: 5607 sayılı Kanun’un 13. maddesi, 5237 sayılı Kanun’un 54. maddesi, 7242 sayılı Kanun’un 61. ve 62. maddeleri, 5237 sayılı TCK’nın 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63. maddesi, geçici 12. madde 2. fıkrası.
19. Ceza Dairesi         2020/4713 E.  ,  2021/14000 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yerel Mahkemece kurulan mahkumiyet hükmüyle birlikte, 5607 sayılı Kanun"un 13. maddesi ve 5237 sayılı Kanun"un 54. maddesindeki şartların gerçekleşmemesi sebebiyle, nakilde kullanılan aracın iadesine de karar verildiği, iade kararının, araç hakkında açılmış müsadare davasının konusu olması bakımından, bozma kararıyla birlikte aracın iadesi hükmünün de ortadan kalkacağı, bu durumda yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi halinde, kanun yollarının tüketilmesi de dahil, bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süre geçtikten sonra mümkün olacağı, kanun yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması halinde, bu süre zarfında şahsın, aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı, aksi durumun ise AİHS ek 1 protokolün 1. maddesi ve Anayasa"nın 35. maddesiyle güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı, Yargıtayca bu aşamada yapılacak denetimin söz konusu sakıncaları ortadan kaldıracağı gibi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesinin yerine getirilmesi bakımından da gerekli olduğu değerlendirilerek, temyize konu mahkeme hükmü ceza ve müsadere bakımından ayrı başlıklarda incelenmekle;
    I-) Nakil aracının iadesi kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Nakilde kullanılan aracın iadesine ilişkin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden TEMYİZ İTİRAZLARININ REDDİYLE İADE KARARININ ONANMASINA,
    II-) Mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Başkaca temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nın 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    2- Dava konusu kaçak akaryakıtın 5607 sayılı Kanun"un 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK"nin 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde 5607 sayılı Kanun"un 13 maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK"nin 54. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 28/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.