![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2021/17597
Karar No: 2022/4567
Karar Tarihi: 17.05.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/17597 Esas 2022/4567 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Vakıflar Genel Müdürlüğü, kendisine ait taşınmazın uygulama kadastrosu sırasında yüzölçümünün eksildiği iddiasıyla dava açtı. Mahkeme, taşınmazdaki yüzölçüm azalmasının ölçüm hatasından kaynaklandığını ve komşu taşınmazlardan yer eklenerek düzeltildiğini belirterek kısmen kabul kararı verdi. Ancak aynı taşınmazla ilgili başka bir dava dosyasının da olduğu sonradan anlaşıldı. Bu nedenle dava dosyalarının birleştirilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği kararlaştırıldı. Hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca bozulması kararlaştırıldı.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi
- 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosu
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Uygulama kadastrosu sırasında, Tire İlçesi Kireli Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü adına kayıtlı bulunan eski 814 parsel sayılı 19.880,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 113 ada 31 parsel numarasıyla ve 19.128,03 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda davalı ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 793 parsel sayılı 11.920,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 113 ada 1 parsel numarasıyla ve 12.138,69 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda davalı ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 813 parsel sayılı 7.560,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 113 ada 30 parsel numarasıyla ve 7.992,55 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda davalı ... ve ... adına kayıtlı bulunan eski 815 parsel sayılı 17.740,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise 113 ada 32 parsel numarasıyla ve 18.283,88 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
Davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü, uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin komşu parsellerden kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 113 ada 30 parsel sayılı taşınmazın 08.02.2016 tarihli fen bilirkişi raporunda (F) harfi ile gösterilen 314,41 metrekarelik bölümü ile aynı raporda 113 ada 1 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 372,58 metrekarelik bölümünün iptali ile, bu bölümlerin 113 ada 31 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle 113 ada 31 parsel sayılı taşınmazın 19.815,02 metrekare yüzölçümlü olarak tapuya kayıt ve tesciline; çekişmeli 113 ada 32 parsel sayılı taşınmazın uygulama tespiti gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkindir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazdaki yüzölçüm azalmasının uygulama kadastrosu sırasında yapılan ölçüm hatasından kaynaklandığını ve bu hatanın komşu taşınmazlardan yer eklenmek suretiyle düzeltildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; dava konusu taşınmazlardan 113 ada 32 parsel sayılı taşınmazla ilgili ve eldeki dosya ile aynı gün temyiz incelemesi yapılan Ödemiş Kadastro Mahkemesinin 2015/74 Esas ve 2016/37 Karar sayılı dava dosyasında da davalı olduğu, dava dosyalarının önce birleştirilip sonra tefrik edildiği anlaşılmaktadır. Kadastro Mahkemesinde aynı taşınmaz hakkında açılan davaların birlikte görülmesi zorunlu olduğu gibi, aynı taşınmaz hakkında açılan davaların en kısa zamanda ve en az masrafla görülmesi ve kararların birbiri ile çelişmemesi için birlikte görülmesi gerektiği de kuşkusuzdur. Bu nedenle Ödemiş Kadastro Mahkemesinin 2015/74 Esas ve 2016/37 Karar sayılı dava dosyası, çekişmeli 113 ada 32 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslının bulunduğu temyiz incelemesine konu edilen eldeki 2015/8 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmeli, bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yöntemince araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek davanın esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; dava konusu taşınmazlardan 113 ada 1 ve 30 parsel sayılı taşınmazlar hakkında tescil hükmü kurulmaması dahi isabetsiz olup, hükmün açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın temyiz edene iadesine, 17.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.