20. Ceza Dairesi Esas No: 2017/796 Karar No: 2019/3854 Karar Tarihi: 26.06.2019
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/796 Esas 2019/3854 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, uyuşturucu madde ticareti suçu işlediği tespit edilen sanığın mahkûmiyetine karar vermiştir. Ancak, mahkeme kararında bazı hatalar yapıldığı belirtilmiştir. Bu hatalar şunlardır: gizli soruşturmacı tarafından birden fazla kez esrar satın alınmasının, ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir \"alım-satım\" söz konusu olmadığı gözetilmeden atılı suçun zincirleme olarak işlendiği kabul edilerek, sanığın cezasının TCK'nın 43. maddesi ile artırılması gerektiği, suç tarihinde 15-18 yaş aralığında olan sanık hakkında sosyal inceleme raporu aldırılmadan ve raporun aldırılmama gerekçesinin gösterilmemesi, zorunlu müdafii ücretinin sanıktan tahsiline karar verilmesi, Diyarbakır Polis Kriminal Laboratuvarı tarafından suç konusu maddelerden alınan tanık numunelerin müsaderesine karar verilmemesi gibi hatalar. Bu nedenlerle, mahkeme kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 43. maddesi, 5395 sayılı Kanun'un 35/1. maddesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 90. maddesinin son fıkrası, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri, 5320 sayılı Kanun'un 13. maddesi ve Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmesi ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi.
20. Ceza Dairesi 2017/796 E. , 2019/3854 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içerisindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 28/04/2015 tarih, 2014/462 esas, 2015/135 karar ve 2014/848 esas, 2015/136 karar sayılı kararlarında da bahsedildiği üzere; gizli soruşturmacı tarafından sanıktan birden fazla kez esrar satın alınmasının, ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir "alım-satım" söz konusu olmadığı gözetilmeden atılı suçun zincirleme olarak işlendiği kabul edilerek, sanığın cezasının TCK"nın 43. maddesi ile artırılması, 2) Suç tarihinde 15-18 yaş aralığında olan sanık hakkında 5395 sayılı Kanun"un 35/1. maddesi uyarınca sosyal inceleme raporu aldırılmadan ve aynı Kanunun 35/3. maddesine göre de raporun aldırılmama gerekçesinin gösterilmemesi, 3) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK"nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanun"un 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmesi ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince 5271 sayılı CMK"nın 150. maddesi uyarınca 18 yaşından küçük sanığa savunmasını yapmak üzere baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu müdafii ücretinin sanıktan tahsiline karar verilmesi, 4) Diyarbakır Polis Kriminal Laboratuvarı tarafından suç konusu maddelerden alınan tanık numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 26/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.