14. Hukuk Dairesi 2011/15587 E. , 2012/902 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.06.2010 gününde verilen dilekçe ile alacağın tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı ... Ürünleri Ltd.Şti. vekili ve davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, eserdeki eksik ve ayıplı işler bedeli 4.035,01 TL’nin tahsili istemiyle açılmıştır.
Davalı ... ile davaya dahil edilen ... Ltd.Şti., eserde eksik ve ayıplar bulunmadığını, yapımı üstlenilen merdiven korkuluklarının davacının talimatı üzerine o şekilde meydana getirildiğini, açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava kısmen kabul edilmiş, bilirkişinin bulduğu 3.559,24 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ve davaya dahil edilen şirket temyiz etmiştir.
Taraflar arasında 08.03.2010 ve 19.04.2010 tarihli sözleşmelerin varlığı çekişmeli değildir. Bu sözleşmelerle davalıların, davacıya ait binada ahşap döşeme, tavan lambri, 45 basamak merdiven ve küpeştesi, vernik ve cilalı olarak yapım işini üstlendiği görülmektedir.
Burada öncelikle belirtilmelidir ki, taraflar arasında bir eser sözleşmesinin varlığı çekişmeli değilse, aksi iş sahibi tarafından ispat edilmediği sürece sözleşme bünyesinde kalan işleri karine olarak yüklenicinin yaptığının kabulü gerekir. Kısaca, bilirkişi raporlarıyla saptanan işlerin tümü davalı yükleniciler tarafından yapılmıştır. Yine ilke olarak, yüklenici eseri iş sahibinin yararına olacak şekilde ve ona hiçbir zarar vermeden meydana getirmelidir. Zira, yüklenicinin hem sadakat ve hem de özen borcu bunu gerektirir. Yüklenici iş sahibinin yararına olan şeyleri yapmak ve zararına olan şeylerden kaçınmak zorundadır. Yüklenicinin sadakat ve özen borcu aslında Türk Medeni Kanununun 2.maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralının bir uzantısıdır. Sadakat ve özen borcu, sözleşmenin ifası sırasında önceden belirlenmeksizin ihlal edildikçe kendini gösterir ve somutlaşır.
İşinin uzmanı olan yüklenicinin eseri iş sahibinin yararına olacak şekilde ve ona hiçbir zarar vermeden meydana getirme borcu, yükleniciye genel ihbar yükümlülüğü yükler. Bunun sonucu olarak da aktin gereği gibi ifasını tehlikeye sokan her durumu yüklenici iş sahibine derhal ihbar etmek zorundadır. Borçlar Kanununun 357.maddesinin 3.fıkrasında düzenlendiği üzere, eğer eser iş sahibinin talimatından kaynaklanan bazı nedenlerle amacına uygun ortaya çıkmayacaksa bunu yüklenici derhal iş sahibine bildirmeli ve iş sahibinin talimatını aldıktan sonra eseri imale devam etmelidir.
Bu genel anlatımlardan sonra somut olaya gelince;
Eserin bidayette ayıplı meydana getirildiği, ancak davacı iş sahibinin şikayeti üzerine yüklenicinin sonradan eserde tamiratlar yaptığı, tüm ahşap imalatını yeniden cilaladığı sonradan alınan bilirkişi raporuyla sabittir. Yukarıda belirtilen kural uyarınca, karine olarak bu işlerin sonradan yüklenici tarafından yapıldığının kabulü gerekeceğinden ve bunun aksi davacı iş sahibi tarafından kanıtlanamadığından, davalıların tüm ahşap imalatı cila işleri bedeliyle sorumlu tutulmaları olanaksızdır.
Diğer taraftan, ahşap merdiven korkuluklarının yüklenicinin uyarısına rağmen davacı iş sahibinin talimatıyla 60 cm yüksekliğinde yapıldığı tanık sözleriyle kanıtlandığından, uyarıya rağmen iş sahibinin talimatı üzerine yapılan işler sebebiyle de yüklenici sorumlu tutulamaz.
Yukarıda belirtilen nedenlerle mahkemece yapılması gereken iş, davacı alacağın bilirkişiden alınacak ek raporla konulan ilkeler doğrultusunda hesaplatmak, istemi bunun sonucuna göre karara bağlamak olmalıdır.
Değinilen yönlerin gözardı edilmesi doğru olmadığından, karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 27.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.