Abaküs Yazılım
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/562
Karar No: 2021/1414
Karar Tarihi: 25.11.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2021/562 Esas 2021/1414 Karar Sayılı İlamı

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ...
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ

...

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

...

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2020
NUMARASI ....
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/08/2017
KARAR TARİHİ : 25/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/12/2021

Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı ... ... hakkındaki davasının hukuki yarara ilişkin dava şartı noksanlığından usulden reddine, davalı ... hakkındaki davanın reddine, davalı ... ... hakkındaki davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı taraf vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ... ... ile müvekkili bankanın ...... şubesi arasında genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalıların da bu sözleşmenin müşterek borçlusu ve müteselsil kefili olduğunu, sözleşmeden dolayı takip tarihi itibariyle 149.198,25 TL olan borcun tamamından sorumlu olduklarını, asıl kredi borçlusu ile müşterek borçlu müteselsil kefillere Kayseri 6. Noterliği'nin 30/05/2017 tarih ve .... yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderilerek muaccel olan borcu ödemelerinin ihtar edildiğini, borçluların ihtarnameye rağmen borçlarını ödenmemesi üzerine Kayseri 7. İcra Müdürlüğü'nün ..... Esas sayılı takip dosyası ile davalılar aleyhine icra takibine başlanıldığını, davalıların borca faize ve fer'ilerine itiraz ettiklerini, itirazların kötü niyetli olduğunu ve esas amacının takiplerini sürüncemede bırakarak alacaklarını tahsil etmelerini geciktirmek olduğunu, icra takibinde talep edilen faiz oranının sözleşmeden doğan bir faiz oranı olduğunu ve borçluların hür iradeleri ile kabul ettikleri bu oranları şimdi kabul etmemek gibi bir haklarının bulunmadığını, borçlular temerrüte düştükleri için borçlarını takip taleplerindeki oran üzerinden faizleri ile birlikte ödemek zorunda olduklarını, asıl alacak ve asıl alacağı uygulanan faiz oranında herhangi bir usulsüzlük veya kanuna aykırılık bulunmadığını iddia ederek davalıların Kayseri 7. İcra Müdürlüğü'nün 2017/7270 esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının iptaline ve takibin devamına, alacak miktarının %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilleri ... ... ve ... ...'a yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, mernis adreslerine gönderilmediğini, taşınmış oldukları adrese gönderildiğini, müvekkillerinden ... ... bakımından 28/06/2017 tarihinde icra dosyasına gönderdikleri dilekçe ile itirazdan vazgeçtiklerini bildirdiklerinden a da ... ... bakımından işbu davanın açılmasında hukuki menfaati olmadığını; müvekkili ... ...'ın ise kredinin kat edildiğinin beyan edildiği ihtarnamenin kendisine gelmesinden hemen sonra Kayseri 7. Noterliği'nin 05/06/2017 tarih ve ..... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kredi sözleşmesinin ve imzasına havi belgelerin kendisine gönderilmesini istediğini ancak bankanın inceleme yapmasına izin vermediğini, dolayısıyla ... ... bakımından kendisinin de kefil olması sebebiyle muaccel olmamış bir alacak söz konusu olduğunu, bu müvekkili yönünden de davanın reddi gerektiğini; müvekkili ... bakımından ise bir kefillik söz konusu olmadığını, davacının kötüniyetli olarak işbu davayı açtığını bildirerek davanın reddi ile ... ... yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığından dolayı davanın reddi ile %20'den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, ... ... yönünden bankaya çekilen ihtarnameye cevap verilmemesi, sözleşmenin ve imzasına havi belgelerin kendisine gönderilmemesi sebeplerinden dolayı alacak muaccel hale gelmemiş olduğundan davanın reddi ile davacının %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, ... bakımından geçerli bir kefaletinin bulunmaması, kredi sözleşmesinde eş rızasının olmaması, bu durumu ihtarla bildirmesine karşın kendisine takip yapılması, ihtiyati haciz yapılarak maddi manevi mağduriyete yol açılması sebebiyle %20'den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacı Türkiye ... A.Ş. tarafından diğer davacı ... A.Ş.'ye Beyoğlu 48. Noterliği'nin .... yevmiye numaralı düzenleme şeklinde alacak devir/temlik sözleşmesi ile davaya konu nakdi krediler yönünden 23/09/2019 tarihinden itibaren alacağın temlik edildiği, aynı sözleşmenin 5. maddesi ile meri gayrinakdi kredi alacaklarının talep, tahsil ve her türlü yasal başvuru hakkının devredene ait olacağının düzenlendiği, yani gayrinakdi çek riski depo talebi yönünden alacak davacı banka tarafından temlik edilmediği, bu nedenle de Türkiye ... A.Ş.'nin bu kısım yönünden davacı sıfatı devam ettiği, davacı bankanın 16/07/2020 tarihli celseye katılmadığı, davalılar vekilinin de bu yönden davayı takip etmediklerini bildirdiği, işbu dava dosyasında sonraki 12/11/2020 tarihli celse tarihi itibariyle 3 aylık yasal sürenin de dolduğu ve bu yönden davanın yenilenmemiş olması dikkate alınarak davacı Türkiye ... A.Ş.'nin gayri nakdi çek riski depo talebi yönünden HMK'nun 150/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına; davanın ... ...'ın dava konusu icra takip dosyasına itirazından vazgeçmiş olduğunu bildirmiş olması nedeniyle davalı ... ... yönünden işbu davanın açılmasında hukuki yararın bulunmadığı; davalı ...'in icra takibine dayanak 10/01/2013 ve 10/02/2015 tarihli genel kredi ve gayrinakdi sözleşmelerinde eşinin rızasının bulunmaması nedeniyle düzenlenme tarihleri itibariyle kefaleti geçerli olmadığından dava ve takip konusu alacak yönünden herhangi bir borç ve sorumluluğunun bulunmadığı; davalı ... ...'ın ise bilirkişi raporu ile tespit edilen borç miktarlarından sorumlu olduğu, bilirkişi raporu yapılan hesaplamada belirlenen temerrüt faizi oranlarının isabetli bulunduğu, alacağın likit olduğu, davacının kötüniyetli olarak da icra takibi yaptığına dair dosya kapsamına sunulmuş herhangi bir bilgi belge bulunmadığı gerekçeleriyle Davacı ... A.Ş.'nin davalı ... ... hakkındaki davasının hukuki yarara ilişkin dava şartı noksanlığından HMK'nın 114/1-h. ve 115-2. maddeleri uyarınca usulden reddine, davacı ... A.Ş.'nin davalı ... hakkındaki davasının reddine, davacı ... A.Ş.'nin davalı ... ... hakkındaki davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile; Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2019/72269 Esas (Kayseri Kapatılan 7. İcra Dairesi'nin 2017/7270 esas) sayılı takip dosyasında davalı ... ...'ın itirazının kısmen iptali ile 145.247,59 TL asıl alacak, 2.205,82 TL işlemiş temerrüt faizi ve 110,29 TL BSMV olmak üzere toplam 147.563,70 TL üzerinden icra takibinin devamına, 145.247,59 TL asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık % 40,00 oranında temerrüt faizi ve takip sonrası işleyecek tüm faizlere %5 BSMV yürütülmesine, davacı ... A.Ş.'nin davalı ... ... hakkındaki fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, İİK'nın 67/2. maddesi gereği itirazın iptaline karar verilen 147.563,70 TL toplam alacağın takdiren %20'si oranında icra inkar tazminatının davalı ... ...'tan alınarak davacı ... A.Ş.'ye verilmesine, davacı ... A.Ş.'nin davalılar ... ... ve ... hakkında icra inkar tazminatı taleplerinin reddine, davalılar ..., ... ... ve ... ...'ın kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine, davacı Türkiye ... A.Ş.'nin gayri nakdi çek riski depo talebi yönünden HMK'nun 150/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı ... ... ile Türkiye ... arasında genel kredi sözleşmesi imzaladığını ve diğer davalılarında müşterek borçlusu ve müteselsil kefili olduğunu, davalı ...'in eşinin rızası olmadığı gerekçesi ile borçtan sorumlu olmadığına ilişkin beyanlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı ...'in 2 sene boyunca müteselsil ve müşterek kefil sıfatıyla imzalamış olduğu genel kredi sözleşmesine bir kısım ödemeler yapan borçlu ...'in kefalette eş rızasının bulunmadığı gerekçesi ile sorumluluktan kaçınmasının haksız ve kötüniyetli olduğunu, Kayseri Genel İcra Dairesi 2019/72269 Esas sayılı dosya incelendiğinde, tüm borçlular tarafından 28.06.2017 tarihinde fiziken takibe itiraz dilekçesi sunulduğunu, icra müdürlüğünün 28.06.2017 traihinde bu belgeyi dosyaya aldığını, 28.06.2017 tarihinde borçlu vekilinin UYAP kanalı ile ... ... yönünden itirazından vazgeçtiğini bildirdiğini, bu durumda icra müdürlüğünün faize ilişkin itiraz olduğunu bildirdiğine göre dosyadan evrak eksiltildiğini, hal böyleyken icra müdürlüğünün tüm borçlular yönünden takibi durduruğu kararı dikkate alınarak, davacının dava ikamesinde hukuki yararı olmadığı iddiası ile davanın reddine karar vermesinin hatalı olduğunu, ilk derece mahkemesince davalı ... ... hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de eksik ve hatalı olarak düzenlenen bilirkişi raporunun dikkate alınarak hüküm kurulmasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, temlik eden banka tarafından borçlular aleyhine başlatılan icra takibinin usul ve yasaya uygun bir şekilde başlatıldığını, temlik eden banka tarafından, takibe yansıtılan tutarlar sözleşmede belirtilen faiz oranları ile uyumlu olup ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğunu, 10.05.2018 tarihli bilirkişi raporunda kat sonrası dönem için yapılan hesaplamada temerrüt başlangıç tarihinin ihtarname ile verilen sürenin sonu olan 09.06.2017 tarihinden başlatılması gerekirken hesap kat tarihi itibari ile başlatıldığından takip tutarı ile rapor arasındaki meblağlar arasında farklılık olduğunun belirtildiğini, işbu hatalı kabullerle gelinen aşamada hükme esas alınmayacak bir rapor ile inceleme dışı bırakıldığını, ilk derece mahkemesince verilen vekalet ücretleri de dolaylı olarak son derece hatalı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının taraflarına tebliği ile birlikte gerekçeli kararda davanın reddi ile ilgili bölümde yargılama gideri ve vekalet ücreti bakımından sorumluluklar hatalı belirlendiği gerekçesi ile tavzih talebinde bulunulduğunu ancak taleplerinin tavzih yoluyla bu konu hakkında karar verilemeyeceği gerekçesi ile reddedildiğini, HMK Md. 125/2 gereğince davacının dosyayı temlik etmesi durumunda yargılama gideri ve vekalet ücretinden, temlik eden ve temlik alan müşterek ve müteselsilen sorumlu olmalarına karşın ilamın 12 - 16 ve 17. maddelerinde hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücreti bakımından sadece ... A.Ş. sorumlu tutulmuş ise de Türkiye ... A.Ş.'nin de müşterek müteselsil sorumluluğu bulunduğunu, davalı ... bakımından her ne kadar davanın reddine karar verilmiş ise de davacı lehine kötü niyet tazminatına hükmedildiğini, oysa ki kredi kat ihtarı davalıya gönderildikten hemen sonra davalı ... vekili aracılığıyla Kayseri 7. Noterliği'nin 05/06/2017 tarih ve ..... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarname keşide ettiğini, bu ihtarname içeriğinde de davanın reddi gerekçesinde de belirtildiği gibi eş muvaffakati alınmamış olduğundan geçerli bir kefilliği bulunmadığı belirtilmek suretiyle davalıya karşı icra takibi yapılmaması gerektiğini, yapılması halinde de kötü niyet tazminatı dahil tüm hukuki ve cezai haklarının kullanılacağının davacı bankaya ihtar edildiğini, davalı ... ...'ın ise kredi kat ihtarı gönderilmesinden sonra kredi sözleşmesini ve evrakları Kayseri 7. Noterliği'nin 05/06/2017 tarih ve 16336 Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacıdan talep etmesine karşın banka tarafından evraklar tarafına verilmediğini, kredi sözleşmesi imzalandığında da kendisine evraklardan bir örnek verilmemiş olduğundan davalının savunma hakkı kısıtlanmaya çalışıldığını, bu nedenlerle davalı ... ... bakımından davanın reddine karar gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin ve üstüne üstlük de icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacı ödem emri ve dava dilekçesinde borç miktarının 145.313,44 TL asıl alacak ve 149.198,25 TL takip çıkışı olarak belirtilmesine ve faiz başlangıç tarihinin 29/05/2017 olarak belirlenmesine karşın gerek bilirkişi raporunda gerekse mahkeme kararında 09/06/2017 temerrüt tarihi olarak belirlendiğini, bilirkişi raporunda asıl alacağın 145.247,59 TL takip çıkışının ise 147.563,71 TL olması gerektiği belirtildiğini, hal böyle iken ... ... aleyhine hükmedilen icra inkar tazminatının hatalı olduğunu, davalı ... ... bakımından hükmedilen kötüniyet tazminatlarının ortadan kaldırılmasını, ... ... açısından reddedilen kısımlar bakımından da vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesini, ilk derece mahkemesi tarafından sadece davayı temlik alanın aleyhe hükümlerden sorumlu tutulduğu hükümlerin düzeltilerek hem temlik edenin hem de temlik alan davacının müşterek müteselsil sorumlu olduğuna karar verilmesi gerektiğini bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2017/602 Değişik İş sayılı dosyası, genel kredi sözlemeleri, hesap kat ihtarnamesi, hesap ekstreleri vs.deliller dosya arasında mevcuttur.
Kayseri 7. İcra Müdürlüğünün 2017/7270 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine toplam 149.198,25 TL nakit alacağın tahsili ile 6.690,00 TL çek riski tutarının hesaba depo edilmesinin talep edildiği, davalı ... Hasçelik vekilince icra dosyasına sunulan 28/06/2016 tarihli dilekçe ile ... ... yönünden itirazdan vazgeçtiklerini bildirdiği görülmüştür.
Bilirkişiden alınan 10/05/2018 havale tarihli raporda özetle; davalı asıl borçlu ... ...'ın taksitli ticari kredilerden kaynaklı olarak takip tarihi itibariyle 145.247,59 TL asıl alacak, 2.205,82 TL işlemiş faiz, 110,29 TL BSMV olmak üzere toplam 147.563,71 TL nakit alacağının bulunduğu, rapor tarihi itibariyle iadesi yapılmamış 5 adet çek yaprağından kaynaklı çek sorumluluk bedeli üst tutarının 6.690,00 TL olduğu bildirilmiştir.
Dosya kapsamından, davacı Türkiye ... A.Ş. ile davalı ... ... arasında 10/01/2013 tarihinde 450.000,00 TL limitli Genel Nakdi Ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesinin imzalandığı, davalılar ... ... ve ...'in de müteselsil kefil olarak sözleşmede imzalarının bulunduğu, daha sonra kredi sözleşmesinin ve aynı zamanda kefalet sözleşmelerinin de limitlerinin artırıldığına dair sözleşmeler imzalandığı, banka tarafından davalı ... ...'a bu sözleşmeler kapsamında 30/04/2015 tarihinde 200.000,00 TL, 25/12/2015 tarihinde 75.000,00 TL tutarlarında ticari krediler kullandırıldığı, davalı ... ... ve müteselsil kefil olan diğer davalılar ... ... ve ...'in de kredileri borçlarını ödemediğinden bahisle banka tarafından hesabın kat edilerek Kayseri 6. Noterliği'nin 30/05/2017 tarihli, 12867 yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalılara gönderildiği, ihtarnamenin davalılara usulüne uygun tebliğ edildiği, davalılar vekillinin ise Kayseri 7. Noterliği'nin 05/06/2017 tarihli .... yevmiye numaralı cevabi ihtarnameyi gönderdiği ve kat ihtarnamesi içeriğini kabul etmediklerini bildirdiği, daha sonra Kayseri 7. İcra Müdürlüğünün 2017/7270 Esas sayılı dosyası ile davacı banka tarafından davalılar aleyhine ihtarname konusu kredi alacakları yönünden asıl alacak, faiz ve BSMV kalemlerinden oluşan toplam 149.198,25 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalılar vekilinin borca itiraz ettikleri, takibin durdurulmasına karar verildiği, işbu davanın takipte talep edilen nakit alacakların tahsili ve çek riskinin deposu talebine yönelik olarak 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, tüm davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/09/2018 tarih 2017/178 Esas 2018/700 Karar sayılı karar Dairemizin 11/03/2020 tarih 2019/125 Esas 2020/353 Karar sayılı ilamı ile hüküm ile gerekçe arasında çelişki bulunduğu, icra takibinde ve dava dilekçesinde talep edilen 6.699,00 TL çek riski deposuna ilişkin talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmediği, davalı ... ...'ın icra takibine vaki itirazından vazgeçmesi nedeniyle bu davalı hakkında dava açılmasında hukuki yararının bulunmadığının gözetilmemesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, mahkemece Dairemizin kaldırma kararı sonunda yapılan yargılama sonunda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı vekilinin istinaf itirazları yönünden yapılan incelemede, davalı ...'in dava ve icra takibine dayanak 10/01/2013 ve 10/02/2015 tarihli genel kredi sözleşmelerine müteselsil kefil olmasına dair eşinin rızasının bulunmadığı ve eş rızası aranmayacak durumların davalı ... için gerçekleştiğine dair dosyaya iddia ve delil sunulmadığı anlaşılmakla sözleşmelerin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 584.maddesi gereğince davalı ...'in kefaleti geçersiz olup, İsviçre Federal Mahkeme kararlarında istikrarla belirtildiği üzere şekil noksanı ile sözleşmenin butlanını ileri süren taraf hakkını kötüye kullanmış olmaz. Butlanı ileri süren tarafın böyle bir ithamdan kurtulabilmesi, sözleşmeyi yerine getirmeden kaçınmada korunmaya değre bir menfaati bulunduğunu ispata bağlı değildir. Aksine somut olayda butlanı ileri sürme hakkının kullanılmasını dürüstlük kaidelerine açıkça aykırı bir hale koyan durumların varlığını butlanın ileri sürülmesine kabul etmeyen diğer tarafın ispatlaması gerekir. Hakkın kötüye kullanılmasından söz edebilmek için şekil noksanı ile sakatlanmış bir muamalenin muteberliğine taraflardan birinin itirazda bulunması yeterli değildir; ayrıca özel durumlar sebebi ile onun itirazının dürüstlük kaidelerine açıkça aykırı görünmesi gerekir. (Medeni Hukukun Genel Teorisi ve Şahıslar Hukuku ile ilgili İsviçre Federal Mahkeme Karraları 1961-1965, Prof. Dr. Aytekin Ataay) Hal böyle olunca Kanunun aradığı geçerlilik şekil sakatlığının sonradan ileri sürülmesi başlı başına kötüniyet olarak kabul edilemeyeceğinden davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Yine Dairemizin 11/03/2020 tarih 2019/125 Esas 2020/353 Karar sayılı kararında da açıkça belirtildiği üzere davalı ... ... vekilinin icra dosyasına sunduğu 28/06/2017 tarihli dilekçe ile davalı ... yönünden icra takibine vaki itirazlarından vazgeçtikleri bildirildiğinden ve böylelikle davalı ... yönünden icra takibi kesinleşmiş olduğundan davacının davalı ... hakkında işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından davacı vekilinin bu yöne ilişkin itirazlarının da reddi gerekmiştir.
Aynı şekilde, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu sözleşme hükümlerine ve yerleşik içtihatlara uygun olarak hazırlanmış olup davacı vekilince, alacaklı bankaca fiilen uygulanan faiz oranlarının bilirkişi raporunda tespit edilen temerrüt faiz oranlarından daha yüksek olduğu iddia ve ispat edilemediğinden davacı vekilinin bu hususa dair istinaf itirazlarında da isabet bulunmamaktadır.
Davalılar vekilinin istinaf itirazları yönünden ise, davalı ... ...'ın dava ve takibe dayanak genel kredi sözleşmelerindeki kefaleti geçerli olup mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu sözleşme hükümleri ve yerleşik içtihatlar gözetilerek hazırlandığından ve ayrıca takip konusu alacak likit olduğundan, yine alacaklı bankanın icra takibi yapmakta kötüniyetli olduğuna dair dosyada bir delil bulunmadığından bu yönlere ilişkin istinaf itirazlarının reddi gerekmiş ise de, davacı yanca dava toplam 149.198,25 TL üzerinden açılmış olup, davalı ... yönünden toplam 147.563,70 TL üzerinden kısmen kabul edilmiş olmakla reddedilen 1.634,55 TL üzerinden davalı ... yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 1.634,55 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu yönde bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Öte yandan, işbu dava kredi alacaklısı olan temlik veren Türkiye ... tarafından açılmış, yargılama sırasında Beyoğlu 48. Noterliğinin 23/09/2019 tarihli ..... yevmiye no'lu Düzenleme Şeklinde Alacak Devir/ Temlik Sözleşmesi ile nakit kredilere ilişkin alacak temlik alan davacı ... A.Ş.'ye temlik edilmiş olup, 22/07/2020 tarihli ve 7251 sayılı Yasanın 11.maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK'nın 125/2.maddesinin gereğince davanın açılmasından sonra, dava konusunun davacı tarafından devredilecek olması ve davanın davacı aleyhine sonuçlanması halinde dava konusunu devreden ve devralanın yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olduğu düzenlenmiş olduğundan davalılar lehine hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden temlik alan ... A.Ş ile ve temlik eden Türkiye ... A.Ş'nin müteselsilen sorumlu tutulması gerekirken mahkemece temlik edilen nakdi krediler yönünden yalnızca temlik alan ... A.Ş'nin sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olduğundan davalılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmüştür.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının nakit alacak yönünden vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin olarak kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
B)1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,
2-Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 13/09/2018 tarih ve 20117/178 Esas 2018/700 Karar sayılı kararının HMK'nın 353/(1)-b.2. maddesi gereğince vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden KALDIRILMASINA,
B)1-Davacı ... A.Ş.'nin davalı ... ... hakkındaki davasının hukuki yarara ilişkin dava şartı noksanlığından HMK'nın 114/1-h. ve 115-2. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2)Davacı ... A.Ş.'nin davalı ... hakkındaki davasının REDDİNE,
3)Temlik alan davacı ... A.Ş.'nin davalı ... ... hakkındaki davasının kısmen kabulü ile; Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2019/72269 Esas (Kayseri Kapatılan 7. İcra Dairesi'nin 2017/7270 esas) sayılı takip dosyasında davalı ... ...'ın itirazının kısmen iptali ile 145.247,59 TL asıl alacak, 2.205,82 TL işlemiş temerrüt faizi ve 110,29 TL BSMV olmak üzere toplam 147.563,70 TL üzerinden icra takibinin devamına, 145.247,59 TL asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık % 40,00 oranında temerrüt faizi ve faize %5 BSMV yürütülmesine, temlik alan davacı ... A.Ş.'nin davalı ... ... hakkındaki fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
4)İİK'nın 67/2. maddesi gereği itirazın iptaline karar verilen 147.563,70 TL toplam alacağın takdiren %20'si oranında icra inkar tazminatının davalı ... ...'tan alınarak temlik alan davacı ... A.Ş.'ye verilmesine,
5)Davalıların kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,
6)Temlik eden davacı Türkiye ... A.Ş.'nin gayri nakdi çek riski depo talebi yönünden HMK'nun 150/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına,
7)Gayri nakdi çek riski depo bedeli yönünden; 492 sayılı Harçlar Kanunu'na ekli (1) sayılı Tarife gereğince alınması gereken 59,30 TL harcın davacının yatırdığı 1.801,95 TL harçtan mahsubu ile peşin harcın 1.742,65 TL olarak hesaba dahil edilmesine,
8)Nakdi krediler yönünden 492 sayılı Harçlar Kanunu'na ekli (1) sayılı Tarife gereğince alınması gereken 10.080,07 TL harçtan 7 nolu ara karardaki mahsup neticesinde kalan 1.742,65 TL harç ile icra dosyasına yatırılan 745,99 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 7.591,43 TL harcın davalı ... ...'tan alınarak HAZİNE'YE GELİR KAYDINA,
9)Davacı tarafından peşin yatırılan 1.747,55 TL peşin harç, 31,40 TL başvurma harcı ve icra dosyasına yatırılan 745,99 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.524,94 TL harcın davalı ... ...'tan alınarak temlik alan davacı ... A.Ş.'ye verilmesine,
11)Davacı temlik alan ... A.Ş. tarafından yapılan 5 elektronik tebligat 24,50 TL, 17 tebligat gideri 221,50 TL, 3 müzekkere gideri 39,00 TL, bilirkişi ücreti 350,00 TL ve BAM posta gideri 43,00 TL olmak üzere toplam 678,00 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 670,57 TL'sinin davalı ... ...'tan alınarak temlik alan davacı... A.Ş.'ye verilmesine, artan kısmın temlik alan davacı ... A.Ş.üzerinde bırakılmasına,
12)Davalı ... tarafından yapılan 1 müzekkere gideri 12,00 TL yargılama giderinin temlik alan davacı ... A.Ş. ve temlik eden davacı ... Bankasından müteselsilen alınarak davalı ...'e verilmesine,
13)Diğer davalılar tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,
14)HMK'nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
15)Nakdi Kredi Alacakları yönünden AAÜT'ye göre hesap edilen 17.968,55 TL nispi vekalet ücretinin davalı ... ...'tan alınarak temlik alan davacı ... A.Ş.'ye verilmesine,
16) Nakdi Kredi Alacakları yönünden AAÜT'ye göre reddedilen miktar yönünden hesap edilen 1.634,55 TL vekalet ücretinin temlik alan davacı ... A.Ş. ve temlik eden davacı ... Bankasından müteselsilen alınarak davalı ... ...'a verilmesine,
17)Nakdi Kredi Alacakları yönünden AAÜT'nin 7/1. maddesi uyarınca hesap edilen 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin temlik alan davacı ... A.Ş.'den alınarak davalı ... ...'a verilmesine,
18)Nakdi Kredi Alacakları yönünden AAÜT'ye göre hesap edilen 18.123,83 TL nispi vekalet ücretinin temlik alan davacı ... A.Ş.'den alınarak davalı ...'e verilmesine,
19)Gayri Nakdi çek riski depo talebi yönünden AAÜT'nin 7/1. maddesi uyarınca hesap edilen 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı Türkiye ... A.Ş.'den alınarak davalılara verilmesine,
C)1-Davalıların peşin yatırdığı 2.533,62 TL nispi karar harcının talep halinde davalılara iadesine,
2-İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının temlik alan davacı ... A.Ş ve temlik eden davacı Türkiye İş Bankasından müteselsilen alınarak davalılara verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay'da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/11/2021
....





Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi