Esas No: 2020/423
Karar No: 2021/1489
Karar Tarihi: 25.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/423 Esas 2021/1489 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/12/2019
NUMARASI ...
DAVANIN KONUSU : ... Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/12/2019 tarih ve ....sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, müvekkili şirketin "..." esas ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki "...+şekil" ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı Kuruma başvurduğunu.... kod numarasını alan başvuruya müvekkili tarafından yapılan itirazın önce ..., sonrasında ise ... tarafından reddedildiğini, oysa müvekkili şirketin bir eğitim kurumu olduğunu, Türkiye’de 12 ayrı noktada eğitime devam ettiğini, müvekkilinin gerek ticaret unvanı ve gerekse tescilli markalarıyla tanınmış marka olduğunu, dava konusu başvurunun müvekkiline ait "..." markası ile bağlantı kurulması suretiyle iltibasa yol açacağını, itiraza konu "..." markasının müvekkilinin markasından esinlenilerek ve sadece harf değişimi yapılarak oluşturulduğunu, tüketici nezdinde müvekkilinin markası ile karıştırılacağını, daha önce davalı tarafa ... markasını kullandıkları gerekçesiyle ihtarname keşide edildiğini ancak davalının söz konusu ihtarnameye cevap vermediğini, dava konusu ... markası üzerinde davalının hak sahibi olmadığını, davalının başvurusunun haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, .... sayılı kararın iptaline, dava konusu markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı.... vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, davanın yalnızca iptali istenen kararı veren Kuruma yöneltilmesi gerektiğini, karardan müvekkilinin etkilenecek olması sebebiyle müvekkiline davanın ihbar edileceğini, dolayısıyla müvekkiline haksız olarak husumet yöneltildiğini, davacı taraf her ne kadar müvekkilinin ... markası ile davacının ... markasının iltibas oluşturduğunu ileri sürse de öncelikle markalar arasında işitsel benzerlik bulunmadığını, yine her iki marka bütünsel olarak değerlendirildiğinde markalar arasında görsel ve işitsel benzerlik bulunmamakla birlikte markaların ayırt edici işaretlerinin de birbirine benzemediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı markaları ile davalı başvurusunun kullanılacağı hizmetlerin 41. sınıfta yer alan hizmetler açısından aynı/benzer olduğu, davalı başvurusu ile davacı markalarının 6769 Sayılı SMK’nın 6/1 maddesi anlamında benzer olmadığı, karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, davacı markasının 6769 Sayılı SMK'nın 6/5 maddesi kapsamında tanınmış marka olduğunun ispatlanamadığı, davalı başvurusunun kötü niyetli olduğuna dair bir emarenin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, dava konusu başvuru ile müvekkilinin itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik olduğunu, markalar arası iltibas incelemesinde öncelikli ilkenin, halkta iltibas yaratıp yaratmadığının tespiti bulunduğunu, bu iltibasın tespitinin ise markaların bütününün incelenmesi ile yapılmaması gerektiğini, müvekkili markasının tanınmış olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, ... kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, tescilli bir marka ile başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede benzerlik olup olmadığının, her ikisinin ayırt edici ve baskın unsurları gözetilerek münferit unsurlardan ziyade bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin dikkate alınarak belirleneceği, buna göre "...+şekil" ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet "..." asıl unsurlu markalar arasında 6769 sayılı SMK'nın 6/1 maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunmadığı, zira başvuru kapsamındaki 41. sınıf hizmetlerin tüketicilerinin dikkat düzeyleri yüksek bulunduğu gibi karşılaştırmaya esas markaların kısa markalar oldukları ve yapılacak küçük değişikliklerin dahi ayırt ediciliği sağlayacağı, somut olayda da markalar arasında görsel ve işitsel farklılıkların bulunduğu, nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 11.06.2012 tarih,....Karar sayılı ilamında da "..." ibaresi ile "..." ibaresi arasında benzerlik bulunmadığının kabul edildiği, marka işaretleri arasında benzerlik olmadığından davacı markalarının tanınmış oldukları kabul edilse dahi bu durumun başvurunun tesciline engel olmayacağı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, davacı tarafça istinaf başvurusunda yatırılan 44,40 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14,90 TL'nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 25/11/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/12/2021
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.