Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/5079
Karar No: 2022/8722
Karar Tarihi: 26.04.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/5079 Esas 2022/8722 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2021/5079 E.  ,  2022/8722 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... haklarında 5607 sayılı Yasaya muhalefet ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraat; sanıklar ... ve ... haklarında 5607 sayılı Yasaya muhalefet ve resmi belgede sahtecilik suçlarından hükümlülük

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I-Sanık ... ve müdafiinin sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
    Resmi belgede sahtecilik suçu yönüyle gümrük müşavir yardımcısı olan sanık ... açısından suç tarihinde yürürlükte bulunan 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun geçici 6. maddesinin 6. fıkrasındaki “Gümrük müşavirleri ve gümrük müşavir yardımcıları, görevleri sırasında veya görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı fiillerinin niteliğine göre Türk Ceza Kanunu’nun Devlet memurlarına ait hükümleri uyarınca cezalandırılır” hükmü uyarınca eylemin 5237 sayılı TCK'nun 204/2. maddesindeki resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu ve 5237 sayılı TCK'nun 66/1-d ve 67/4. maddelerine göre 15 yıllık olağan ve 22 yıl 6 aylık olağanüstü zamanaşımı sürelerine tabi olduğu gözetilerek;
    Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre, sanık ... ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    II- Katılan Gümrük İdaresi vekilinin sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükümlerini, sanık ... müdafiinin sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmünü temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Son eylem tarihi olan 29.09.2009 tarihi itibarıyla temyiz inceleme gününde 5237 sayılı TCK'nun 66. ve 67. maddeleri uyarınca öngörülen 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı gerçekleşmiş bulunduğundan 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, anılan maddeler uyarınca sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik bakımından kamu davasının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddesine göre DÜŞÜRÜLMESİNE,
    II-Katılan Gümrük İdaresi vekilinin sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan verilen beraat hükümlerini, sanıklar ... ve ... ve müdafiinin, sanıklar hakkında 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükümlerini temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Gümrükler ... Genel Müdürlüğü'nün yürütmüş olduğu çalışmalar sonucu genel olarak bir kısım ihracat beyannamelerinin bağlandıkları özet beyan ile yurt dışı edilmedikleri ve fiilen ihracat gerçekleşmediği halde usulsüz olarak kapatılmış olduklarının tespit edildiğinin bildirilmesi üzerine ... Gümrük Müdürlüğü tarafından yapılan incelemelerde; sanıklardan ...’nun yetkilisi olduğu ... Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. firması adına tescilli 29.07.2009/..., 29.07.2009/..., 29.09.2009/..., 29.09.2009/... gün ve sayılı ihracat beyannameleri ile sanıklardan ...’nun yetkilisi olduğu ... Nakış San. ve Tic. Ltd. Şti. Firması adına tescilli 29.09.2009/..., 29.09.2009/... gün ve sayılı ihracat beyannameleri muhteviyatı eşyaların fiilen taşınmadıkları ve yurt dışı edilmedikleri halde farklı eşyalara ilişkin düzenlenen beyannamelere konu taşıyıcısı ... Uluslararası Nak.Sey.Tur. Ve Tic. Ltd. Şti firması olan özet beyanlardaki taşıma senedine "yavru beyanname" olarak bağlanarak kapatıldıkları, böylece eşyaların gerçekte yurt dışı edilmedikleri halde özet beyana gizlenerek yurt dışı edilmiş gibi sistem üzerinden beyannamelerin kapatılmasının sağlandığı, kapatılan beyannamelerin taşıma senedine kayıtlı ana beyannamelerle herhangi bir ilgisinin bulunmadığı, bu ihracat beyannamelerinin tamamen usülsüzce ve fiilen ihracat gerçekleşmeden sistem üzerinden gerçekleşmiş gibi işlem yapılarak uygulamanın suistimal edildiğinden bahisle yapılan ihbar üzerine kaçakçılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından soruşturmaya başlandığı, bu sebeple açılan soruşturma sonucunda ihracatçı firma yetkilileri olan sanıklar ... ve ... yanında, ... Sistemi üzerinde Gümrük Çıkış beyannamesini tanzim eden ve beyannamenin ... no.lu hanesinde ismi bulunan, ancak ihracatçı firmayı tanımadığını, Gümrük Müşavir Yardımcısı ... aracılığıyla adına çıkarılan bir vekaletname olduğunu beyan eden Gümrük Müşaviri müteveffa ...’ün şifresinin kullanıldığı, dolayısıyla yapılan işlemlerde sanık ...’un iştirakının olduğu, taşıyıcı firma olan... Nakliyat firması ortağı ve yetkili müdürünün müteveffa ... olduğu, özet beyan girişleri şifre ve ekranı kullanılan taşıyıcı firma çalışanı ..., yine nakliyat firması adına olan şifreyi kullanarak özet beyan girişlerini fiilen yapan anılan firma çalışanı ... ile özet beyanların tescil ve onay işlemlerini yapan gümrük memurları ... ve ... hakkında, 5607 sayılı Kaçakçılık Kanununun 3/14. ve 5237 sayılı TCK'nun 204/1. maddesine muhalefet ettikleri iddiasıyla cezalandırılmaları için kamu davası açıldığı;
    Özet beyanlarda eşyaların gideceği ülkenin ... olarak kayıtlı olmasına karşın, yavru ihracat beyannamelerinde kayıtlı alıcı firmaların ..., ... ve ...’da yerleşik oldukları, asıl ihracat beyannamelerinde eşya cinsinin giysi olarak belirtilmesine karşın eklenen yavru ihracat beyannamelerinde eşya cinsinin apara düğme ve çıtçıt olduğu ve özet beyanların tır karnelerinin toplam miktarına dahil edilmediği,
    Sanıkların aşamalardaki savunmalarında sanık ...’nun her iki şirketin de ihracat işlemleri ile kendisinin ilgilendiğini, dava konusu beyannameler kapsamı eşyaların ...’un tavsiye ettiği yurtdışındaki müşteriye sattıklarını, ihracat işlemlerinin gerçek olup beyanname muhteviyatı eşyanın yurt dışı edildiğini, gümrük işlemleri ile ...’un ilgilendiğini sonrasında beyannamelerin usulsüz olarak kapandığını öğrendiğini beyan ederek suçu kabul etmediğini belirttiği, sanık ...’un ...’ün şifresini bilmediğini, ...’nun ise gümrükteki işlemleri ile ilgili çalıştığı müşavirlik firmasında işlemler yapıldığını beyan ettiği, sanık ...’nun ... Nakış San. ve Tic. Ltd. Şti. firmasının yetkilisi olduğunu ancak her iki şirket aile şirketi olduğundan ihracat işlemleri ile kardeşi olan ...’nun ilgilendiğini beyan ederek suçlamayı kabul etmediği, sanık ...’in ... nakliyat firmasında bordrolu eleman olarak çalıştığını, şifresini uzun yıllardır değiştirmediğini, şirketteki birçok kişinin şifresini bildiğini ve şirketteki özet beyan işlemlerinin kendi şifresiyle yapılmakta olduğunu, bahsi geçen işlemleri kendisinin yapmadığını, suçlamayı kabul etmediğini belirttiği, sanık ...'ün ... nakliyat firmasında bordrolu eleman olarak çalıştığını, ... adına olan şifre ile şirket çalışanlarının işlemler yaptığını, söz konusu nakliye işlemlerini kendisinin yapmadığını, şifrelerin kendi firmalarındaki 12 çalışan tarafından bilindiğini, ... Gümrük Müdürlüğünden sorumlu olmadığını firmada böyle bir iş bölümü olmadığını, suçlamayı kabul etmediğini belirttiği, ...'ün ise ... Gümrük Müdürlüğünde özet beyan servisinde şef olarak görev yaptığını, iş yoğunluğu ve sistemin zaafından yararlanıldığını, kendisinin eyleme iştirak etmediğini suçlamaları kabul etmediğini belirttiği,
    Dava konusu ihracat beyannameleri asıllarının Gümrük İdaresi'ne ibraz edilmemiş olmaları nedeniyle Gümrük İdaresi'nin arşivinde bulunmadıkları ve bu sebeple üzerlerinde imza incelemesi yaptırılamadığı,
    Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; sanıklar ... ve ... hakkında, sanıkların iştirak iradesiyle hareket ederek dava konusu 6 adet ihracat beyannamesi kapsamı eşyaları yurtdışına göndermedikleri, ancak özet beyana yavru beyanname şeklinde bağlanmasını sağlatarak sistem üzerinde ihracat edilmiş gibi gösterdikleri anlaşıldığından bahisle mahkumiyet, diğer sanıklar için ise atılı suçların işlendiğine yönelik şüphenin bulunduğundan bahisle beraat kararı verilmiş ise de;
    Alıcı firmalar yönüyle yurtdışı araştırması yapılarak ilgili ihracat işlemlerinin gerçekliğinin araştırılması, sanıkların olay tarihinde kullandıkları cep telefonu numaralarının hts görüşme dökümlerinin getirtilip, olay tarihleri ve ona yakın tarihlerde telefonla görüşüp görüşmediklerinin tesbit edilmesi ve bunun yanında sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında ilk derece mahkemesinde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında ve Dairemizde benzer eylemleri nedeniyle açılmış bulunan çok sayıda dosyanın bulunması, ilgili dosyaların suç ve iddianame düzenleme tarihleri de gözetildiğinde, dosyaların celp edilip gerektiğinde birleştirilerek sanıkların suç kasıtları ve 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesi uyarınca bir değerlendirme de yapılarak karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla belirtilen tüm bu eksikler giderilip sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    1. Kaçakçılık suçu yönüyle suç tarihinde yürürlükte olan 6111 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/14. maddesi uyarınca uygulama yapılması gerekirken TCK'nun "zaman bakımından uygulama" başlıklı 7. maddesi nazara alınarak, olay tarihinde yürürlükte olmayan ve lehe hüküm içermeyen 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa 3/9.maddesi uyarınca hüküm kurulması,
    2-Atılı kaçakçılık suçu yönünden hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası kapsamında ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    3-Mahkemeye gelmemiş olan sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnalarından biri olarak öngörülen ve ancak derhal beraat kararı verilebilecek hallerde sınırlı olarak uygulama yeri bulunan 5271 sayılı CMK'nun 193. maddesinin söz konusu olayda uygulamasının mümkün bulunmadığı, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun ve özel dairelerin uyum gösteren kararlarının da bu yönde olduğu gözetilmeden, CMK'nun 147 ve devamı maddeleri uyarınca sanık ...’ın savunması alınıp, sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, savunma alınmadan mevcut kanıtlar tartışılarak, delil takdirine girilmek suretiyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan Gümrük İdaresi vekilinin, sanıklar ... müdafiinin, ... ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi