22. Hukuk Dairesi 2019/523 E. , 2019/2681 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işveren nezdinde 22/03/2001-08/03/2012 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını, hafta tatili yapmadığını, sürekli fazla mesai yaptığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ileri sürerek, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiş olup, Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 2015/5780 esas ve 2016/4672 karar sayılı ilamı ile eksik inceleme ile davacının hukuki dinlenilme hakkı ihlal edildiği, mahkemece işverenden davacının fazla mesai yapmasına sebep olduğunu iddia ettiği promosyon ve kampanya dönemleri ile, envanter sayımları ve genel müdürlük denetimlerinin ne kadar sıklıkla yapıldığının sorularak, davacının tüm tanıklarının, gerekirse dinlenenlerinin de yeniden dinlenerek çalışma sisteminin ve mesailerin detaylıca açıklattırılarak ve yeniden rapor aldırarak çıkacak sonuca göre bir karar verilmek üzere yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, bozma ilamı doğrultusunda, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce karar yeniden bozulmuştur. Bozma ilamına uyulmasına karar veren Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay"ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmünün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da farklı bir karar vermeden yeniden hükümde karar vermek zorundadır. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturur.
Yerel Mahkemece, 03.07.2018 tarihli bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de; "18.03.2014 tarihli ilk kararında davalının zamanaşımı def"i değerlendirilmiş ve ücret niteliğindeki fazla çalışma alacaklarının 05.07.2012 dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık süre başlangıcı olan 05.07.2012 tarihinden önceki dönemler için zamanaşımına uğradığı ve bilirkişi hesabında bu durumun gözetildiği belirtilmiştir. Bu karar davalı tarafça zamanaşımı yönünden temyiz edilmediğinden, davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bozma sonrası alınan bilirkişi raporlarında da fazla çalışma ücretlerinin zamanaşımına uğramayan 05.07.2007 tarihinden sonraki dönem için hesaplandığı incelenen raporlardan anlaşılmıştır. Bu nedenle de Mahkememizin bozulan 21.12.2017 tarihli kararında zamanaşımı bakımından değişiklik yapılmasını gerektiren bir durum yoktur." gerekçesiyle bozma öncesi gibi karar verilmiştir. Mahkemece, bozma öncesi hükme esas alınan raporda hesaplamanın 01.01.2007 den başladığı bu hususa ilişkin bir temyiz sebebi olmadığından kesinleştiği belirtilmiş ise de söz konusu raporda hesaplamaya katılan o dönem için tahakkuk sıfır olarak yer almış olup bu dönemin hesaplamaya dahil edilmesine karşın temyiz edilmemesinin, mahkemenin zamanaşımını dikkate aldığı yönündeki ilk karardaki gerekçesi de göz önünde bulundurulduğunda karşı taraf lehine kazanılmış hak oluşturması söz konusu değildir. Bu husus gözetilmeksizin yazılı gerekçe ile önceki gibi karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.